| Yukarı çıkıp, odandan daha fazla şey hatırlıyor musun bakalım. | Open Subtitles | لم لا تذهبين الى اعلى لتري اذا غرفتك ستذكرك بشيء |
| Bugünlük bu kadar çalışma yeter. Dışarı çıkıp oynasana. | Open Subtitles | يكفي تمريناً اليوم لم لا تذهبين الى الخارج للعب؟ |
| - Bu çok kötü. Cehenneme gideceksin. | Open Subtitles | هذا عمل شرير جداً, سوف تذهبين الى الجحيم |
| Sonra, ikinci gün, eğer başaramazsan, çok şık ve güzel bir cenazeye gideceksin. | Open Subtitles | ثم في اليوم الثاني اذا لم يتم كل شيئ على مايرام تذهبين الى مقبرة راقية |
| Rusya'ya ne zaman gidiyorsunuz? Ben Rusya'ya gitmiyorum. | Open Subtitles | متى سوف تذهبين الى روسيا ؟ |
| - Buz gölüne mi gidiyorsunuz? | Open Subtitles | -هل تذهبين الى البحيرة المتجمدة؟ |
| Ya onun bakıcı annesi olursun ya da hapse gidersin. | Open Subtitles | ...اما ان تكوني امها بالتبني أ .أو تذهبين الى السجن |
| Önce bulaşıklar yıkanacak, sonra yukarı çıkıp... yatağını yapıp odanı toplayacaksın. | Open Subtitles | أولا عليكي أن تغسلي كل صحن ...و بعدها تذهبين الى الأعلى و ترتبين سريرك... .و تنضفين غرفتك |
| Oraya çıkıp mutluluk dansı yapacaksın. | Open Subtitles | عندما تذهبين الى الخارج يجب ان ترقصى و انتى سعيده انها فرح-فرح |
| Anlayacağın üzere Rona en iyisine sahip olmadığın zaman dışarı çıkıp başka birini bulursun. | Open Subtitles | أترين يا (رونا) ليس الأمر بـ أنه كان بـ حوزتك الأفضل ثم تذهبين الى وتحصلين على رجل آخر |
| Öyle ama kendini çok kaptırma. Üniversiteye gideceksin. | Open Subtitles | نعم , لكن لا تعتادي على ذلك سوف تذهبين الى الجامعة |
| Seni kullanan saray için mi gideceksin? | Open Subtitles | انتِ سوف تذهبين الى البلاط الذى إستغلكِ! |
| çok iyi bir yere gideceksin bunu biliyorum. | Open Subtitles | سوف تذهبين الى مكان ما رائع, أعلم ذلك |
| - Tamam. - Eve gideceksin. | Open Subtitles | حسناً أنت سوف تذهبين الى المنزل |
| - Buz gölüne mi gidiyorsunuz? - Evet | Open Subtitles | -هل تذهبين الى البحيرة المتجمدة؟ |
| Eve mi gidiyorsunuz bayan St. Patrick? | Open Subtitles | هل تذهبين الى المنزل الآن , السيده ( ساينت باتريك ) ؟ |
| Fransa'ya gidersin, salyangoz yersin. Buraya gelirsin ve ağlarsın. | Open Subtitles | تذهبين الى فرنسا ثم تأكلين الحلزون ثم تأتين الى هنا ، ثم تبكين |
| Tam bir dakika içinde ya bana birşey anlatırsın ya da anlaşma bozulur ve doğru şu koridordan aşağı tutuklanmaya gidersin. | Open Subtitles | لديك دقيقة واحدة لتعطيني شيئا" ما ما غير ذلك الأتفاق بيننا ينتهي و تذهبين الى ذلك الرواق لتنظري على ورقة الأتهام |