"ترغب في أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • istemezsin
        
    • istemez
        
    • istersin
        
    • istemiyor
        
    • arzuluyorlar
        
    Sırtlanlarla olduğu gibi tekrar başını belaya sokmak istemezsin. Open Subtitles فأنت لا ترغب في أن تتورط في مشكلة أخرى كما فعلت مع الضباع
    Evet. Evet. Bir hedef olmak istemezsin... uzaydayken. Open Subtitles أجل، بالفعل، لا ترغب في أن تكون هدفًا هناك في الفضاء
    Ben de senin kadar istemiyorum. Hiçbir kadın senin gibi bir alçağın çocuğunu istemez. Open Subtitles ما من امرأة ترغب في أن يكون لها طفل من وغد مثلك
    Ama bir erkek karısına borçlu kalmayı asla istemez, değil mi? Open Subtitles ولكن لا يكاد هذا النوع من الشعور رجل ترغب في أن يكون مدينا للزوجة.
    Belki sen de onun sana gösterdiği nezaketin karşılığını vermek istersin. Open Subtitles ربما تشعر أنك كنت ترغب في أن ترد له عطفه عليك
    Sefil hikayeni yeni arkadaşına nasıl aktarmamı istersin? Open Subtitles هل ترغب في أن أشرح تاريخك القذر إلى صديقتك الجديدة؟
    Hayır, bütün tahmin edebildiğim, bir şekilde onu hayal kırıklığına uğrattım, ve-ve o ne yaptığımı söyleyerek beni daha fazla incitmek istemiyor. Open Subtitles لا ، كل ما أظـنه انـني خيـّبـتّ ظنهـا بطريقـة مــا و .. و لمـ ترغب في أن تجـرحـني بعد الآن
    Tanrılar mükemmel bir geleceğinin olmasını arzuluyorlar lakin bu arzularından her an vazgeçebilirler. Open Subtitles الآلهة ترغب في أن يكون لك مستقبل عظيم ولكنهم ممكن أن يتراجعوا عن ذلك في أي وقت
    Yeni bebek sahibi oldun, şef olmak istemezsin. Open Subtitles لقد رزقت بمولودة لتوك، ولا ترغب في أن تكون رئيسا.
    En büyük düşmanımızı dize getirdiğimiz anı kaçırmak istemezsin. Open Subtitles أنت لا ترغب في أن أفتقد اللحظة التي أحضر فيها عدونا الأكبر على ركبتيه
    Yarın okulda uyuklamak istemezsin. Open Subtitles إنك لا ترغب في أن تنام وأنت في المدرسة
    Altımdayken kusmamı istemezsin. Open Subtitles لن ترغب في أن تكون تحتي عندما يحصل ذلك
    Sinirli halimi görmek istemezsin. Open Subtitles الآن، لا ترغب في أن تراني غاضباً
    Ama günde bir iki saatinizi böyle biriyle geçirmek istemez misiniz? Open Subtitles ألم ترغب في أن تقضي ساعة من نهار مستمعاً لذلك
    Tanıdığın biri kaybolsa nerede olduğunu bilmek istemez misin Jack? Open Subtitles جاك ، ألن ترغب في أن تعرف لو أنك فقدت شخصاً ؟
    İstihbaratın mı yoksa sorgulamanın mı başına geçmek istersin? Open Subtitles كيف ترغب في أن تبقى مطلعاً؟ بالمخابرات والإستجواب ؟
    Bu geceki sağlık komisyonu toplantısını bilmek istersin diye düşünmüş. Open Subtitles بأنك ترغب في أن تعلم ..... بأن هناك إجتماع طارئ للمجلس سيُعقد الليلة
    Sanki artık duymak istemiyor gibi. Open Subtitles وكما لو أنها لم ترغب في أن تسمع كلامي منذ البداية
    - Bu herifleri içeri tıkmak istemiyor musun? Open Subtitles ألا ترغب في أن نُلقي القبض على هؤلاء الرجال ؟ أجل ، بالطبع أود فعل ذلك
    Tanrılar mükemmel bir geleceğinin olmasını arzuluyorlar lakin bu arzularından her an vazgeçebilirler. Open Subtitles الآلهة ترغب في أن يكون لك مستقبل عظيم ولكنهم ممكن أن يتراجعوا عن ذلك في أي وقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more