"تستجوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorguluyorsun
        
    • sorguluyor
        
    • sorgulamak
        
    • sorguya
        
    • sorgulama
        
    • sorgulamaya
        
    • sorguluyordu
        
    • sorgulamıyorsunuz
        
    Eğer çoktan ikna olduysan neden sevgilisini tekrar sorguluyorsun o zaman? Open Subtitles حسنُ، لم تستجوب الصديق إن كنت مقتنعا بالفعل؟
    Ben inanıyorum. Kararımı mı sorguluyorsun? Open Subtitles أعتقد أنها تقول الحقيقة هل تستجوب حكمى؟
    Tüm kızların ailelerini sorguluyor musunuz? Open Subtitles هل أنتَ تستجوب جميع أمهات الفتيات؟
    Bir dahaki sefer bir Amerikan vatandaşını sorgulamak istediğinde izin al. Open Subtitles عندما تستجوب مواطن أمريكى مره قادمه فى غرفه للخدمه السريه فعليك أن تستأذن فى ذلك
    Bizi yeni bir sona ihtiyacımız olduğuna ikna ettin, ve ben bunu gerçekleştirmeye çalışırken de sen ekibi kızla ilgili sorguya çekiyorsun? Open Subtitles أقنعتنا أننا نحتاج ،لخاتمة جديدة ،وبينما أحاول تحقيق ذلك أنت تستجوب الطاقم بشأن تلك الفتاة؟
    Howard, benim lehime oy verirsen, mahkemede sorgulama yapmana izin veririm. Open Subtitles هاورد، إن صوّت لصالحي سأدعك تستجوب شاهدًا في المحكمة
    Bir sorguda şüpheliyi işlenen suç için sorgulamazsın. Bu sorgulamaya giriş dersi. Open Subtitles أخبرتكَ لا تستجوب مشتبهين بنفس الجريمة في نفس الغرفة، قاعدة الأستجواب رقم 101.
    Sanırım polis seni sorguluyordu? Open Subtitles لذا، فإن الشرطة تستجوب لك؟
    Kızlarımdan biri yaklaştığında heyecanlanan bu sersemi neden sorgulamıyorsunuz? Open Subtitles لم لا تستجوب المخبول الذي يرتعش كل ما اقتربت اليه احدى بناتي
    Onu neden sorguluyorsun? Open Subtitles هل تستجوب السيدة "هندريكس" لسبب معين ؟
    Şerefimi mi sorguluyorsun? Open Subtitles هل تستجوب فخامتى ؟
    Bu yüzden varsayımlarını sorguluyorsun. Open Subtitles بأنّ جعلك تستجوب فرضياتك.
    İçtenliğimi sorguluyorsun. Open Subtitles تستجوب إخلاصي. تعتقد أنا قاس.
    - Emirlerimi mi sorguluyorsun, Şef? Open Subtitles -هل تستجوب أوامرى أيها الرئيس؟
    - Emirlerimi mi sorguluyorsun, Şef? Open Subtitles -هل تستجوب أوامرى أيها الرئيس؟
    Polis herkesi sorguluyor. -Ne diyorlar? Open Subtitles الشرطة تستجوب الجميع
    Polis şu an Rita'yı sorguluyor. İçeri öylece giremezsin. Open Subtitles الشرطة تستجوب (ريتا) الآن لا يمكنك مجرد الإقتحام
    Howard, bugün bir tanığı sorgulamak ister misin? Open Subtitles ما رأيك في أن تستجوب شاهدًا اليوم؟
    Onu sorgulamak bile istemiyor musun? Open Subtitles ألا تريد أن تستجوب الإبنة ؟
    Polis tarafından sorguya çekilen kızını alan birinin yüzü. Open Subtitles أنها نظره شخص وقد بتوصيل بأخذ أبنته بعد أن كانت تستجوب من قبل الشرطه
    Hükümet gizliliği federal hükümetin istediği gibi davranabileceği gözlem yapabileceği, detaya girebileceği, sorgulama yapabileceği ve kusur olmadan ve sorumluluk almadan Amerikan vatandaşlarını öldürebileceği yaptıkları şeylere sebep olan kanıtları millete sunmama özgürlüğü olan bir fikirdir ve bu benim için ulusal güvenliğimiz için en ağır tehdittir. Open Subtitles أسرار الحكومة فكرة أن الحكومة الفيدرالية قد تفعل تستطيع أن تراقب، أن تفصل، أن تستجوب
    Yanında ben olmadan, annemi sorgulamaya kalkışarak ne yaptığını zannediyorsun? Open Subtitles بما تفكر كي تستجوب أمي بدون وجودي هناك؟
    Yeni ortağın biraz önce okulumda Jack'i sorguluyordu. Open Subtitles شريكتُك الجديدة كانت للتو في مدرستي، تستجوب (جاك).
    Uçak bekleyen diğer yolcuları neden sorgulamıyorsunuz? Open Subtitles لماذا لا تستجوب الآخرين؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more