Ama sonra öğrendik ki uyuşturulmuş. | Open Subtitles | وبعد ذلك، بالطبع علِمنا أنَّه قد تم تخديره |
Kemik iliği deneyi çok acı vericidir ve aşırı derecede uyuşturulmuş durumda. | Open Subtitles | تجربة نخاع العظم شديدة الألم وقد تم تخديره بجرعات كبيرة |
Sovyetler Birliği adına protesto ediyorum. Bu Sovyet vatandaşına uyuşturucu verildi. | Open Subtitles | باسم الاتحاد السوفيتي أنا اعترض المواطن السوفيتي قد تم تخديره |
O zamandan beri, uyuşuk, hissiz, sanki kalbime uyuşturucu vurulmuş gibi. | Open Subtitles | منذاك... وأنا مخدّر، بلا مشاعر كأن قلبي تم تخديره |
Ona ilaç verdiler. İntihar etmiş gibi yapıp, onu aşağı atacaklar. | Open Subtitles | لقد تم تخديره ، سوف يقومون برميه ، سوف يبدو وكأنه إنتحار |
Nazotrakeal entübasyon uygularım ama anestezi altındayken ve hareket edemezken tüple ilgili herhangi bir tehlike olursa hiçbir garanti veremem diyelim. | Open Subtitles | سأقوم بعمل تنبيب أنفي رغامي، لكن لو حصل إي ضغط على الأنبوب أثناء تخديره فلن تكون هناك حركية... |
Beni öyle uyuşturdular ki geliyor muyum, gidiyor muyum anlamadım. | Open Subtitles | انها لي تخديره حتى تصل، لم أكن أعرف ما إذا كنت كومين 'أو ذاهب. |
Tamamen uyuşturulmuştu. | Open Subtitles | وهل تم تخديره ؟ |
Pekâlâ, bir numaralı yataktaki hasta sakinleştirildi ve yarası dikildi. | Open Subtitles | حسنًا، المريض بالفراش الأول تم تخديره وتم تخييط جرحه |
Nöbetçi uyuşturulmuş ve bilinci kayıp halde bırakılmış. | Open Subtitles | تم تخديره الحارس وترك فاقدا للوعي. |
Ve tamamen uyuşturulmuş muydu? | Open Subtitles | وهل تم تخديره ؟ |
-Ama uyuşturulmuş da. | Open Subtitles | لكن قد تم تخديره أيضاً |
uyuşturulmuş. | Open Subtitles | لقد تم تخديره.. |
Biri tecavüz maksadıyla kıza uyuşturucu vermiş olabilir mi? | Open Subtitles | من الممكن لبعض واحد تخديره فعل المسيء؟ |
Bu bir tür rüyadır veya belki de uyuşturucu verdiler. | Open Subtitles | هذا هو مجرد نوعا من حلم... أو ربما هو... ربما تم تخديره لدينا. |
Bir yatırım bankerine uyuşturucu verip bubi tuzağı kurmuşlar. | Open Subtitles | مصرفي استثماري، تم تخديره وتفخيخه |
Fakat biliyor musun? Ona ilaç vermeleri gerekmiyordu. Klostorofibisi vardı. | Open Subtitles | ولكن أتعرفين , لم يكونوا بحاجة إلى تخديره فقد كان مُصاب بمرض الخوف من الأماكن المُغلقة |
- Düzgün bir toksin taraması yaparsam önce uyutucu bir ilaç verildiğini bulacağız bence. | Open Subtitles | إذا إستطعت القيام بفحص سموم صحيح وشامل، أعتقد أنّني سأجد أنّه قد تمّ تخديره أوّلا. |
Maymunlarından birine ilaç verip deli gibi sikmesini sağlayabilirdin. | Open Subtitles | بأستطاعتك تخديره بأي مادة لكي يضاجع كالمجنون |
- anestezi edilene kadar burda olacaklar. | Open Subtitles | ــ سيظلون هنا حتى يتم تخديره |
Bay Pluta'ya anestezi vermeden önce halüsinasyon görmeye başladı. | Open Subtitles | بدأ السيّد (بلوتا) بالهلوسة قبل أن نتمكّن من تخديره |
Doktoru onlar Ana Merkeze koydular ve Whitman konuşur diye onu deli gibi gösterdiler, sonra da onu uyuşturdular,bu yüzden o şimdi konuşamıyor. | Open Subtitles | يجلعون (ويتمان) يبدو كالمجنون تحسّبًا إن تحدّث، ويحاولون تخديره كيْلا يتحدّث. |
Ama aslında uyuşturulmuştu. | Open Subtitles | بينما، في الواقع، تم تخديره. |
Ama tamamen sakinleştirildi ve yeniden yerleştirilmeye hazır. | Open Subtitles | لكن قد تم تخديره بالكامل وجاهز للنقل |