"تدخل إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • girme
        
    • girmek
        
    • girip
        
    • girmesine
        
    • girince
        
    • İçeri
        
    • giriyorsun
        
    • girmelisin
        
    Güzel, o halde sen de "sana söylemiştim" tavrıyla içiri girme. Open Subtitles حسناً، لا تدخل إلى هنا إذاً قائلاً لقد أخبرتكِ من قبل
    Selam. Banyodayım. Lütfen içeri girme. Open Subtitles مرحباً , أنا فى فى المرحاض أرجوك لا تدخل إلى الداخل , أتريد أن تخرج الليله ؟
    Ezilmiş bir kadındı ve kocasıyla birlikte tanık yerleştirme programına girmek istemedi. Open Subtitles لم تكن تريد أن تدخل إلى برنامج حماية الشهود مع زوجها
    - Bilgisayarıma girip benim gördüğüm her şeyi görebilir misin? Open Subtitles هل بوسعك أن تدخل إلى حاسوبي وترى كُل ما أراه؟
    - Federallerin buraya girmesine izin verecek miyiz? - Hayır! Open Subtitles هل تريدون أن ندعّ المباحث الفيدرالية تدخل إلى هنا؟
    O ringe girince, kim olduğunu öğrenmek için.. Open Subtitles سوف تدخل إلى الحلبة لثلاث جولات لكي تعرف من أنت
    Bir içeri bir dışarı gidip geliyordu. Etraftaki doktorlara sayıyordu... Open Subtitles ظلّت تدخل إلى الغرفة وتخرج منها تأمر الأطبّاء بكلّ شيء
    İçeri girmek için kuru temizlemeciye veya ayakkabıcıya giriyorsun. Open Subtitles إما تدخل إلى منطف ملابس أو محل أحذية للدخول لحانة
    Ama 72 İblis'i kandırmak için daha tehlikeli olan ikinci safhaya girmelisin. Open Subtitles "لكن لتخدع عصابة الـ 72 شيطان فيجب أن تدخل إلى المرحلة الثانية"
    Öyle yapamayacaksan sakın içeri girme. Open Subtitles إن لم تستطع فعلَ ذلك فلا تدخل إلى تلك الغرفة
    Bu gece bir daha kimseyi arama. İnternete girme. Open Subtitles لا تجر اتصالاً آخر الليلة ولا تدخل إلى الإنترنت
    Oraya girme! Open Subtitles لا تدخل إلى هناك أحتاج إلى شراب آخَر
    İçeri girmek istemezsin. Baştan sona bok içinde. Open Subtitles لا تدخل إلى هناك، فالرائحة فظيعة
    İçeri sen girmek ister misin Kit? Open Subtitles هل تريد أن تدخل إلى هناك يا كيت؟
    Bir gün bedenimize girip hastalıkları bulup onlarla savaşacak kuantum noktaları inşa ediyorduk. TED كنا نشيد نقاطاً كمية يمكنها في يوم ما أن تدخل إلى جسدك وتحارب الأمراض.
    Bu parazit, bir farenin beynine girip fareyi kediler karşısında korkusuz yapıyor. Open Subtitles هذه طفيلية تدخل إلى دماغ الفأر وتجعل الفأر لا يخشى القطط
    - İneklerin dükkana girmesine izin verme. Open Subtitles لا تدع الأبقار تدخل إلى المتجر
    - Ameliyathaneye girmesine izin vermeyeceğiz. Open Subtitles ــ لن نجعلها تدخل إلى غرفة العمليّات.
    İçeri girince 20 dolarlık kokain iste. Open Subtitles حين تدخل إلى هناك اطلب منه مخدّر بقيمة 20 دولار
    Hapse gireceksin ve oraya girince, Open Subtitles سوف تدخل إلى السجن، وعندما تصل إلى هناك،
    Madem böyle tatsız haberler getirdin... neden içeri girmiyorsun? Open Subtitles بما أنك حامل هذه الأخبار غير السارة لم لا تدخل إلى الغرفة؟
    Ne zaman ben dışarı çıksam sen içeri giriyorsun. Open Subtitles في كل مرة أخرج أنت تدخل إلى البيت
    Şimdi içeri girmelisin.. Open Subtitles الآن عليكَ ان تدخل إلى الداخل اريدُ ان اعلمَ ماذا يفعل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more