| İş dünyası kodamanı, tehlikeli işler kapitalisti, acımasız suçlu... kötü haber. | Open Subtitles | سيدة أعمال , مشاريع رأسمالية مجرمة لا ترحم , أخبار سيئة |
| Bir tarafta kuraklık nedeniyle halkın açlığı diğer yanda dış güçlerin acımasız talepleri. | Open Subtitles | بسبب المطالب لا ترحم من القوى الأجنبية الوضع في بكين لا يمكن أن يتوقع لتصبح هادئة |
| acımasız deniz,haince tekneyi yuttu. | Open Subtitles | جميعهم إبتلعوا ، من قبل البحر الغادرة التي لا ترحم |
| Tanrının hasta bir insana Merhamet etmesi gibi yani. | Open Subtitles | كطريقة لإقناع الآلهة لأن ترحم الشخص المريض |
| Eğer onlara izin vermiş olsaydı Scaffold Tanrıçası zayıflığa Merhamet göstermezdi. | Open Subtitles | ...إذا تركتهم آلهة السقالة لا ترحم الضعفاء |
| At yarışı, terbiyecileri, atları ve ev hanımlarını affetmez. | Open Subtitles | سباقات الخيل لا ترحم للمدربين وللخيول ولربات المنازل |
| Alternatif bir zaman diliminden gelen acımasız savaşçı kadın. | Open Subtitles | امراة محاربة لا ترحم من من خط مستقبل بديل |
| Krallığa sahip olmak isteyen acımasız bir canavar varmış. | Open Subtitles | كان هناك إمراة متوحشة لا ترحم وتريد الإستيلاء على المملكة |
| Onun bedenine ve ruhuna saldıran her acımasız düşman güçe karşı sapkınlığın yalan kanunlarına karşı putperestliğin aldatmacalarına karşı her kadın ve erkeğin ruhunu bağlayan büyülere karşı! | Open Subtitles | ضد كل عدو ..السلطة التي لا ترحم من يمس جسدها و روحها ضد قوانين البدع الكاذبة |
| Onun bedenine ve ruhuna saldıran her acımasız düşman güçe karşı sapkınlığın yalan kanunlarına karşı putperestliğin aldatmacalarına karşı her kadın ve erkeğin ruhunu bağlayan büyülere karşı! | Open Subtitles | ضد كل عدو ..السلطة التي لا ترحم كل من يمس جسدها أو روحها ضد قوانين البدع الكاذبة |
| Bundan sonraki sayfalarda yanlış yere mahkumiyetim ve seninle ayrılığımızla sonuçlanan acımasız ihaneti yazmaya çalıştım. | Open Subtitles | في الصفحات التاليه أنا حاولت تجميع الخيانات التي لا ترحم |
| acımasız olmalısınız. İnsanları... | Open Subtitles | عليك أن تكون لا ترحم لا يمكنك أن تكون خائفا |
| acımasız çeteler kendi bölgelerini oluşturdukça yeni bir gangster türü ortaya çıktı. | Open Subtitles | وعصابات لا ترحم تسيطر على الارض ظهرت فئة جديدة من العصابات |
| Çöl hayatını yalnızca ender su kaynakları değil aynı zamanda güneşin acımasız yakıcılığı da şekillendirir. | Open Subtitles | لا تُشكَّل حياة الصحراء بشحة المياه فقط بل و بقوةِ الشمس .التي لا ترحم |
| Sevgi dolu şefkatinle Mesih üzerinden Grace'in ruhuna Merhamet et, Tanrım. | Open Subtitles | من خلال حبّكَ وعطفك (أن ترحم روح (جريس خلال المسيح سيدنا |
| Atlarımıza Merhamet göster, onun kutsal sözünü unutma. | Open Subtitles | ترحم أجدادنا، تذكر عهده المقدس |
| Darağacı Tanrıçası, zaafı olanlara Merhamet göstermezdi. | Open Subtitles | آلهة السقالة لا ترحم الضعفاء |
| Herhangi bir şey. Vereceğim tepkinin içinde Merhamet olmayacak. | Open Subtitles | وسوف يكون جوابي لا ترحم. |
| Bu adama Merhamet göster! | Open Subtitles | ترحم على هذا الرجل |
| O yüzden savaştaki her tercihin soğuk ve affetmez bir seçim. | Open Subtitles | بارد ولا ترحم في كل خيار قمت به في المعركة. |
| O yüzden savaştaki her tercihin soğuk ve affetmez bir seçim. | Open Subtitles | بارد ولا ترحم في كل خيار قمت به في المعركة. |
| Dar, hızlı ve affetmez duvarlar ve ağaçlarla kaplı. | Open Subtitles | إنّها ضيقة، سريعة و محاطة بجدران و أشجار لا ترحم |