Bu çalışma sıtma tehlikesi altında olmayan toplumlar tarafından finanse edildi. | TED | وهي تخضع لقيادةٍ وتمويلٍ من خارج المجتمعات المصابة |
Durumu hallettik. Akıl sağlığı yerinde olmadığı için ceza almayacak. Kızı hastanede gözlem altında tutacaklar. | Open Subtitles | لقد كانت تخضع لهيئة الأبحاث والتطوير لقد كانت تحت رقابة المستشفى وهم المذنبون |
Şehir hava saldırılarına boyun eğmemişti ve paramparça olmuş binalar kalelere dönüştürülmüştü. | Open Subtitles | المدينه لم تخضع للهجوم الجوى الضارى و المبانى المهدمه تحولت إلى حصون |
Başkalarının ihtiyaç, amaç ve düşüncelerine boyun eğemez. | Open Subtitles | انها لا يمكن أن تخضع لحاجات آراء، أو رغبات الآخرين |
Bir SVR ajanı Amerika'yı diz çöktürecek bir operasyona başlamak üzere olduklarını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال ضابط الإستخبارات الروسية أن قريب لبدأ عملية , سوف تخضع أمريكا |
Seni hafif bir hipnoz altına alabiliriz. | Open Subtitles | أتعرف,يمكنني أن أجعلك تخضع لتنويم مغناطيسي خفيف للغاية |
-Propranolol mu? Yani yüksek tansiyon tedavisi mi görüyor? | Open Subtitles | أعني هل كانت تخضع لعلاج ضغط الدم العالي ؟ |
Günün her anı onların gözetim altındasın. | Open Subtitles | أنت تخضع مراقبتهم كل ثانية |
Dünya Hükümeti'ni dize getirmek için sonuçta! | Open Subtitles | انه يفعل ذلك من أجل ان يجعل حكومة العالم تخضع للاستسلام |
Bak, daha bir şey yapmadım ve oraya teslim olmuş olarak girme. | Open Subtitles | أنظر, أنالم افعلشئبعد, و لا اريدك أن تخضع لهم |
Uluslararası hukuka göre bu gemi hangi bayrağı çektiyse o ülke hukukuna tabidir. | Open Subtitles | أستناداً الى القانون الدولي هذه السفينة تخضع لقانون الدولة التي تبحر تحت علمها |
Ulaşım, mühimmat... Hepsi tek bir çatı altında toplanmalıydı. | Open Subtitles | خطوط المواصلات، إمدادات الذخيره جميعها يجب أن تخضع لقيادة واحده |
Kuryemiz az önce bana e-mail attı. Uçak şu anda ABD ordusunun refakati altında. | Open Subtitles | أرسل الساعي رسالةً لي للتو الطائرة تخضع لمرافقةٍ عسكريّة أمريكيّة |
Şu an için ilaçların etkisi altında ve davranışları normal görünüyor. | Open Subtitles | إنها تخضع للعلاج حالياً، وهي تحت السيطرة |
Bazıları sıkı disiplin altında. Bazıları ise boş boş dolanıyor. | Open Subtitles | بعض الفصائل تخضع لسيطرة قويّة، لكنّ بعضهم يهيمون بحرّيّة. |
Ama sen, bir başmelek olarak, Bu ayartmalara boyun eğdiğin için, bu seni bir canavar yapıyor. | Open Subtitles | أما أنتَ أيها الملاك عندما تخضع لمثل هذا الإغراء.. |
...sonunda baskıya boyun eğip babanı çağırmak zorunda kalacaktır. | Open Subtitles | هي في النهاية سوف تخضع للظغط ، وسوف تتصل بوالدك |
Ama bu vahim deliliğe boyun eğmeseydin senin için çok daha iyi olurdu ve belki de benim için de. | Open Subtitles | و لكن سأقول لو أنك لم تخضع لذاك الهوس القاتل لكان خيرا لك ، ولي أيضا. هيا. |
Bir SVR ajanı Amerika'ya diz çöktürecek bir operasyona başlamak üzere olduklarını söyledi. | Open Subtitles | الضّابط قال انّه قريب لتنفيذ العملية التي سوف تخضع أمريكا |
Böylece şehri önümde diz çöktürebileceğim. | Open Subtitles | ستصنع لي جيشاً كي تخضع لي هذه المدينة |
Yular takıldı ve ayakları bağlandı, bu kısrak sonunda kontrol altına alındı. | Open Subtitles | مُطوَّقة ومُقيَّدة تخضع هذه الفَرَس أخيرا ً |
Rehabilitasyon altına alınan ilk ünlü. | Open Subtitles | أول شخصية شهيرة تخضع إلى مركز تأهيل |
O zamandan beri kemoterapi ve radyasyon tedavisi görüyor. | Open Subtitles | و منذ ذلك الحين و هي تخضع لعلاج كيميائي و اشعاعي |
Soruşturma altındasın. | Open Subtitles | أنت تخضع لتحقيق |
Böyle bir patlama yarın gerçekleşek olsa insan türü hayatta kalacak olmasına ragmen, uygarlığımız dize gelecektir. | Open Subtitles | إن حدث ثوران كهذا في المستقبل فسوف تخضع حضارتنا وتهلك برغم نجاة الجنس البشري |
Doğru anı bekleyin. teslim olmadan önce pozisyon alın. | Open Subtitles | انتظر اللحظة المناسبة حدد وضعك قبل أن تخضع خصمك |
Katılım ve kendini ifade etme fırsatları, her zaman belirli bir düzende ve her zaman belli bir düzenlemeye tabidir. | TED | تخضع فرص المشاركة والتعبير عن الذات لترتيب معين تلتزم به كما تخضع دائمًا لقواعد محددة. |