"ترتطم" - Translation from Arabic to Turkish

    • vuran
        
    • çarptığını
        
    • çarpmadın
        
    • çarpabilir
        
    • çarpışını
        
    • çarpmasıyla
        
    • önüne düştü
        
    Işıkları zar zor zamanında söndürdüm ki siz şu örgü tel ekranına vuran ve sonra sadece parlayan ışık kütlelerini görebilesiniz. TED بالكاد استطعت ان التقط هذا الضوء سوف ترون هذه الومضات من الضوء التي ترتطم بالشاشة الحساسة ومن ثم تشع
    Geceleyin vuran şeyler vardır. Open Subtitles هناك أشياء ترتطم في الليل
    Bardağa girmeden önce ikinci topun masaya çarptığını gördüm. Open Subtitles رأيت الكرة الثانية ترتطم بالطاولة قبل أن يقع الكأس
    Dışarı çıktım ve buraya geldiğimde son basamağa çarptığını gördüm. Open Subtitles ... خرجتُ ... و حينما وصلتُ إلى هنا رأيتها ترتطم بالسُلمة الأخيرة
    Bir yere çarpmadın mı? Open Subtitles ألم ترتطم بشيء؟ أعني أرتطام قوي
    Yani adam arabadan düşüp kafasını bir taşa çarpabilir. Open Subtitles أعني ، بإمكان ذلك الرجل أن يُسقَط من فوق تلك العَربة و أن ترتطم رأسه بالصخور
    Meyve parçalarının taşaklarına çarpışını hisset. Open Subtitles اتشعر بقطع الفواكه ترتطم بخصيتك ؟
    Belki de bunu anlatırlarken, sen... şu kuşların cama çarpmasıyla ilgili saçmalıkları dinlemekle meşguldün! Open Subtitles ربما لأنه عندما كانوا يخبرونك بهذا كنت مشغولًا بسماع الهراء المتعلق بالعصافير التي ترتطم بالنوافذ
    Top direkten döndü, Munez'in önüne düştü, ...ve uzun top Harris'in önüne düştü, ...yarım volesi Lehmann'ın üzerinden gitti. Open Subtitles ارسنال محبط ترتطم بالعارضة، ترتد لمونيز وبتمريرة واحدة تذهب الكرة لهاريس
    Doğaüstü Araştırma ve Savunma Bürosunu kurdular. Geceleyin vuran şeyler vardır. Open Subtitles هناك أشياء ترتطم في الليل
    Kuma vuran dalgalar gibi Open Subtitles كالأمواج ترتطم بالرمال
    Bazen, eğer etraf sessizse kıyıya vuran dalgaları duyabiliyorum. Open Subtitles في الهدوء أستطيع سماعه... أسمع صوت الأمواج ترتطم بالشاطئ - إنه قريبٌ إذاً -
    - Bir şeye çarptığını duymadım. Open Subtitles - لم أسمعها ترتطم بأي شيء - لابد أنها شديدة العمق
    Suya çarptığını duydun mu? Open Subtitles هل سمعتها وهي ترتطم بالماء؟
    - Bana çarpmadın mı? Open Subtitles -لم ترتطم بي ؟
    Dünya'ya, uzaydaki kayalar çarpabilir ölümcül uzay iklimi hücum edebilir onu Evren'deki nesneler, güçler ve enerji sarsıp etkileyebilir, tehdit edebilir. Open Subtitles قد ترتطم بعض صخور الفضاء بالأرض والتى إنطلقت من طقس فضائي قاتل تـهـتـز و تـتـدافع وتهدد بسبب طاقة هذه الاجسام وقوى دفع الكون
    Suya çarpışını duydun mu? Open Subtitles هل سمعتها وهي ترتطم بالماء؟
    Fakat olanları yavaş gösterimde izlediğimizde, süt damlacığının su yüzeyine çarpmasıyla birlikte, Open Subtitles لكن شاهدوا ما يحصل في الحركة البطيئة فور ما ترتطم قطرة الحليب بسطح الماء.
    Yumrukluyor. Birinin göğsüne çarptı. Yerde sekti ve önüne düştü. Open Subtitles يضرب الكره بعيدا, ترتطم بصدرك ثم بالأرض وانت تركلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more