"تختاري" - Translation from Arabic to Turkish

• seçim
• seçmek
• seç
• seçmen
• seçmedin
• karar
• seçmeni
• seçme
• seçmelisin
• seçebilirsin
• seçip
• seçtin
• Seçimini
• seçebilir
• seçmiyorsun

Eğer gerçek aşkı ve klima arasında seçim yapmak zorunda eğer Ama ben bir no-beyin olduğunu söyleyebilirim.
ولكن إذا كان عليكِ أن تختاري بين الحب الحقيقي و التكييف سأقول إنه لا يستحق التفكير

I aralarında seçim yapmak zorunda bırakmayacak anlamına, bunu yapmazsanız ve, her ikisi de ölür.
أعني أنه يفترض أن تختاري بينهم وإذا لم تفعلي ، ستموت الاثنتين

- Eğer sadece burada oturur ve biraz daha bekleyip görürsek o zaman belki seçmek zorunda kalmazsın ve ben de bir şey yapmak zorunda kalmam!
وإنتظرنا ورأينا لمدة أطول قليلا ربما أنتي لن يجب أن تختاري وأنا لن يجب أن أقوم بفعل بشئ

dediler. Ve ben "Hangi renge boyamak isterseniz?" dedim, ardından onlar "Sen seç." dediler. Ben de "Hayır hayır, ben dinlemeyi öğreniyorum.
وقلت، " حسناً، ما هو اللون الذي تريدون طلائه؟" وقد قالوا، "حسناً، أنت تختاري." فقلت، " لا، لا، أنا أتعلم الإستماع --

En çok beğendiğini seçmen gerekiyor çünkü yalnızca bir kez evlenirsin.
حسناً، يجب ان تختاري ما تحبينه أكثر لأنك تتزوجين مرة بحياتك

Çoğu zaman, seni uzaklaştırdım, ve başka seçeneklerin varken, onları seçmedin.
لقد أبعدتك عني، وكان يمكن أن تختاري غيري، لكنك لم تفعلي

Yapman gereken tek şey, nerede yaşamaya devam edeceğine karar vermek ve en kısa zamanda oraya gitmek.
بقى لك أن تختاري مكان إقامتك وتنعزلي هناك بأسرع مايمكن

Gelecek seanslarda senden bu gece seçmediğini seçmeni isteyeceğiz.
في الجلسة القادمة سيجب عليك ان تختاري القضيب الاخر الذي لم تختاريه الليلة

Aptalca nedenlerle seçim yapıyoruz. Fakat senin seçim yapmak için akıllıca sebeplerin var.
نحن مبرمجون على الاختيار لأسباب حمقاء لديكِ الفرصة أن تختاري لأسباب ذكية

İkimiz arasında bir seçim yapmalısınız. Sizinle evde kim kalsın?
عليك أن تختاري بيننا من يبقى في المنزل معكم

Ama bir gün yumurtalar seni onlar ve krepler arasında bir seçim yapmaya zorlarsa ve sen de o hamur gibi ve lezzetsiz olan krepleri seçip bir daha hiç yumurta yemezsen eğer yumurtalar buna çok üzülürler.
ولكن إذا في يوم من الأيام، صحيح؟ البيض أجبركي أن تختاري بينهم أو بين الفطائر المحلاة وأنتي اخترتي الفطائر

Bu iş için tanıdığın birini seçmek çok da büyütülecek bir mevzu değil.
عليكِ أن تختاري شخصاً تعرفينه ولن يقوم بتهويل الأمر

seçmek istemediğini söylüyorsun, ama bence az önce seçtin.
قلتي بأنك لاتريدي أن تختاري لكن أظنك اخترتي بالفعل، لذا هاكِ

Öncelikle, iyi birini seç ama üstüne düşme.
أولاً يجب أن تختاري واحداً جيداً. لكن ليس من تقفز عظامه من جلده.

Bilgin olsun, bir tane seçmen gerek.
لمعلوماتكِ, يُفترض بكِ أن تختاري لوناً واحداً فقط

Kimse sana yalan söylemedi ve sen yanlış kişiyi seçmedin.
لا احد كذب عليكِ, ولَم تختاري الرجُل الخطأ.

Onun yerinde olsaydım, oracıkta karar vermeni isterdim .
لو كنت في مكانه ، لكنت سألتك أن تختاري في نفس اللحظة

Gerçekten ne olduğunu ve nereye ait olduğunu düşüntüğünü seçmeni istiyorum.
أريدك أن تختاري حقيقتك وأين تنتمين فعلاً

Ne yaparsan yap, ama lütfen öç almayı seçme.
و لكن عندما تفعلي, أرجوكِ لا تختاري الإنتقام

Tretonini almayı seçmelisin, eğer beni eğitmeye ve korumaya devam edeceksen.
يجب عليك ان تختاري أخذ الترتولين إذا كنت تريدين مواصلة تعليمي وحمايتي

Kemoterapi almamayı seçebilirsin.
يمكنكِ أن تختاري ألّا تخوضي في العلاج الكيميائي

Yer açmak için kadınları seçip "Sen, sen ölüme gönderileceksin" mi diyordunuz?
هل تختاري النساء وتقولي أنت وأنت استعدوا للموت؟

Sahip olduğun her şeyin-- kocanın, oğlunun, benim-- üzerinden kazanmayı seçtin sen.
إنكِ تختاري أن تكسبي كل شيء,زوجكِ طفلك, أنا

Bu da çözümsüz bir denklem olur, tabii sen Seçimini yapmadıkça.
إنها معادلة غير قابلة للحل، مالم تختاري أنتِ.

Saygı ve onuru seçebilir dünyada bir simge olmuş birinin yasını tutabilirsiniz.
يمكنكِ أن تختاري بأن تحترمي كرامة الرمز الذي يحزن عليه العالم

Biliyor musun onu benden daha iyi tanıdığına göre... hediyeyi neden seçmiyorsun?
أتعرفين ماذا ؟ لماذا لا تختاري لها هدايا بما أنك تعرفينها أكثر مما أعرفها أنا ؟