"تريح" - Translation from Arabic to Turkish

    • rahatlatmak
        
    • dinlendiriyor
        
    • rahatlatıyorsun
        
    - Vicdanını rahatlatmak mı istiyorsun? Open Subtitles تحاول أن تريح ضميرك؟ ضميري بخير، شكراً لك.
    Papa'ya söyleyin, eğer Kral sonuçtan memnun kalmazsa, vicdanını rahatlatmak ve eşinden ayrılmak için başka yollar bulacaktır. Open Subtitles أخبرا قداسته , إن لم ينل الملك مراده من المحكمة البابوية سيلجأ إلى وسائل أخرى تريح ضميره وتخلصه من زوجته الحالية
    Hatta içini rahatlatmak için bunu yapmanı öneririm. Open Subtitles في الواقع، أنا أقترح أن تفعل لكي تريح نفسك
    Saat gecenin 2'si evde zedelenmiş beyninden geri kalanları dinlendiriyor olman gerekiyor. Open Subtitles إنها الثانية صباحاً يفترض أن تكون بالمنزل تريح ما تبقّى لك من دماغكَ المصاب
    Yok hayır. Sadece sesini dinlendiriyor. Open Subtitles لا هي فقط تريح صوتها
    Kendini ahlaki açıdan benden üstün görerek rahatlatıyorsun, ama değilsin. Open Subtitles أنت تريح نفسك بأن تتخيل أنك متفوق أخلاقياً بالنسبة لي, ولكنك لست كذلك
    Sen onların seçimlerini korumuyorsun, kendi vicdanını rahatlatıyorsun. Open Subtitles أنت لا تحمي خيارهم أنت تريح ضميرك
    Demek istediğim Alan, sevdiğin kadına sırf kendi vicdanını rahatlatmak için günahlarını yıkamazsın. Open Subtitles ما أقصده, يا ألان, هو, ليس من العدل أن تريح ضميرك عن طريق الإلقاء بالذنب على المرأة التي تحبها
    Vicdanını rahatlatmak uğruna Annie, Seth'in evinden sağ salim çıkana dek beklemen gerek, tamam mı? Open Subtitles حتى تخرج آني من منزل سيث بسلام ستضطر الى الانتظار لكي تريح ضميرك .. اتفقنا ؟
    - Hayır. Gözlerini dinlendiriyor. Open Subtitles -لا، إنها تريح عينيها قليلاً
    - Hayır. Gözlerini dinlendiriyor. Open Subtitles -لا، إنها تريح عينيها قليلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more