"تخجل منه" - Translation from Arabic to Turkish

    • utanılacak
        
    • Utanacak
        
    • utanç
        
    • utanmamalı
        
    • utanmanı gerektirecek
        
    • utandığın
        
    Travma yaşaman çok normal. utanılacak bir şey yok bu konuda. Open Subtitles من الطبيعي الشعور بالصدمة، وهو شيء لا يجب أن تخجل منه
    Korku bir dövüşçünün en yakın arkadaşıdır. Bunda utanılacak birşey yok. Open Subtitles الخوف هو أفضل أصدقاء الملاكم هذا شئلا تخجل منه
    Öyle de kalacak. Tamam, bunda utanılacak bir şey yok. Görevin icabıyla bunu yaptın. Open Subtitles هذا شىء لا يجب أن تخجل منه لقد فعلت هذا أثناء أدائك للخدمة
    Katarakt. Senin yaşında biri için Utanacak bir şey değil. Open Subtitles إنّه تأثير المياه البيضاء التي على عينيكَ، ذلك ليس شيئاً تخجل منه في مثل عمركَ.
    Katarakt. Senin yaşında biri için Utanacak bir şey değil. Open Subtitles إنّه تأثير المياه البيضاء التي على عينيكَ، ذلك ليس شيئاً تخجل منه في مثل عمركَ.
    Ama benim gibi sağlıklı olmak utanç verici. Open Subtitles حسنًا ، أن تكون صحيحًا جدًا مثلي أيضًا شيئًا تخجل منه
    Senin yaşındaki biri ereksiyon olamamaktan utanmamalı, Marv. Open Subtitles في سنّك ، ضعف الإنتصاب ، ليس "بشيء تخجل منه ، "مارف
    5000 dolar. Ortada utanmanı gerektirecek bir durum yok. Open Subtitles إنها خمسة آلاف ليس لديك ما تخجل منه
    Bilmeni istiyoruz ki bu utanılacak bir şey değil. Open Subtitles نريدك أن تعلم بأن لاشيء يمكنك أن تخجل منه
    Fakat bunda utanılacak bir şey yok. Fakirliğin kendine has sade bir onuru vardır. Open Subtitles ،لكن ليس هناك ما تخجل منه هناك شؤف بسيط في الفقر
    Kontrol edememek utanılacak bir şey değil. Open Subtitles انت تعلم ، ان فقدان السيطرة ليس شيئ تخجل منه
    Ailenin birlikte yaşamaması utanılacak bir şey değil. Open Subtitles :لا شيء تخجل منه . والديك لن يعيشا معا بعد الآن
    Hey,6.sıra utanılacak bir şey değil. Open Subtitles يا صديقي, المركز السادس ليست شيئاً تخجل منه
    Saklayacak, Utanacak bir şeyin yok. Open Subtitles ليس لديك ما تخفيه أو تخجل منه. أنت طيب...
    Bak, Utanacak hiçbirşey yok. Open Subtitles انه ليس شيء تخجل منه
    - Evet, Utanacak bir şeyim yok. Open Subtitles - نعم، ليس لدي أي شيء تخجل منه.
    Evlat, Utanacak bir şeyin yok. Open Subtitles يـاأبني، لا شيء فيـك يجعلك تخجل منه .
    Utanacak bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيئ عليك أن تخجل منه
    Belki de seni utanç duyduğu bir geçmişten korumaya çalışıyordu. Open Subtitles ربما كانت تريد ان تحميك من الماضى التى كانت تخجل منه.
    utanç duyman gereken bir şey hakkında... nasıl böyle istekli olabiliyorsun? Open Subtitles كيف يمكنك أن تستهزئ بشيء... من المفترض أن تخجل منه
    Senin yaşındaki biri ereksiyon olamamaktan utanmamalı, Marv. Open Subtitles في سنّك ، ضعف الإنتصاب ، ليس "بشيء تخجل منه ، "مارف
    utanmanı gerektirecek hiçbir şey yapmadın. Open Subtitles أنتم لم تفعل شيئاً تخجل منه.
    Direnmekten vaz geçmeni ve en çok utandığın şeyi bana göstermeni istiyorum. Open Subtitles أنا بحاجة لكم لوقف مقاومة وتبين لي ما كنت أكثر تخجل منه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more