Babası buraya geldiğinden beri onu rahatsız ettiğini söylüyor. | Open Subtitles | والدها يقول انك كنت تزعجها بملاحقتك منذ مجيئك الى هنا |
Ona dokunulmasını, rahatsız edilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تلمسها و لا تزعجها |
Hayır, seni April'ı rahatsız ettiğin için rahatsız ediyorum. | Open Subtitles | لا انا ازعجكك لانك تزعجها |
Scott, çalmaman gerektiğini biliyordun. onu korkuttuğunu biliyordun. | Open Subtitles | سكوت كان عليك أن لا تشغله لقد كنت تعرف أنك تزعجها |
Bak, o söyleyemeyecek kadar kibar birisi ama onu ürkütüyorsun. | Open Subtitles | ...انظر انها مؤدبة جدا لكى تقول لك هذا ولكنك تزعجها. |
Ve her ne yaparsan yap. onu rahatsız etme! | Open Subtitles | و مهما فعلت لا تزعجها |
Büyük ihtimal onu rahatsız etmiştir. | Open Subtitles | ربما كنت تزعجها. |
Lütfen hanımı rahatsız etmeyin. | Open Subtitles | من فضلك، لا تزعجها. |
onu bir daha rahatsız etmeyeceksin. | Open Subtitles | -لن تزعجها ثانية. |
onu rahatsız etmemeni söylemiştim. | Open Subtitles | لقدقلتلك أن لا تزعجها! |
onu şimdi rahatsız etme. | Open Subtitles | لا تزعجها |
Bu yüzden onu rahatsız etme. | Open Subtitles | لذا لا تزعجها |
Bayanı rahatsız etme. | Open Subtitles | لا تزعجها |
Maalesef, onu üzen bir konu var lordum. | Open Subtitles | أخشى أن تكون هناك مسألة بسيطة تزعجها يا سيدي |