| Web sayfası oluşturmamızı ister misiniz? Sayfada ne olmasını istersiniz? | TED | أتريدون أن نقوم بعمل موقع إلكتروني؟ ما المحتوى الذي ترغبون به؟ |
| Siz hak ettiğinizden az kazandığınız veya ayrımcılığa uğradığınız fikrini kabullenen bir şirkette çalışmak ister misiniz? | TED | هل ترغبون فيي العمل في مكانٍ يتحملُ فكرة شعوركم أنكم تتقاضون أجرًا أقل أو يتم التمييز ضدكم؟ |
| Hayatınızda normak seks mi yoksa harika seks mi istiyorsunuz? | TED | مثل، هل ترغبون بجنس عادي أم بجنس رائع في حياتكم؟ |
| Ama eğer benim gibi biriyseniz, bunu kendiniz görmek istersiniz. Öyleyse size göstereyim. | TED | ولكن إذا كنتم مثلي فسوف ترغبون بمشاهدة ذلك بأنفسكم لذا دعوني أريكم . |
| Kurban siz olduğunuzda, bu konuda konuşmak istemezsiniz. "Neden ben?" dersiniz. | Open Subtitles | عندما تكونون الضحية فأنت لا ترغبون في التحدث عن المشكلة لماذا أنا؟ |
| - Siz Scarlett'i tanımak istiyorsanız buna destek olmak için ne gerekirse yaparım. | Open Subtitles | حسناً إذا كنت ترغبون فى معرفة سكارليت سوف أفعل ما بوسعى لدعم هذا |
| Eğer denemek isterseniz, Scratch websitesini incelemenizi kesinlikle öneriyorum. | TED | إن كنتم ترغبون تجربته، فإني أشجعكم على زيارة موقع سكراتش. |
| Çok hoş bir sürpriz oldu. Bize katılmak ister misiniz? | Open Subtitles | هذا مفاجأة سارة حقاً ربما ترغبون في الانضمام إلينا؟ |
| Bu çekimi film için saklamamızı ister misiniz? | Open Subtitles | هل ترغبون في الاستمرار بتصوير هذا المشهد؟ |
| Pekâlâ, yemeyi yapmaya başlıyorum, favori yemeğinizden ister misiniz? | Open Subtitles | سأبدأ بطهي العشاء. هل ترغبون بالمعكرونة المفضلة لديكم؟ |
| Siz aptallar koruma işi ister misiniz? | Open Subtitles | هل ترغبون في العمل كحراس شخصيين أيها المتنمرون؟ |
| Biraz gerçek maharet görmek ister misiniz, millet? | Open Subtitles | أيها الحشد, هل ترغبون في رؤية موهبة حقيقية؟ |
| Pekala tamam. Madem hepiniz istiyorsunuz. 20000 asker gönderilmesini onaylıyorum. | Open Subtitles | حسناً كما ترغبون سأوافقُ على أرسال عشرون ألفاً مِن جنودنا |
| Belki sosyal değişim içindesiniz; koşulsuz temel kazancı tanıtmak istiyorsunuz. | TED | ربما أنكم تصبون لتغيير اجتماعي؛ ترغبون أن يكون الحد الأدنى للأجور مضمون قانوناً؟ |
| Belki insanlığı Mars'a taşımak istiyorsunuz. | TED | أو ربما ترغبون في نقل البشرية إلى المريخ؟ |
| Güvenoyu için teşekkürler ama gelmek istemezsiniz. | Open Subtitles | شكرا لتصويت منح الثقة ولكنكم سوف لن ترغبون بالمجيء |
| Eğer ne yaptığımızı bilmek istiyorsanız biz dağıtıyoruz. | TED | إذا كنتم ترغبون في معرفة ماذا فعلنا، نرغبُ في منحها. |
| Ailemden önce, siz gringolar gelir at,altın,kadın ne isterseniz alırdınız. | Open Subtitles | قبل أن تأتو أنتم أيها الغرباء وتأخذون الخيول، والذهب والنساء، وأي شيء ترغبون به |
| Kapılarınızı kilitlemek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | قد ترغبون في أن توصدوا أبواب سيارتكم جيّداً. |
| Tıpçılara sesleniyorum: Okul başvurunuzda hepiniz ihtiyacı olanlara yardım etmek istediğinizi yazdınız. | TED | أيها المجتمع الطبي، لقد كتبتم في طلبات التحاقكم بكلية الطب بأنكم ترغبون في مساعدة ذوي الحاجة. |
| Eğlenceyi kaçırmak istemiyorsanız, acele edin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتحركوا لو أنكم ترغبون بالإستمتاع |
| Önemli olan istediğiniz şeyi yapıyor olmanız ve beceri kazanmanız. | Open Subtitles | المهم هنا بأن تقوموا بما ترغبون به و اكتسابكم المهارة |
| Bu nüklüer bombayı durdurmak istiyor musunuz, istemiyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترغبون في ايقاف تلك القنبلة النووية ام لا |
| Fakat gitmeden önce odalarınızda biraz dinlenmek isteyeceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | ولكنني أظن انكم جميعا ترغبون بالاستقرار في غرفكم والراحة قبل أن نبدأ |
| Siktir et be abla. Yemek istemez misin? | Open Subtitles | ،تجاهلِ ذلك يا ممرضة هل ترغبون بتناول الطعام؟ |
| Bunu hiçbir miktar para telafi edemez biliyorum ve bu da muhtemelen konuşmak isteyeceğiniz en son konu. | Open Subtitles | أعلم أنه لا يوجد مبلغ من المال سيعوضكم عن خسارتكم و الأرجح أن هذا هو آخر شيء ترغبون بالتحدث به |