Bak, siz ne istiyorsanız onu yapabilirsiniz ama ben yaptım ve bitirdim. | Open Subtitles | اسمعوني، إنكما تستطيعان فعل ما شئتما، لكنني قد قرّرت، وانتهيت من الأمر |
Arabanızı tamir etmek biraz zamanımı alacak, eğer isterseniz, içeri girebilirsiniz, kendinize içecek bir şeyler alabilir, yıkanabilir, karımı becerebilir, televizyon seyredebilirsiniz-- her istediğinizi yapabilirsiniz. | Open Subtitles | سوف استغرق بعض الوقت لإصلاح سيارتكما وإذا أردتما تستطيعان الدخول لمنزلي وأن تشربوا شيئاً وتستحموا |
Siz Sharkboy ve Lavagirl'sünüz. Herşeyi yapabilirsiniz. | Open Subtitles | أنتما الفتى القرش وفتاة الحمم تستطيعان فعل أى شيئ |
Her biri Siz ikiniz fermarınızı açmadan duramadığınız için korku içinde. | Open Subtitles | كل واحد منهم خائف لدرجة الموث لأنكما لا تستطيعان أن تنضجا |
Siz ikiniz ne isterseniz yapın ne zaman isterseniz yapın, ve ben şikayet etmeyeceğim. | Open Subtitles | تستطيعان فعل ما تريدان وقتما تريدان وأنا لن أشتكي. |
-Bu davada sadece gerçeklerle... ilgileniyorum ve bu konuda bana bir tek Siz ikiniz... yardım edebilirsiniz, tamam mı? | Open Subtitles | أنا مهتم فقط بمعرفة حقيقة ماحدث وأنت وبرادلي الوحيدان اللذان تستطيعان مساعدتي بذلك |
Hatta bazen biyoloji dersi sırasında. Ne zaman isterseniz gelip prova yapabilirsiniz. | Open Subtitles | و أحياناً أثناء دروس علم الأحياء حيث أنكما تستطيعان أن تأتيا وتتدربا في أي وقت |
Bunu yapabilirsiniz ya da saçlarınızı benim yapmama izin verirsiniz. | Open Subtitles | تستطيعان فعل ذلك أو تدعاني أصفف شعركما |
İkiniz de bunu yapabilirsiniz. | Open Subtitles | أعلم أنكما تستطيعان إنجاز هذا معاً |
Siz ikiniz ne isterseniz yapabilirsiniz, değil mi? | Open Subtitles | تستطيعان فعل ما تريدان، إتفقنا؟ |
Çifte düğün yapabilirsiniz. | Open Subtitles | ربّما تستطيعان عمل زفاف جماعي معاً |
Ve sonra, Lavinia gelince plan yapabilirsiniz. | Open Subtitles | وعندما تكون (لافينيا) هنا تستطيعان التخطيط |
Aslında yapabilirsiniz. | Open Subtitles | في الواقع، تستطيعان |
yapabilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيعان القيام بذلك |
Belki yapabilirsiniz. | Open Subtitles | ربما تستطيعان |
Ümit ederim ki Siz ikiniz sözünüzü tutabilirsiniz. | Open Subtitles | أتمنّى أنتما الإثنان تستطيعان أن توفي هذا العهد |
Gidip Serena'yı bulacağız böylece adaletsiz şekilde genetik özellikler bahşedilmiş Siz ikiniz beraber olabileceksiniz ve ben de insanın hayatındaki sadece bir prensibe dayalı olan en iyi seksten kurtulabileceğim. | Open Subtitles | حتى تستطيعان أيها المباركان البقاء معًا وأتمكن من الهروب من ممارسة أفضل علاقة تمر على الإنسان مستندة على مبدأ |
Siz ikiniz bunu halledebileceğinize emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنكما تستطيعان تدبر الأمر بالداخل وحديكما؟ |
En azından Siz ikiniz balayınıza başlayabilirsiniz. | Open Subtitles | على الأقل تستطيعان البدأ فى شهر العسل الأن |
Nasıl oluyor da Siz ikiniz bu kadar sinir bozucu şekilde iyimser olabiliyorsunuz? | Open Subtitles | كيف تستطيعان أنْ تكونا متفائلَين إلى هذه الدرجة المثيرة للغضب؟ |
Siz ikiniz lezbiyen gibi davranmayı bırakabilirsiniz artık tamam mı? Gerçeği biliyorum. | Open Subtitles | تستطيعان التوقف عن التصرف كمثليتان، حسنًا؟ |