Sen bu arabayı durduğunda, sana sarılacağım ve öpeceğim ve gitmene asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | حالما توقفي هذه السيارة سأعانقك وأقبّلك ولن أتمكن من جعلك ترحلين |
Hayatım boyunca senin gibi birini bekliyor olacağım ve gitmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وكنت أنتظر شخصا مثلك طوال حياتي ولن أدعكِ ترحلين |
Hayatım boyunca senin gibi birini bekliyor olacağım ve gitmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وكنت أنتظر شخصا مثلك طوال حياتي ولن أدعكِ ترحلين |
Sigaraligini birakiyorsun vardiyanin ortasinda çikip gidiyorsun ne yaptigin hakkinda hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | تتخلين عن علبة السجائر ترحلين في نصف مناوبتك لا فكرة لديكِ عمَّا تفعلينه |
Bahse girerim erkek arkadaşının yanında, senin gitmeni bekliyordur ve tüm bu olanlara gülüyordur. | Open Subtitles | أراهن بأنها مع حبيبها ، تنتظرك ترحلين . تضحك على كل هذا . |
Neden çocuklarla beraber, buradan gitmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا ترحلين مع الأطفال، ماجدة؟ ارحل؟ |
Sen de herkes gibi başarısız olacaksın ve diğerleri gibi sen de çekip gideceksin. | Open Subtitles | سوف تفشلين مثل اى شخص أخر. سوف ترحلين مثل الجميع. |
Böyle çekip gitmene izin vermem için sana ne kadar güvenmeliyim farkettin mi? | Open Subtitles | هل تدركين كم أثق بكِ كي أدعك ترحلين فقط هكذا؟ |
Şimdi neden gözle birlikte buradan gitmene izin vermeyeceğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | أتفهمين الآن لماذا لا أستطيع أن أتركك ترحلين و العين معك ؟ |
gitmene izin verirsem, etraftan kaybolacağını biliyorum. | Open Subtitles | إذا تركتك ترحلين أنا أعلم أنكى ستخفين نفسك |
Onlar ayrıca, gitmene izin verilmesi fikrine de, pek sıcak bakmıyorlar Dünyanın savunmasıyla ilgili her şeyi öğrendiğin için. | Open Subtitles | هم كذلك غير مرتاحين مع فكرة تركك ترحلين معرضة كل شيء تعلمته حول الدفاعات الأرضية, |
Sensiz yapabileceğimi hissettiğim gün gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | عندما يكون هناك يوم واحد عندما أشعر وكأنني يمكنني الاستغناء عنك ، سوف ادعكِ ترحلين. |
Maalesef gitmene izin veremem. | Open Subtitles | للآسف ولصالحنا ، لا يمكنني أن أترككِ ترحلين |
İşler zorlaşınca her zamanki gibi alıp başını gidiyorsun. | Open Subtitles | هذا ما تفعلين دائما عندما تتعقد الأمور ترحلين |
Burası senin evin, neden gidiyorsun, ben giderim. | Open Subtitles | لماذا أنتِ ترحلين انه منزلك ، أنا من سيرحل |
Evet, yine gidiyorsun. Yeni kitabımı okumadın mı? | Open Subtitles | نعم, وها أنتِ ترحلين مجدداً ألم تقرئين الكتاب الجديد ؟ |
Seninle vedalaşmadan gitmeni istemedim. | Open Subtitles | لم أستطع تركك ترحلين دون وداعٍ مناسب |
Her gün gitmek istediğini söylüyorsun. Neden gitmiyorsun öyleyse? | Open Subtitles | تقولين بأنّك تريدين الذهاب كلّ يوم لماذا لا ترحلين إذاً؟ |
Uyumasını bekleyeceğiz. Sonra sen gideceksin ben de onu yakalayacağım. | Open Subtitles | سننتظر خلوده إلى النوم، ثمّ ترحلين وأمسك أنا به |
- Ben de ayrılmanı istemiyorum. Fakat diğerleriyle gitmen gerek. | Open Subtitles | ولا أنا كذلك، ولكن لا بدّ وأن ترحلين مع الآخرين |
Kanıtlar ikinci derece olduğu için sizi serbest bırakmam gerekiyor. | Open Subtitles | بما إن الأدلة كلها ظرفية سيتوجب علي أن أدعك ترحلين |
Hayir, böylesi daha iyi. Sen gidersen ve para bende degilken bana dokunamaz. | Open Subtitles | هذا أفضل بدونك، حين ترحلين و المال ليس معي لا يمكنه أن يلمسني |
Ve bu elimde son kalan parça, yani almadan gitmenize izin vermiyorum. | Open Subtitles | و هذه الأخيرة لدينا لذا لن أدعك ترحلين من دونها |
Hiçbir bağın kalmadan o uçağa binmek senin için en iyisi olacak çünkü sen buradan gider gitmez, işler değişecek. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل أن تركبين الطائرة بدون شئ يربطكِ هنا لأنه حالما ترحلين كل شئ سيتغير |
Reno'ya Gittiğinde yarısını verecekler kalanı da altı haftanın sonunda. | Open Subtitles | انهم سيعطونك النصف حين ترحلين لريو و باقى الرصيد فى نهاية الست أسابيع سمى السعر الخاص بك |