"ترسله" - Translation from Arabic to Turkish

• göndermedin
• yolladığı
• gönderiyor
• göndermeden
• gönderdik
• gönderiyorsun
• göndereceksin
• yollayamazsın
• göndermiyorsun

Onu hüküm kampına çürümeye göndermedin çünkü ahlakî yapısına inanmıştın.
انت لم ترسله الى معسكر الاعتقال كي يفسد لإنه كان لديه ايمان يملأ روحه

Her kayınvalidenin gelinine yolladığı bir şeydir.
إنه شيء ما ترسله أم الزوج إلى زوجة أبنها

Öğrencisinin başı dertteyken, kirli işini hallettirmek için başka bir hoca gönderiyor.
احد طلابها في مشكلة وهي ترسله لمعلم آخر ليقوم بعملها القذر

De bana, kendi akıbetine göndermeden önce hangi kelimelerle ikna ettin Buçukluk'u?
أخبرني ما هو الوعد المريح الذي أعطيته لقصير القامة قبل أن ترسله لموته؟

"Onu Taft'a gönderdik, beş saatlik bir yol."
عليك أن ترسله إلى تافت على بعد خمسة ساعات من هنا

Kefaret cezasından bahsediyorsun sonra da kapıdan bunu gönderiyorsun.
تتكلم عن التكفير ثم ترسله لى فى التو عبر الباب

İşte böyle göndereceksin. Ertesi güne teslim, acele postayla yolla.
كيف ترسله أرسله بالبريد السريع تسليم اليوم التالي

- El-tee, onu tek başına yollayamazsın.
أيها الملازم.. -لايمكنك أن ترسله لوحده

Bunu neden analiz için laboratuvara göndermiyorsun?
الذي لا ترسله إلى رجال مختبرنا للتحليل؟

Sen daha iyi bir insansın, çünkü onu oraya yalnız göndermedin.
أنت رجل أفضل، لأنّك لم ترسله إلى هناك لوحده.

Özel bir eğitim programına veya öyle bir şeye göndermedin mi?
لا ترسله لبرنامج تعليم خاصة ، أو أي شيء؟

Dünya'dan göndermedin.
.إنك لم ترسله قط خارج الكوكب

Sevgili çocuğum, Sargi her kayınvalidenin gelinine yolladığı bir şeydir.
ابنتي سارجي هو شيء ترسله أم الزوج لزوجة أبنها

Babama yolladığı nafaka fişinin üstünde bir adres var.
هنالك عنوان على برنامج دعم الطفل ترسله إلى أبي

Küpü ağzına kadar dolu ve açıkça sahtekar, ve Çinliler bu adamı mı gönderiyor?
رجل فاحش الثراء و فاسد بوضوح، هل هذا من ترسله الحكومة الصينية؟

Sence Beckman onu bizsiz göreve mi gönderiyor?
هل تظن أن "بيكمان" ترسله فى مهمات بدوننا؟

Charlotte PDF dosyasını almış ve göndermeden önce seninle beraber bazı ifadelerin üzerinden geçmesi gerekiyormuş.
حصلت "شارلوت" على" بي دي أف" وهي بحاجة لمراجعة بعض الكلمات معك. قبل أن ترسله للخارج.

Sen göndermeden önce ben bir göreyim.
أجعلنى أراه قبل أن ترسله

Onu Taft'a gönderdik, beş saatlik bir yol.
عليك أن ترسله إلى تافت على بعد خمسة ساعات من هنا

Bu mail adresine ne gönderiyorsun?
ما الذي كنت ترسله إلى هذا البريد الإلكتروني ؟

Sonra Rusya'ya mı göndereceksin?
و ترسله من "روسيا" ؟

- Yalnız başına yollayamazsın.
-لايمكن أن ترسله لوحده

Neden bize göndermiyorsun? Göz atarız.
لم لا ترسله إلينا وسُنلقي عليه نظره