Hangi akla hizmet 2004'te test etmediniz bu kan örneklerini? | Open Subtitles | لماذا بحق الجحيم لم تختبر تلك العينات فى عام 2004؟ |
Umut vadeden ilaçları test edebileceksiniz, ama asıl araştırma burada yapılıyor olacak. | Open Subtitles | سوف تختبر ميدانيًّا أيّ أدويةٍ واعدة، ولكن البحث الفعليّ سوف يُقام هُنا |
Uluslararası, mayına karşı eylem standartlarına uygun şekilde test edilir ve onaylanırlar. Tıpkı köpeklerin geçmek zorunda olduğu testler gibi. | TED | تختبر و يتم اعتمادها وفقا للمعايير الدولية للإجراءات المتعلقة بالألغام ، تماما مثل الكلاب لابد لها من اجتياز الاختبار. |
Kendi inancınızı test etmenizin erdemli olduğunu söylemeleri olasıdır ve de fikir değiştiren birinin güçsüz gözüktüğünü söylemeleri bir o kadar olası değildir. | TED | إنهم يذهبون للقول بأنه من الجيد أن تختبر معتقداتك الخاصة، وأقل ميلاً لوصف شخص غيّر من تفكيره بأنه شخص ضعيف. |
Ama bu teoriyi asla test etmezsiniz çünkü fakir öğrenci hiç kabul etmiyorsunuz çünkü haksız çıkmak istemiyorsunuz. | TED | لكنك لم تختبر هذه النظرية أبداً لأنك لم يسبق لك قبول طالب فقير لأنك لا تود إثبات انك على خطأ |
Bu senaryoda nadir ve ölümcül bir hastalık için yeni ilaç test edilmiştir. | TED | في هذا السيناريو، تختبر إحدى الدراسات عقارًا جديدًا لمرض نادر وقاتل. |
Örneğin, Birleşik Krallık sağlık hizmeti sağlayıcılarının antibiyotik abonelikleri satın aldığı bir modeli test ediyor. | TED | على سبيل المثال: تختبر المملكة المتحدة نموذجاً حيث يشتري مقدمو الرعاية الصحية اشتراكات المضادات الحيوية. |
Sizi 60.000 genetik durum için test ederler. | TED | يمكنها أن تختبر أي واحد منكم لحوالي 60,000 شذوذ وراثي. |
Yani tüm o insanların ölmesine, sadece yarattığınızı test etmek için mi izin verdiniz? | Open Subtitles | هل تعني أنك سوف تترك كل هؤلاء الناس يموتون فقط لمجرد أن تختبر مخلوقاتك؟ |
Gerçek hayatta biraz test edin. Sizin için çok iyi olacaktır. | Open Subtitles | يجب أن تختبر نفسك فى بضعة إذاعات سيكون هذا عوناً عظيماً لك |
Sonar eklediğiniz yeni prototip hariç hepsi. Ama onu test etmediniz. | Open Subtitles | كلها ماعدا النموذج المعدل بالسونار لكنها لم تختبر |
Geleneksel olarak, akademi bu güçleri sizi birbirinize karşı iki gün süren bir kavgaya koyarak test ediyor. | Open Subtitles | من تقاليد الأكاديمية أن تختبر تلك الصفات الحميدة، بتحريضكم ضد بعضكم بعضاً في معركة لمدة يومين. |
String teorisi ve teorisyenlerinin en büyük problemi, bu teorinin gerçekte nasıl test edilebileceğidir. | Open Subtitles | .وعلماء نظرية الخيط لديهم حقاً مشكلة حقيقية كيف يمكنك أن تختبر نظرية الخيط فى الحقيقة؟ |
Kardeşimi öldürmeye çalışanları tutuklaman lazım, kanını test ettirmen değil. | Open Subtitles | أنت تحتاج أن تعتقل من حاول قتل أخّي، لا أن تختبر دمّه. |
Yani bir uçağı Antartika'nın üzerinde bir it dalaşında mı test ediyordun? - İt dalaşı mı? | Open Subtitles | كنت تختبر طائرة في معركة جوية فوق القطب الجنوبي؟ |
Mide ekşimesi, alerji ve buna benzer şeyler için yeni ilaçlar deniyorsun. | Open Subtitles | يمكنك ان تختبر الحبوب الجديده ضد الحساسيه أو أي شئ أخر .. |
Kubbe sınırlarımızı zorladı, ...her birimizi kendi kötülüklerimizle yüzleşmeye zorladı öfke keder ve korku. | Open Subtitles | القبة تختبر حدودنا تجبرنا على مواجهة شياطيننا الغضب |
Grebe kuşlarının sadece bir eşleri olur, ...ama dişi, eşinin devam eden bağlılığını sınamak zorunda ve bunun için onu geleneksel bir dansa davet ediyor. | Open Subtitles | طيور كلارك الغاطسة تتزاوج مدى الحياة، لكن يجب أن تختبر الإناث وفاء شريكها المستمرّ، وتقوم بذلك بدعوته لينضمّ إليها في رقصة ذات طقوس. |
Açıkçası, teknoloji bu yönden hiç denenmedi. | Open Subtitles | حسنا, لكي أكون صادقة التقنية لم تختبر للعمل بهذا الأسلوب |
Üzerinde kendinizce oynamalar yaptığınız gerçekleri kukla gibi üzerimde deniyorsunuz. | Open Subtitles | تختبر عليّ نسختك المشوهة للحقائق - كما لو كنت دميتك |
Bundan dolayı konuşmanızı güvendiğiniz arkadaşlarla deneme yapmanız ve hangi kısımlarda karmaşa yaşadıklarını bulmanız önemli. | TED | لذلك، من الأهمية بمكان أن تختبر نص حديثك مع أصدقائك المقربين وأن تتعرف على الأجزاء التي تسببت في إرباكهم وتشتتهم. |
Gücünü ölçmek istiyorsun. | Open Subtitles | تود أن تختبر قوتك, حسناً. |
Dışarıda hayatı tecrübe etmemesi seni hiç endişelendirmiyor muydu? | Open Subtitles | ألا يقلقك بأنها تخرج للعالم و تختبر الحياة |
Sadakatimizi sınıyorlar. | Open Subtitles | تختبر إيماننا |