| Belli ki Troy ve basketbol kuklaları da bu işin arkasında. | Open Subtitles | و واضح أن تروي و أتباعه هم من دبروا هذه المكيدة |
| Troy ve Gabriella'nın rolü bizden kapması için... plan yapıyorlar galiba. | Open Subtitles | لابد أنهم يحاولون اكتشاف ما يجعلهم متأكدين بأن تروي وجبريلا يهزموننا |
| Ve Roger Staubach ve Troy Aikman'dan da daha iyi oynamalısınız. | Open Subtitles | وأنك ستكون أفضل من روجر ستيباش و أفضل من تروي إيكمان |
| June Appleby ve Troy Wertsler, sinema dışına park ettikleri arabalarında vurulmuşlar. | Open Subtitles | جون أبليبي و تروي ويرتسلر اطلق النار عليهم في مرآب خارج السينما |
| Yehova'nın şahitliği de hristiyanlığın bir çeşidi, değil mi, Troy? | Open Subtitles | شهود جوهافا نوع من المسيحية أليس كذلك يا تروي ؟ |
| bilmek istediklerini yazıyorlar. Bu, Virginia'daki Troy'un mektubundan bir alıntı, 50 sayfalık mektuptan bir alıntı. | TED | هذا مقتطف من خطاب تروي من فيرجينيا، اقتباس من خطاب طوله خمسين صفحة. |
| Görünüşte Troy, her şeyin mümkün olduğunu düşünen bir Y kuşağı insanı. | TED | ظاهريًا، يعدُ تروي نوعًا من جيل الألفية الذي يعتقد أنه مخلوق متكون من أشلاء. |
| Troy aynı zamanda jenerasyonunun bilinen birçok pozitif özelliğini de bünyesinde barındırıyor. | TED | الآن، يجسدُ تروي أيضًا صفات إيجابية عديدة يُعرف بها جيله. |
| Ama Troy ile ilgili harika olan şey hâlâ Amerikan rüyasına inanıyor olması. | TED | الشيء المدهش أيضًا عن تروي هو أنه لا يزال يؤمنُ بالحلم الأمريكي. |
| Troy Webb burda Virginia'daki suç mahalinde görülüyor. | TED | تروي ويب تم تصويره هنا في مسرح الجريمة في ولاية فرجينيا. |
| Pilot'un adı Troy'du. Adı Troy olan ve bu işi geçinmek için yapan birinin iyi olacağını umut ediyordum. | TED | كابتن الطائرة يدعى تروي، لقد توقعت أحدهم أسمه تروي فعل ذلك ليكون الشاب الشهم. |
| Selam çocuklar. Ben Bay Perkins'im, Troy'un babası. | Open Subtitles | مرحبا، أيها الشباب أنا السيد بيركنز، الأب تروي |
| Troy! O aynaya bir daha dokunursan, suratına bir tane geçiririm. | Open Subtitles | تروي إن لمست تلك المرآة مرة أخرى، سأصفعك على وجهك |
| Sizleri takip ettik. Troy'la arabayla dolaşıyorduk. | Open Subtitles | لقد تبعناكم يا شباب كنا في الخارج نقود مع تروي |
| 10 dk. Önce Troy gömleğimin içine bakıyordu. | Open Subtitles | عشرة دقائق مضت، تروي كان ينظر أسفل قميصي من يهتم؟ |
| Troy, Andy'le ne kadar ileri gittiniz? | Open Subtitles | يا تروي, كم المسافة التي قطعتها أنت وأندي؟ |
| CONRAD VIG Troy Barlow olmak istiyor. | Open Subtitles | كونراد فيج، يريد أن يصبح مثل تروي بارلو. |
| Köyde bir seçim yaptın ve Troy'u kaybettik. | Open Subtitles | انت من قرر ذلك في القرية، والآن فَقدنَا تروي. |
| CONRAD VIG Troy Barlow olmak istiyor. | Open Subtitles | كونراد فيج، يريد أن يصبح مثل تروي بارلو. |
| StrateJik limanı ve devasal duvarlarıyla Troya kuzeyden güneye tüm Ege ticaretini kontrol ediyordu. | Open Subtitles | مِنْ مينائِها الإستراتيجيِ , بحيطانِه الهائلةِ، سيطرتَ تروي على كُلّ التجارة فى شمالً وجنوب ايجيةِ. |
| Nedeni kimse bilmiyor. Umarım Tory Ada'lı kimse yoktur burada; ne de olsa güzel bir yer. | TED | ولايبدو أن احداً يعرف لمذا. ارجو أن لايكون اي شخص من جزيرة تروي هنا , مكانٌ جميل. |
| Kadın ona bir hikaye anlatıyor ve her gece, en heyecanlı yerinde kesiyor. | Open Subtitles | كما ترى ، كل ليلةٍ تروي له قصة مع مثل هذه المثيرة الشرسة |
| Ben kaderin Truva'dan kovarak İtalya'ya Lavinium kıyılarına sürüklediği ilk kahraman ve askerlerinin şarkısını söylüyorum. | Open Subtitles | الأغنيات التي أغنيها، والرجل الذي أتى من شواطئ تروي تجاوز قدره وأتى إلى إيطاليا ، ورائحة اللافيند التي تقوح منها |
| Bir hikâye anlatır; kulübenin içinde yaşayan insanların kimliği hakkında bir hikâye anlatır. | TED | إنها تروي قصة. إنها تروي قصةً عن هوية الأشخاص الذين يعيشون في ذلك الكوخ. |