"تحملت" - Translation from Arabic to Turkish

    • katlandım
        
    • dayandım
        
    • tahammül
        
    • katlanıyorum
        
    • dayandı
        
    • katlanıyorsun
        
    • üstlendim
        
    • üstlendin
        
    • üstlenmiştim
        
    O kadının söylediklerine katlandım, çünkü Edward'dan sonsuza kadar ayrılmıştım. Open Subtitles تحملت تكبرها، وأنا عالمة بأنني سأكون منفصلة عن ادوارد للأبد
    Onunla hayattaki en karmaşık ve ağır ritüellerinden birine katlandım. Open Subtitles انا تحملت واحدة من اكثر شعائر الحياة انحرافا وقسوة معها
    Evet, hoş değildi. Dayanabildiğim kadar dayandım. Open Subtitles نعم , لم تكن سعيدة , لقد تحملت قدر ما استطيع
    Her şeye tahammül etti... ta ki yumruğunu masaya vurması gerekene dek. Open Subtitles ‫تحملت كل شيء تقريبا ‫لكن حين تعين عليها التصرف بحزم
    Ben senin kızına katlanıyorum ama, hiç sesimi çıkarmadım. Open Subtitles حسنا, أنا تحملت أبنتكِ و لم أنطق بأي كلمة
    gezegenimizin yaşama ev sahipliği yapabileceğini kanıtlamak için hatta o yoğun bombardıman süresinde bile o sürece dayandı 4 milyar yıl önce Hadean döneminde. Open Subtitles حتى خلال حملة التفجير المكثفة هذه فقد تحملت ذلك في الهادين 4 بليون سنة خلت
    Neden bunlara katlanıyorsun? Open Subtitles لماذا تحملت هذا؟
    ...20 yıldır babası için çalışıyorum. Ve beni kullanmasına katlandım. Open Subtitles انفقت مبالغ كثيرة و فوق كل هذا عملت لدى والدها لـ 20 عاماً و تحملت معاملته السيئة
    Bu hapishaneye yeterince katlandım! Open Subtitles لقد تحملت هذه الحصانة لقد تحملت هذا السجن
    Büyüklük ve gösteriş hevesine 25 yıl katlandım , ama bu insanlar buna mecbur değil. Open Subtitles تحملت أفعالك المتعالية و تمثيلك الباهر لمدة 25 عاما لكنهم ليسوا مضطرين لتحمله
    Bütün garip sorularına ben katlandım ve siyah elemanın yanında rahat hissetmelerini sağladım. Open Subtitles لقد تحملت جميع اسئلتهم الغريبة وجعلتهم يشعرون بالراحة حول رجل أسمر
    Bu demektir ki üç kez katlandım. Open Subtitles هذا يعني أنني تحملت لثلاث مرات
    Bana da bir dolu iftira atıldı, dayandım ama kimseye bundan bahsetdemedim bile. Open Subtitles اتسائل كيف تحملت اكاذيب كثيرة لكن , لمن يمكنني ان اشتكي واكون صريحة ؟
    Galeri de dayandım, kokteyl de sabrettim, arabada eve kadar sesin çıkmadı . Open Subtitles لقد تحملت المعرض بعد الحفلة توصيلة السيارة الأكثر صمتًا
    O, Milady de Winter ile birlikte, sarayda gösteriş yapmanıza bile tahammül etti. Open Subtitles تحملت تسكعك مع ماي لايدي دي وينتر في القصر
    Bak Caroline, şunu anlamak zorundasın genç adama mesleki temelde tahammül etsem de senin üzerinde, saygısızca hak iddia etmesinden sonra seni tekrar görmesine izin veremem. Open Subtitles أنني تحملت ذلك الشاب على أسس مهنية لا يمكنني السماح له برؤيتكِ مجدداً بعد طموحهِ الوقح للوصول إليكِ.
    Her gün senin soytarılıklarına katlanıyorum, ama artık yeter! Open Subtitles لقد تحملت سلوككما اليومي الغريب لكن ليس أكثر من ذلك
    İhtiyacım yok. Sürekli yakınımda olmana yeterince katlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أحتاجك لقد تحملت تتبعك الدائم لي
    Sandığımdan çok daha fazla dayandı. Open Subtitles لقد تحملت أكثر مما ظننتها ستتحمل.
    - Nasıl katlanıyorsun buna? Open Subtitles كيف تحملت هذا الأمر ؟
    Tüm sorumluluğu üstlendim. Evet, tabii. Tam bir prenssin. Open Subtitles تحملت المسؤولية بالكامل - نعم, أنا متأكدة أنك نبيل جداً -
    Suçu üstlendin çünkü o zamanlar bir çocuktum. Open Subtitles لقد تحملت أنت المسئولية لأننى كنت صغيراً وقتها
    Suçu ben üstlenmiştim. Open Subtitles التى لا تقدر بثمن ؟ لقد تحملت اللوم بدلاً منك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more