| Oda arkadaşın Yeden Subay Eğitim Gücü'nde ve ondan korkuyorsun. | Open Subtitles | وزميلك في السكن ضابط احتياط في الجيش وأنت تخاف منه |
| - O' ndan korkuyorsun, değil mi, Samuel? | Open Subtitles | انت تخاف منه,اليس كذلك,ياصموئيل؟ |
| Başardığın onca şeyden sonra hâlâ ondan korkuyorsun. | Open Subtitles | حتّى بعد كلّ ما حققته، ما زلت تخاف منه. |
| Tanrı bağışlayıcıdır. Bunu sen de biliyorsun Joe. - Korkacak bir şey yok. | Open Subtitles | فالله يغفر للجميع، و أنت تعلم ذلك، جو لا يوجد ما تخاف منه |
| Bir canavar olmak zorundasın. Canavar ol. korktuğun her şey ol. | Open Subtitles | يجب أن تكون الوحش كن الوحش، أصبح كل ما تخاف منه |
| Sığırların, atlı bir adamdan daha çok korktuğu bir şey varsa o da ayakları üzerinde duran ve onların tam gözünün içine bakan adamdır. | Open Subtitles | هناك شيء واحد فقط تخاف منه الماشية أكثر من رجل على حصان وهو أن يقف على أقدامه أمامها ويحدّق مباشرة بين عينيها |
| Ondan korkuyor musun? | Open Subtitles | ماذا , هل تخاف منه , او شيئاً ما ؟ |
| Ondan benden korktuğundan daha fazla korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخاف منه أكثر مما تخاف مني |
| Belki de bundan korkuyorsun sen. | Open Subtitles | أو ، لربما هذا ما تخاف منه |
| Ondan korkuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت تخاف منه , أليس كذلك؟ |
| Neden korkuyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تخاف منه ؟ |
| Neden korkuyorsun? | Open Subtitles | مالذي تخاف منه ؟ |
| Neden korkuyorsun? | Open Subtitles | مالذي تخاف منه ؟ |
| Günahkâr değilseniz, zaten Korkacak bir şey yok. | Open Subtitles | إن لم تكن حقاً شريراً، فليس لديك ما تخاف منه. |
| Eğer dediğin doğruysa ve masumsan, öyleyse Korkacak bir şeyin yok demektir. | Open Subtitles | اذا كان ما تقوله حقيقيا اذا انت بريء و ليس لديك ما تخاف منه |
| Eğer dediğin doğruysa ve masumsan, öyleyse Korkacak bir şeyin yok demektir. | Open Subtitles | اذا كان ما تقوله حقيقيا اذا انت بريء و ليس لديك ما تخاف منه |
| Korkusu olmayan adam. Galiba korktuğun bir şey buldum. | Open Subtitles | الرجل الذى لا يخاف يبدو أننى وجدت شيئا تخاف منه |
| korktuğun tek şey benim. Arkadaşlarını hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | أنا الشيء الوحيد الذي تخاف منه لقد خسرت أصدقائك |
| Eğer bunu çok kafana takarsan... en çok korktuğun şeyin başına gelmesine sebep olacaksın. | Open Subtitles | إذا جعلت هذا يؤثر فيك ستستحضر الشيء الّذي تخاف منه. |
| Annesini öldürdüğünü söylediği adam, korktuğu adam... | Open Subtitles | الرجل الذي تقول أنه قتل أمها, الشخص الذي تخاف منه |
| korktuğu Jedi sizmişsiniz gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدوا ان الجاداي التى كانت تخاف منه كان انتي |
| - Belli ki Ondan korkuyor. | Open Subtitles | - يتضح بأنها تخاف منه |
| Senin de o şeyden korkman gerekiyor. | Open Subtitles | فيجب عليك أن تخاف منه أيضاً |
| Şimdi de bu tehdit ortaya çıkınca beyni ilk olarak onu korkutan şeyi düşünür, eski kocasını. | Open Subtitles | وهذا يعد تهديدًا جديدًا بالنسبة لها مما قد يجعل عقلها يتصور بأنه نفس التهديد الذي كانت تخاف منه في السابق |
| Gergin olduğunu biliyorum ama unutma ki, ateş bükmenin kendisi korkulacak bir şey değildir. | Open Subtitles | أعلم أنك متوتر و لكن تذكر ان تسخير النار ليس شيء تخاف منه |