Bizimle beraber eğitim aldın, teknede bizimle beraber geldin, bizimle beraber savaşırken yaralandın. | Open Subtitles | لقد تدربت معنا.. لقد أتيت في القارب معنا.. لقد أَصبت أثناء قتالك معنا |
Bu kadın Havana'daki Latin-Amerikan tıp fakültesinde eğitim görmüş bir sanatçı. | Open Subtitles | تلك المرأة فنانة تدربت في كلية الطب الأمريكية اللاتينية في هافانا |
Ben bunun için eğitildim. Bir adamı ilk incittiğinde, acıyı hissedersin. | Open Subtitles | تدربت على ذلك، كما تعلم تؤذي الرجل أول مرة، وتشعر به |
Farklı tarzlarda dövüşen adamlar tanıyorum ve gerçekten çok çalıştım. | Open Subtitles | عرفت رجال مختلفين الذين قاتلوا بأساليب مختلفة فقط تدربت بشدة |
- En son ne zaman kung fu çalıştın? | Open Subtitles | متي كانت اخر مره تدربت فيها علي الكونغو فو ؟ |
O kadar yolu bu kelimeleri prova ederek gelmiştim! | Open Subtitles | لقد تدربت على هذه الكلمات منذ العمل المنسوج |
Beyaz sarayda staj yaptım, İspanya'da okudum, koltuk değneği ve parantez bacağımla kendi başıma sırt çantamla Avrupa'yı gezdim. | TED | وفي الجامعة، تدربت في البيت الأبيض، ودرست بالخارج في إسبانيا وتجولت في أنحاء أوروبا وحدي تماماً بدعامة ساقيّ وعكازيّ. |
Tanıdığım en tehlikeli karate ustalarından dört yıl eğitim aldım. | Open Subtitles | لقد تدربت لأربع سنوات مع أكثر المدربين خطوره قد عرفتهم |
Genç yaşta kapitalist olmak öğretiliyor, eğitim bize öğretiyor ki kapitalizm bizi yükseltir, ama yükselmek için başka birinin üzerine basmamız gerekir. | TED | تدربت في صن صغيرة على ممارسة الرأسمالية, الرسائل علمتنا الآن أن الرأسمالية تعلي من قدرك ولكنك في حاجة لدوس شخص آخر لتصل |
Bir jimnastikçi olmak için, 1970'lerde Çin'in Hunan Eyaleti'nde iki yıl boyunca eğitim gördüm. | TED | تدربت لكي أصبح لاعبة جمباز لمدة سنتين في هونان بالصين في السبعينات |
Aynen senin gibi genel cerrah olarak eğitildim ve öğretmenlik yapıyorum. | Open Subtitles | تدربت في الجراحة العامة مثلك تماما و أكسب قوتي من التدريس |
Gerçekten çok naziksin ama ben hayatım boyunca hokey oynamak için eğitildim. | Open Subtitles | لطيف منك ان تقول هذا، ولكنى تدربت طوال حياتى لالعب الهوكى. |
İşin en ustaları tarafından eğitildim. İngiliz İstihbaratı. | Open Subtitles | تدربت على يد الأفضل الاستخبارات البريطانية |
Şarkıyı her gün aylarca çalıştım ve beklenen gün geldi. | Open Subtitles | تدربت على الأغنية ،كل يوم لأشهر وأشهر واليوم اتى أخيراً |
Dövüştüğümüzde, çok çalıştım ama o bakışa sahip olamadım. | Open Subtitles | عندما تقاتلنا أنا تدربت جيداً ولكنى لم أملك تلك النظرة |
- Bu konuşmayı çok çalıştın mı dostum? | Open Subtitles | الدجاج و الأشخاص الذين يعيشيون في إتجاه هبوب الرائحة الكريهه؟ ـ تدربت هل هذا الخطاب كثيراً ياصاح؟ |
Böyle bir taleple gelen bir gence diyeceğim şeyi uzun süredir prova ediyordum. | Open Subtitles | لقد تدربت طويلاً على ما سأقول عندما يأتي شاب إلي بطلب كهذا |
Yapabildiğim kadar çok yürüme antremanı yaptım ve iki kişi bana destek olurken bir yerden bir yere yürüdüm | TED | و تدربت على المشي قدر ما أستطيع، و تدرجت من مرحلة شخصين يمسكان بي |
Klasik bale eğitimi aldım ve mimari ve moda geçmişim var. | TED | لقد تدربت على رقص الباليه التقليدي ولدي خبرات في التصميم والأزياء. |
O eğitilmiş olabilir, fakat ben bir savaşçı olarak doğdum. | Open Subtitles | ربما تكون هى قد تدربت اما انا فقد ولدت محاربا |
Eski bir denizci üssü keskin nişancılık eğitimini burada aldım | Open Subtitles | إنها قاعدة قديمة لسلاح البحرية تدربت على القنص هنا |
Seni incitmeyeceğim, ama ben eğitimli bir Gizli Servis ajanıyım. | Open Subtitles | انا لن اؤذيك ، لكن أنا تدربت كعميلة في الخدمة السرية |
Henüz antrenman yaptıysanız, bir tepe daha dik görünür ve eğer ağır bir sırt çantası taşıyorsanız, belirli bir yer daha uzak görünür. | TED | التلة ستبدو أكثر انحداراً إذا كنت قد تدربت للتو، وعلامة النهاية ستبدو أبعد إذا كنت ترتدي حقيبة ظهر ثقيلة. |
Yalnızken, epey Pratik yaparım. | Open Subtitles | حسناً، لقد تدربت كثيراً عندما كنت وحيداً. |
Bütün hayatım boyunca kendimi eğittim birliğimdeki herkesten daha fazla eğitim aldım, kısacası Galactica'ya atanana kadar hayatımı yaşamadım. | Open Subtitles | نعم , لقد تدربت طوال حياتى كلها تدربت أكثر من أي شخص فى وحدتى.. أساسيا , لقد وضعت حياتى كلها للإنضمام إلى (جلاكتيكا) |
Okuması-yazması olmayan bu kız, kaynakçı olarak eğitildi ve kalifiye hale geldi.. | TED | هذه الفتاة الأمية تدربت , و برعت في اللحامة |
Bize bir pilot lazım ve sen bu tür bir görev için eğitildin. | Open Subtitles | إننا بحاجة لطيار، وهذه المهمة المنشودة التي تدربت عليها. |