| bana göstermek istediğin bir şey olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكِ لديكِ شيء تريدين أن تريني إياه. |
| Küçük Hanımefendi Savcı Pantiliner'ın bana göstermek istediği delili görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصبر لرؤيه الدليل الذي تريد أن تريني إياه المدعيه العامه آنسه "بانتيليتر" |
| Jennifer'ın bana göstermek istediği de buydu. | Open Subtitles | هذا ما أرادت(جينيفر) أن تريني إياه |
| Bana ne gösteriyorsun bakalım? | Open Subtitles | ما الذي تريني إياه هنا؟ |
| Tamam, bana ne göstereceksin? | Open Subtitles | حسناً ما الذي ترغبين أن تريني إياه ؟ |
| Sanırım bana göstermeye çalıştığı buydu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا ما كانت تحاول أن تريني إياه |
| -Neyi gösteriyorsun bilmiyorum. Adı Bucky's. | Open Subtitles | لا أعلم مالذي تريني إياه |
| Ne göstereceksin ? | Open Subtitles | -ماذا أردتِ أن تريني إياه ... |
| Ailenin bana göstermeye çalıştığı şeyin ne olduğunu anlamamıştım. Saldırıdan sonraki sabah çekilmiş belli belirsiz bir cep telefonu videosuydu. | Open Subtitles | لم أكن أفهم ما الذي تريني إياه العائلة، كان مجرد مقطع مشوّش من هاتف محمول للصباح التالي للهجوم. |