| Kendini değerledirmeden kimseyi yargılama. | Open Subtitles | لقد ضغطتُ على نفسي لا تحكم على الآخرين قبل أن تحكم على نفسك |
| Böyle yaşıyorsun çünkü kişilik yargılama yetin yok! | Open Subtitles | إنك تحيا هكذا لأنك لا تسطيع أن تحكم على الأخرين |
| Şimdi Jeffrey, langırtı kazanmak için içindeki karanlığı kullanmalısın, o yüzden o yanım ortaya çıktığında beni yargılama. | Open Subtitles | مفتاح الفوز باللعبه هو الإتصال بظلمتك الداخليه لذا أريد أن تعدني بأن لا تحكم على |
| Birleşik Devletler, 13 yasındaki çocukları müebbet hapse mahkum eden dünyadaki tek ülke. | TED | والولايات المتحدة هي الدولة الوحيدة في العالم التي تحكم على طفلٍ بعمر ١٣ سنة بالحكم المؤبد. |
| Deli gibi hissi ve herkesi devamlı yargılayan. | Open Subtitles | مجنونة, حسّاسة, دائماً ما تحكم على الجميع. |
| Onun için ölürüm, anlamadığın şeyi yargılama. | Open Subtitles | سأموت من اجلها لكن لا تحكم على ما لا تستطيع فهمه |
| Bir kadını asla Gucci çizmeleriyle yargılama. | Open Subtitles | لا تحكم على فتاة أبداً عن طريق حذائها ماركة غوتشي |
| İncil demiyor mu "Kendini yargılamadan başkasını yargılama"? | Open Subtitles | ألم يرد بالإنجيل: "لا تحكم على أحد حتى لا يحكم عليك أحد"؟ |
| Alınacak ders şu, insanları giysilerine göre yargılama. | Open Subtitles | الدرس هو لا تحكم على الناس من ملابسهم |
| Takım elbiseli 31'ciyi yargılama hemen. | Open Subtitles | لا تحكم على المُستمني من حلّته |
| Ağır ol kanka. Kaseti kapağına göre yargılama. | Open Subtitles | يا صاح، لا تحكم على الفيديو من غلافه |
| Ama Tanrı der ki, "Olanlara göre yargılama, yargılanamayacaklara göre olanları yargıla." | Open Subtitles | "يقال في الكتاب "لا تحكم على ما حدث "و لكن ماحدث لا يمكن الحكم عليه" |
| Lütfen beni yargılama. | Open Subtitles | لذا رجاءً لا تحكم على تصرّفاتي. |
| Olayı görünüşüne göre yargılama. | Open Subtitles | يا للعجب لا تحكم على الكتاب من غلافه |
| Görünüşle yargılama. | Open Subtitles | لا تحكم على المظهر. |
| Ama sakın, sakın, albayı yargılama. | Open Subtitles | --ولكن لا- - لا لا تحكم على العقيد |
| - General, ...Albay O'Neill ve Argosyalıları ölüme mahkum ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تحكم على العقيد أونيل والآرغوسيين بالموت |
| Sanık bütün mahkeme masraflarını, yasal faizleriyle birlikte ödemeye mahkum edilmiştir. | Open Subtitles | المحكمة أيضا تحكم على المتهم تعويض جميع التكاليف القانونية |
| Seni hayatta başarısızlığa mahkum ediyor, çünkü | Open Subtitles | انها تحكم على حياتك بالفشل لأنه لا يمكنك البقاء مستفيداً |
| Kitapları kapağı göre yargılayan insanlara karşı tahammül edemiyorum. | Open Subtitles | لست أملك صبر على الناس التى تحكم على الأشخاص من مظهرها. |
| Başkaların hayatını yargılayan? | Open Subtitles | تحكم على حياة الاخرين ؟ |