"تدركين أن" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğunun farkında
• olduğunun farkındasın
• olmadığını biliyorsun

O elmasın ailesini kurtarmak için tek şansı olduğunun farkında mısın?
هل تدركين أن تلك الماسة هي فرصته الوحيدة لإخراج عائلته من هنا؟

Bunun 4,000 dolarlık bir şarap olduğunun farkında mısın?
أنت تدركين أن هذه زجاجة نبيذ ثمنها 4000 دولار حقاً ؟

Bunun resmen intihar etmek olduğunun farkında mısın?
هل تدركين أن هذا كان عملاً انتحارياً للغاية؟

Bunun benim için çok önemli olduğunun farkındasın, değil mi?
وأنتِ تدركين أن هذا الأمر مهم جداً بالنسبة لي.

Bunun yalnızca seksten ibaret olmadığını biliyorsun değil mi?
أنت تدركين أن هذا لم يكن مجرد جنساً، هه؟

Pekâlâ... yaşlandıkça tanıştığın insanların ve kendinin ne olduğunun farkında olursun belirli bir miktar bagaj taşıyormuşsun gibi.
بينما تكبرين بالعمر... تدركين أن الناس الذي تلتقينهم والشخص الذي أصبحتيه تحملون كمية من الأعباء

Bunun yardım çağrısı olduğunun farkında mısın?
أنت تدركين أن هذه إشارة المحنه

Köyden on tane kızın kayıp olduğunun farkında mısınız?
هل تدركين أن عشر فتيات بالقرية اختفين؟

Kazanabileceğiniz en yüksek miktarın 150 dolar olduğunun farkında mısınız?
هل تدركين أن أكثر مبلغ تفوزين به 150 ؟

Kiracınızın, Victor Hugo'nun öteki kızı olduğunun farkında mısınız?
هل تدركين أن نزيلتِك ما هي إلا الابنةالثانيةلِ (فيكتورهوغو )

Stefan'ın aptalık teki olduğunun farkında değildin.
كان يجب أن نتمهل ، لم تدركين أن (إستيفان) كان أبلها

Rosie, 586'nın uygunsuz park etme olduğunun farkında mısın?
(روزي)، تدركين أن 586 تعني ركن غير قانوني؟

Jo, bunun, New York'a taşındığından beri seni ilk görüşüm olduğunun farkında mısın?
(جو) هل تدركين أن هذه أول مره أراكِ منذ إنتقالك إلى نيويورك

Bunun ne kadar büyük bir şey olduğunun farkında mısın?
هل تدركين أن نقلة كبيرة هذه ؟

Çizgi romanların da Amerikan edebiyatının bir parçası olduğunun farkındasın, değil mi?
هل تدركين أن الكتب المصوّرة جزء من الأدب الأمريكي ؟

Bunun delilik olduğunun farkındasın değil mi?
أنت تدركين أن هذا جنون

Bunun senin suçun olduğunun farkındasın.
تدركين أن هذا خطؤك.

Oy istemenin iltifat olmadığını biliyorsun herhâlde Courtney.
أنت تدركين أن الدعاية لحصد الأصوات ليست مجاملة يا كورتني