"تستطيع الطيران" - Translation from Arabic to Turkish

    • Uçabiliyor
        
    • uçabilir
        
    • uçabilirsin
        
    • uçabilen
        
    • uçamazlar
        
    • uçabileceğini
        
    • uçurabilir misin
        
    • uçamaz
        
    • - Uçurabildiğini
        
    O halde Uçabiliyor musun bir görelim. Open Subtitles حسناً دعنا نرى ما إذا كنت تستطيع الطيران
    O halde Uçabiliyor musun bir görelim. Open Subtitles حسناً دعنا نرى ما إذا كنت تستطيع الطيران
    uçabilir, fakat yerden havalanamaz. Open Subtitles إنها تستطيع الطيران, ولكنها لا تستطيع الإقلاع إلى الجو من الأرض.
    Dağların arasında,bir vadide bile alçaktan uçabilirsin. Open Subtitles عبر وديان الجبال, لكي تستطيع الطيران بشكل منخفض
    Saatte 30 kilometre hızla uçabilen sinek... Open Subtitles و الذبابة التى تستطيع الطيران بسرعة 20 ميلاً بالساعة
    - Gelmemesini istesek iyi olur. - Zaten bu havada uçamazlar. Open Subtitles من الأفضل أن يلغوها لن تستطيع الطيران في مثل هذا الجو
    - uçabileceğini sanmıyorum. Open Subtitles لا اعتقد انها تستطيع الطيران , هل تستطيع؟
    Bu işe yararsa, kovan gemisini uçurabilir misin? Open Subtitles إذا نجح ذلك تستطيع الطيران للسفينة الأم؟
    Artık Uçabiliyor! Kurtar onu Kiki! Open Subtitles تستطيع الطيران الآن - اقضي عليهم يا كيكي -
    Keşke. O bebekler gerçekten Uçabiliyor. Open Subtitles يا ليت، فتلك القطط تستطيع الطيران.
    Bakalım Uçabiliyor musun! Open Subtitles دعان نري اذا كنت تستطيع الطيران
    Ama, kaç tane kertenkele uçabilir, Kaptan? Open Subtitles ولكن ، كم عدد السحالي التي تستطيع الطيران ، أيها القبطان؟
    Değil sadece uçabilir gibi hissettiriyor? Open Subtitles أليس هذا فقط يشعرك أنك تستطيع الطيران ؟
    Highball, arkandaki Sabre'lar senin uçtuğun her yere uçabilir. Open Subtitles هاي بول" , تلك المقاتلات تمركزت خلفك" إنها تستطيع الطيران بأي مكان تُحلق فيه
    uçabilirsin Aç şu sıska kanatlarını! Open Subtitles أنت تستطيع الطيران أفرد أجنحتك النحيلة
    Yine de çok geç sayılmaz. Hala Stokolm'e uçabilirsin. Open Subtitles لم يفوت الأوان , تستطيع الطيران " إلى " ستوكهولم
    Ben bir gemiden bahsediyorum, uzayda uçabilen bir tanesinden şimdiye kadar gördüklerinin ötesinde silahlarla. Open Subtitles أتحدّث عن سفينة. تستطيع الطيران في الفضاء. بأسلحة لم ترئ مثلها من قبل
    Bu penguenler buraya nasıl geldiler, onlar uçamazlar. Open Subtitles كيف وصلت البطاريق إلى هنا ..متى حطوا لا تستطيع الطيران
    Buradan uçabileceğini biliyorum. Open Subtitles أعلم انك تستطيع الطيران بعيداَ عن هنــا.
    Bu işe yararsa, kovan gemisini uçurabilir misin? Open Subtitles إذا نجح ذلك تستطيع الطيران للسفينة الأم؟
    - Helikopterler orada uçamaz. Yasak. Open Subtitles والمروحيات لا تستطيع الطيران فوق المطار هناك قوانين
    - Uçurabildiğini sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت أنك تستطيع الطيران

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more