"تسألوني" - Translation from Arabic to Turkish

    • sormayın
        
    • sormadınız
        
    • soruyorsunuz
        
    • sorma
        
    • sormanızı
        
    Bir adamın neden birden fazla kadına ihtiyacı olduğunu bana sormayın. TED لا تسألوني لماذا يحتاج رجل لأكثر من امرأة
    Cerrahi konusunda okumak istemedim, sebebini sormayın. TED لم أرد ان امارس الجراحة، لا تسألوني لماذا
    Bu kanaldan daha net duyuyoruz. Nedenini sormayın. Open Subtitles الصوت يكون أفضل على هذه القناة ولا تسألوني لماذا
    Madem Melez'i öğrenmek istiyordunuz, neden sadece sormadınız? Open Subtitles إذا أردتم أن تعرفوا عن الهجين، فلمَ لم تسألوني وحسب؟
    selamlamak istediğiniz yerde, selamladım ve bugun soruyorsunuz bu adam neden bu kadar tekmeledi neden bu kadar selam verdi. Open Subtitles عندما أردتموني أن أحيي ،حييت والآن تسألوني لماذا .. ..يركل هذا الرجل كثيراً
    Nasıl yazıldığını sormayın. Güney Amerika. Open Subtitles لا تسألوني كيف تهجئة الاسم,أنا من الجنوب
    Kişisel ilişkilere girmem. Bu yüzden yaşımı sormayın. Open Subtitles واحبّ خصوصيّتي، لذا لا تسألوني عن عُمري.
    Orada daha iyisini yapıyorlar. Neden diye sormayın. Open Subtitles يقومون بذلك أفضل بكثير و لا تسألوني عن السبب
    Öncelikli olarak Kuzey Denizi'nden 10000 kadar somonu yakalayıp canlı bir şekilde Yemen'e ulaştırmak, bana nasıl yapılır sormayın sonra onları derenin içinde yapılmış sıcaklık ve oksijen kontrollü tanklarda muhafaza etmek yağmur mevsimi geldiğindeyse bu tankların açılıp yukarı yönlü akıntıyla somonların 10 kilometre kadar göç etmesi sağlanıp şeyhinizin de sonrasında onları canının istediği şekilde tutması sağlanmış olur. Open Subtitles حسناً, أولاً يجب علينا ان نصيد 10,000 سلمون من البحر الشمالي ، لهذا الغرض, و نوصلهم لليمن احياء, لا تسألوني كيف,
    Kişisel ilişkilere girmem. Bu yüzden yaşımı sormayın. Open Subtitles واحبّ خصوصيّتي، لذا لا تسألوني عن عُمري.
    Nasıl oldu diye sormayın. Open Subtitles لا تسألوني كيف يكون شيء فظيع كهذا ممكناً
    Hibernakulumu hikâyelerde duymuştum ama içinde bulunmadım, o yüzden bana sormayın. Bir dakika, durun. Open Subtitles لقد سمعت فقط لقصصهم لم يحدث أن كنت داخل مكان سباتهم، فلا تسألوني
    Bana sebebini sormayın, ben de bilmiyorum. Emirler böyle. Open Subtitles لا تسألوني لماذا، ليس لدي أية فكرة هذه هي اﻷوامر
    Bu arada bana Ashdown'ın birinci ve ikinci yasasını sormayın çünküğ onları icat etmedim henüz; Her zaman üçüncü bir kural kulağa daha iyi geliyor, di mi? TED بالمناسبة، لا تسألوني عن القانون الأول والثاني لأشدون لأنه لم يتم اختراعهما بعد؛ يبدو الأمر أحسن إن كان هناك قانون ثالث، أليس كذلك؟
    Nedenini söyleyemem o yüzden lütfen sormayın ama Paul'un hatırına, ikimizin hatırına, onunla anlaşmaya çalıştım. Open Subtitles لا يمكنني أن أقول لكم السبب و أرجوكم لا تسألوني و من أجل "بول" و من أجلنا كلينا حاولت أن أتوصل لإتفاق معه
    B'yi nasıl yaptığımı sormayın. Open Subtitles لا تسألوني كيف نجحت في الأمر الثاني
    B'yi nasıl yaptığımı sormayın. Open Subtitles لا تسألوني كيف نجحت في الأمر الثاني
    Nasıl olduğumu hiç sormadınız bile. Open Subtitles وحتى لم... لم تسألوني إن كنت سعيدة في المشوار أو...
    Hiç sormadınız. Ne olmuş? Open Subtitles لم تسألوني عنه , إذاً ؟
    Hem de ne zaman buraya gelsem bunu soruyorsunuz. Open Subtitles وأنتم يارفاق تسألوني في هذا الهراء كل مرة عندما آتي الى هنا
    Bunları niye soruyorsunuz? Open Subtitles سوف أؤدي منفرداً لماذا تسألوني كل هذا ؟
    Sizi anlıyorum. Nereden bildiğimi sorma ama işlerin düzeleceğini biliyorum. Open Subtitles أفهم هذا، ولا تسألوني كيف أعرف هذا، ولكن ستتحسن الأمور.
    Kardeşlerim, konuşmaya başlamadan önce, cevabını bulamadığınız soruları sormanızı isterim. Open Subtitles قبل أن أقول أي شيئ أحثكم أن تسألوني سؤال الذي بينكم وبين انفسكم تجدون صعوبة في الإجابة عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more