Ve biliyorum, duymak istediğin bu değil. Ama ben bu durumdayım. | Open Subtitles | وأعرف أن هذا ليس هو ما تريد سماعه لكن هذا اختياري |
duymak istediğin bu muydu? Güzel. - Haydi! | Open Subtitles | لا أعرف ليس شيئاً جيداً هل هذا ما تريد سماعه ؟ |
-Evet, istiyorum. Öyle diyorsun ama... istediğin şeyi duymak istiyorsun, ben de onu söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنت تقول هذا و لكنني أعرف أنك لا تريد سماعه لذلك لن أقوله |
Ona duymak istediğini söyle, sonra istediğini yap. | Open Subtitles | أخبرها ما تريد سماعه من ثمّ افعل ما تريده |
Büyübaban onun yanlışlarını asla görmez çünkü o daima ona duymak istediklerini söyler. | Open Subtitles | جدّكِ في نظرها لا يُخطئ لأنّه يقول لها دائماً ما تريد سماعه بالضبط. |
Ama aynı zamanda duymak istediğiniz şeyleri de söyleyemezler. | Open Subtitles | لكن في الوقتِ عينه، لا يستطيعون إخبارك بما تريد سماعه فقط. |
Hayatım hakkında hiç de iyi şeyler hissetmezdim. duymak istediğin bu mu? Güzel. | Open Subtitles | لا أعرف ليس شيئاً جيداً هل هذا ما تريد سماعه ؟ |
Bu pislikleri bulmak istiyorum. duymak istediğin bu mu? | Open Subtitles | لم يعثر أحد على هؤلاء الملاعين هل هذا ما تريد سماعه منى ؟ |
Şu anda duymak istediğin son şeyin Sam'i tekrar araştırdığımı söylemem olduğunu biliyorum ama-- | Open Subtitles | اعلم ان اخر شئ تريد سماعه الان انني تحريت من سام ، ولكن |
Olamazsın. Bunun duymak istediğin bir şey olmadığını biliyorum, ama çocukların ebeveynlerinin ilişkilerini düzeltme şansı olsaydı, düzeltirlerdi. | Open Subtitles | لا تستطيع ، أعلم أن هذا ما لا تريد سماعه لكن لو استطاع الأبناء إصلاح علاقة والديهم لفعلوا |
duymak istediğin bu mu Kirk ? Mutlu musun ? | Open Subtitles | أهذا ما كنت تريد سماعه , هل أنت سعيد الأن ؟ |
Ve eğer bu konuşmak için verdiğin standart ücretse sana duymak istediğin her şeyi söylerim. | Open Subtitles | إذا كان هذا هو سعرك الحالي للتحدث سأخبرك بأي شيء تريد سماعه |
Sana başka ne denir bilemiyorum. Ne duymak istiyorsun? | Open Subtitles | انا لم أعرف شئ آخر لأخبرك إياه، ولا أعرف ما تريد سماعه |
Kaybetmek berbat. Bunu mu duymak istiyorsun? | Open Subtitles | الخسارة مقرفة ، هل ذلك الذي تريد سماعه ؟ |
Evet, korkuyorum. Bunu mu duymak istiyorsun? | Open Subtitles | نعم أنا خائفة أهذا ما تريد سماعه ؟ |
Neden bana ne duymak istediğini söylemiyorsun. | Open Subtitles | لِما لا تُخبرني بما تريد سماعه |
Ölüm cezasından kurtulmak istiyorsam... onun ve adamlarının duymak istediklerini söylemeliymişim. | Open Subtitles | إذا أردت تجنب الإعدام كل ما علي هو أن أخبرها ما تريد سماعه هي ونوابها |
Size duymak istediğiniz şeyi söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني فقط أن أخبرك بما تريد سماعه |
Kadın ona duymak istediği şeyleri söyleyip parasını alıyor. | Open Subtitles | انها تخبرها ما تريد سماعه, و تاخذ نقودها |
Beklediğiniz cevap buydu, değil mi? | Open Subtitles | هذا ما تريد سماعه أليس كذلك؟ |
Seksten sonra duymak isteyeceğin bir şey değildir kesin. | Open Subtitles | ليس بالضبط أول شيء تريد سماعه بعد ممارسة الجنس |
Çok seyahat ediyorsanız bir sürü seyahat uygulamanız vardır, ekonomiye ilgiliyseniz ekonomiyle alakalı uygulamalarınız olur, eğer benim gibiyseniz muhtemelen bir sürü hava uygulamanız olur, bir tanesi duymak istediğinizi söyler diye umarsınız. | TED | إذا كنتَ تُسافر كثيراً، ستكون لديك الكثير من تطبيقات السفر، إذا كنتَ مهتمًّا بالأمور المالية، ستكون لديك الكثير من التطبيقات المالية، أو إذا كنتَ مثلي، فيمكن أن تكون لديك عدة تطبيقات للطقس، على أمل أن تخبرك إحداها بما تريد سماعه. |
Ne duymak istiyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا تريد سماعه ؟ |
Ben bu son şey olduğunu biliyorum Dinlemek istediğiniz olacak, konum ama bizim tedarikçiler vasıtasıyla düştü o küçük bir gecikme anlamına gonna teslim. | Open Subtitles | اعلم , هذا اخر شئ تريد سماعه احد موردينا تأخر وبهذا سيحصل تأخير طفيف على طلبية . |
Ama bunu ondan duymak istiyorsan, oraya beraber gideriz. | Open Subtitles | ولكن لو انك تريد سماعه منها، سنذهب هناك سوياً. |