"تستطيعين أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • edebilirsin
        
    • alabilirsin
        
    • yapabileceğini
        
    Deepa sen hoş görünümlü, zeki bir kızsın. İstediğini elde edebilirsin. Open Subtitles ديبا أنتي فتاة جميلة وذكية أنتي تستطيعين أن تحصلي علي أي شخص تريدين
    Birlikte olmamızdan önceydi, itiraf edebilirsin. Open Subtitles كان قبل أن نرتبط معاً تستطيعين أن تعترفِ بذلك
    Artık yeni bir telefonun olduğuna göre, beni Wikivids'ten takip edebilirsin. Open Subtitles بما أنك تملكين جهاز جديد "تستطيعين أن تضيفيني في "وكي فيدز
    Üzerinde denizkızı olan acayip silgilerden alabilirsin ona. Bayılacaktır. Open Subtitles تستطيعين أن تأخذي لها محاية غير تقليدية وعليها حورية البحر, فهي ستحب ذلك
    Bir salı gecesi veya çarşamba gecesi de alabilirsin. Open Subtitles تستطيعين أن تختاري ليلة الثلاثاء أو الاربعاء مرة كل اسبوعان
    İmkansızı hayal eden ve yapabileceğini düşünen. Open Subtitles تصور المستحيل والاعتقاد أنكِ تستطيعين أن تجعليه يحصل
    , Tamam sen neler yapabileceğini görmek? Open Subtitles فقط انظري ماذا تستطيعين أن تفعلي ، حسناً ؟
    - Sen ne halt edebilirsin? Open Subtitles بحق الجحيم ماذا تستطيعين أن تفعلي ؟
    Belki bu sayede, kuzeninin gittiği yolda onu takip edebilirsin. Open Subtitles وأنت قد تستطيعين أن تتبعي خطوات قريبتك
    Uh, belki sen bana yardım edebilirsin, Trene. Open Subtitles ربما .. أنت تستطيعين أن تساعديني ..
    Vicky, koca dünyada istediğin yerde dans edebilirsin. Open Subtitles (فيكي)، تستطيعين أن ترقصي في أي مكان آخر في العالم
    Bana aşağıda yardım edebilirsin. Open Subtitles - لا، تستطيعين أن تساعدينني في القاع.
    Bunun için annene teşekkür edebilirsin. Open Subtitles تستطيعين أن تشكري أمك على ذلك
    Uh, sen-sen Javier ile birlikte olmaya devam edebilirsin. Open Subtitles تستطيعين أن تواعدي خافير
    Yine de kredi alabilirsin ama kendine bir kefil bulmalısın. Open Subtitles . لا زلتِ تستطيعين أن تحصلي على قرض لكن تحتاجين لشخص يوقّع لك
    Çok fazla şey alabilirsin. Kendine bir hayat satın alırsın. Open Subtitles إنهم يعرضون 10 ملايين دولار، وبها تستطيعين أن تشتري أشياء كثيرة
    Eğer istersen yayında yanına alabilirsin masanın üzerine. Open Subtitles تستطيعين أن تحمليها معك للخارج إن شئت. ضعيها أمامك على المكتب.
    Ama bundan daha iyisini yapabileceğini de biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أيضا أنكي تستطيعين أن تأخذي الطريق السريع
    Ama ne yapabileceğini nasıl bu kadar iyi bildiğimizi biliyor musun? Open Subtitles لكن أتعلمين كيف علمنا بالضبط ماذا تستطيعين أن تفعلي
    Ama ne yapabileceğini nasıl bu kadar iyi bildiğimizi biliyor musun? Open Subtitles لكن أتعلمين كيف علمنا بالضبط ماذا تستطيعين أن تفعلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more