Kalmak isterdim, ama manastırımdaki bazı acil işleri hatırladım. | Open Subtitles | اُحب البقاء لكنني تذكرتُ أمور هامة علي إنهائُها |
Şimdi hatırladım da bütün gün hiçbir şey yemedim düşündüm de iki kişilik yemek için yardıma ihtiyacın olabilir. | Open Subtitles | تذكرتُ للتو أني لم آكل شيئا اليوم لذا ربما تحتاج لمساعدة في هذا العشاء لشخصين |
Oh hayır, şimdi hatırladım, kamçıyı babuna bırakmak istiyordum. | Open Subtitles | لا، تذكرتُ للتو أردتُ ترك السوط لقرد البابون |
Bu traktörü görünce seni hocanın kızıyla evlendirmek aklıma geldi. | Open Subtitles | ..برؤية هذه الجرارة, تذكرتُ بإن عليّ تزوجيك من ابنة المعلم |
Dokuz yaşında Hawaii'de geçirdiğimiz tatili hatırlıyorum. | Open Subtitles | لقد تذكرتُ العطلة عندما كنتُ في التاسعة في هاواي |
Ya da bir şey hatırlarsam ben ararım... | Open Subtitles | أو سأتصل أنا إذا تذكرتُ شيئًا. |
Sanırım sonunda İtalyalı cüce şakasının en komik kısmını hatırladım. - Annem balık yapmıştı. | Open Subtitles | أظن أنني وأخيراً تذكرتُ الجزء الطريف في نكتة القزم الإيطالي |
Aniden bir şeyi hatırladım. Arazi çalışmalarından nefret ediyorum! | Open Subtitles | لقد تذكرتُ شيئاً أنا أكره العمل الميداني |
Çocukken imzalı bir figür alabilmek için kongreye gitme ve benim de oraya gelmeme hikayeni hatırladım. | Open Subtitles | لقد تذكرتُ قصتكَ حين ذهبتَ إلى تلك التظاهرة عندما كنتَ صغيراً لتحصل على إمضائي، وكيف أنني لم أحضر يومها |
Bir yere gitmem gerektiğini hatırladım. | Open Subtitles | عذراً، تذكرتُ للتو أن علي الذهاب إلى مكان ما |
Hey dostum, Yüzüğü nereye sakladığımı hatırladım. | Open Subtitles | مرحبـًا، يا صاح لقد تذكرتُ أين أخفيت الخاتم |
Onunla camide görüştüm zaten. Cuma namazına gittiğini hatırladım. | Open Subtitles | قابلتها في المسجد، تذكرتُ أنّها لا تفوّت صلاة الجمعة. |
Hayır, yalnızca Eli'nin "Yalanı yenmenin yolu daha büyük bir yalan söylemektir" dediğini hatırladım da şimdi. | Open Subtitles | كلا، تذكرتُ فقط ما قاله إيلاي أن الطريقة لمحاربة كذبة هي بكذبة أكبر منها |
Özgün kek dükkânı amacınızı hatırladım. | Open Subtitles | تذكرتُ أنّ هذا كان هدف متجركِ لبيع الكعك الأصلي. |
Birkaç faks çekmek için iş merkezine uğramam gerektiğini hatırladım. | Open Subtitles | تذكرتُ للتو أن علىّ أن أل للأسفل ، إلى مركز رجال الأعمال لإرسال بعض الفاكسات |
Seni boğulmak üzereyken o kayıktan kurtardığımız günü hatırladım. | Open Subtitles | أنا فقط تذكرتُ اليوم الذي سحبناك من ذلك المكان في القارب السخيف. |
Onun gerçekten başarılı olacağını düşünmüştüm. - Sonra bunu hatırladım. | Open Subtitles | ظننتُ فعلا أنّه كان شخصاً قد يستطيع البقاء بعيداً عن الإجرام، ثمّ تذكرتُ هذا. |
Bir partiye uğramam gerektiği aklıma geldi. | Open Subtitles | لقد تذكرتُ للتو انه يجب على الظُهور سريعاً فى حفلة. |
Bak ne aklıma geldi? | Open Subtitles | سأكون هناك خلال 15 دقيقه أتعلمين ماذا تذكرتُ الآن؟ |
Birkaç şaraptan sonra, ona, orada olmayı hak etmediğimizi, kendi derinliğimizin çok dışında olduğumuzu ve bir noktada, birisinin bunu anlayıp bizi eve, Avustralya'ya göndereceğini hissettiğimi itiraf ettiğimi hatırlıyorum. | TED | وبعد شرب كأسين من النبيذ، تذكرتُ اعترافي له بشعوري بعدم استحقاقنا بأن نتواجد هناك، وأننا غير مؤهلين، وأنه في لحظة ما، سيكتشف شخص ما هذا وسيرجعنا إلى أستراليا. |
Bir tenya hatırlıyorum. | Open Subtitles | لقد تذكرتُ شيئاً بشأن دودة شريطية |
Eğer Audrey'nin unuttuğu yıl ben hatırlarsam ben kazanmış olurum. | Open Subtitles | لكن إذا تذكرتُ في السنة التي نسيت ( فيها ( أودري فأنا من سينتصر |