| Kraliçenin model defterini aldığımı kimseye söyleme lütfen. | Open Subtitles | هل تعدين ؟ لا تخبري أحدًا بأني أملك كتابها |
| Evli bir adamı öptüğümü lütfen kimseye söyleme. | Open Subtitles | من فضلك لا تخبري أحدًا أنّني قبّلتُ رجلاً متزوّجًا. |
| Hepsi numaraydı. Onun içindi. Neyse, kimseye söyleme tamam mı? | Open Subtitles | كل ذلك كان تمثيل من أجلها لا تخبري أحدًا , حسنًا ؟ |
| Dedi ki, "Naomi, sakın bundan kimseye bahsetme." | Open Subtitles | ويقول "نعومي من الأفضل أن لا تخبري أحدًا بذلك". |
| Hayır ve bundan hiç kimseye bahsetme. | Open Subtitles | كلا. ولا تخبري أحدًا بشأن هذا. |
| O zamana kadar tanıştığımızı kimseye söyleme. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين لا تخبري أحدًا أننا قد تقابلنا |
| Başarın için giyin. Nerede kaldığını kimseye söyleme. | Open Subtitles | المظهر الحسنّ من أجل النجاح، لا تخبري أحدًا بمكان إقامتكِ |
| Dileklerini Brezilya'ya kadar ileteceğim için bana teşekkür etmek yerine herkes, ''Lütfen kimseye söyleme'' diyordu. | TED | بدلًا من أن يشكروني على حمل أمنياتهم حتى البرازيل، جميعهم قالوا "أرجوكِ لا تخبري أحدًا" |
| Ben gerçek bir inananım. Ama kimseye söyleme. | Open Subtitles | أنا مؤمن حقيقيّ لا تخبري أحدًا فحسب |
| Tüm gün çalışıyorum. kimseye söyleme! | Open Subtitles | أعمل طوال الوقت، لا تخبري أحدًا. |
| kimseye söyleme, gizli bir bilgi. | Open Subtitles | ولكن هذا أمر سري لذا لا تخبري أحدًا |
| Bak, sadece kimseye söyleme tamam mı? | Open Subtitles | لا تخبري أحدًا آخر , حسنًا؟ |
| Lütfen kimseye söyleme. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تخبري أحدًا. |
| Will'in bildiği şeyi bildiğini kimseye söyleme. | Open Subtitles | لا تخبري أحدًا أنكّ تعرفين مايعرفه (ويل). |
| - Tanıdığım kimseye söyleme. | Open Subtitles | لا تخبري أحدًا آخر أعرفه. |
| Bunu koru ve Demirci'den başka kimseye söyleme. | Open Subtitles | "احمي هذه ولا تخبري أحدًا سوى الحدادة" |
| - Lütfen kimseye bahsetme. | Open Subtitles | -أرجوكِ لا تخبري أحدًا . |