Neyse, biraz düşündüm de, belki yargılamakta acele ettim ve yeterince destekleyici olmadım. | Open Subtitles | إذن , لقد كٌنت أٌفكر وربما تسرعت في الحٌكم ولم أكن داعِمة كفاية |
Tek söylediğim onu kovmakta acele ettiğin. | Open Subtitles | كل ما اردت ان اقوله لك هو انك تسرعت بفصله |
Sabah saat 3'de Acaba çok mu acele ediyorum dedim. | Open Subtitles | و في الساعة الثالثة تساءلت ما إذا كنت قد تسرعت في إتخاذ القرار |
Bu iş için çok aceleci davrandığını pişmanlık duyduğunu hissettim sanki. Pişmanlık mı? | Open Subtitles | أعتقد أني أخذت الانطباع أنك ربما تسرعت بذلك، ربما ندمت عليه |
aceleci davrandığımı biliyorum ama yanlış bir soru sordum diye beni çıkartacak mısın? | Open Subtitles | أعرف أنني تسرعت بإطلاق الأسئلة لكن سؤال واحد خطأ و تطردني ؟ |
Evliliğim çok çabuk oldu. | Open Subtitles | تسرعت إلى الزواج ولم افكر جيداً. |
- Evet, ve cehennemde yansınlar! | Open Subtitles | لقد تسرعت |
Bir an onu yakalayabiliriz sandım, hep yaptığımı yapıp acele ettim. | Open Subtitles | ظننت فقط أن بإمكاننا القضاء عليه... فعلت ما أفعله دائما، تسرعت |
Polis yargılamada acele etti gerçekkatil bulunmadan önce, koca suçlu bulunup hapishanede 12 yılı geçti. | Open Subtitles | الشرطة تسرعت في الحكم تم إتهام الزوج والزج به لـ12 عاماً في السجن قبل العثور على القاتل الحقيقي |
- Kimya yapıyoruz. - acele ettiğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | نقوم بالكمياء آسفة جداً لأنني تسرعت |
Ve sanırım çok acele ettim. | Open Subtitles | ولكني أظنُ أنَّني تسرعت للغاية |
Çok acele ediyorsunuz, efendim! | Open Subtitles | لقد تسرعت ياسيدى |
Galiba biraz acele ettim. | Open Subtitles | لعلني تسرعت في الأمور |
Belki senin hakkında acele karar verdim Lois Lane. | Open Subtitles | ربما تسرعت في حكمي عليك يا (لويس لين) أتظنين ذلك ؟ |
Yargılamak için acele etmiş olabilirim. | Open Subtitles | . ربما أنني تسرعت بإصدار حكم |
aceleci davranmadın bu olay seni ateşledi. | Open Subtitles | لم تتسرع بإطلاق الأسئلة بل تسرعت بإطلاق نفسك |
Sence şu kovma işinde aceleci mi davrandım? | Open Subtitles | هل تعتقد أننى قد تسرعت فى طرده ؟ |
Belki de ben bir bit değil, insanım. Kendimi mahkûm etmede, aceleci davranıyorum. | Open Subtitles | ربما أنني لست قملة, ولكني تسرعت بالحكم |
Bu çok önemli bir karar. Bana göre biraz aceleci davranıyorsun. | Open Subtitles | هذا قرار كبير يبدوا انك تسرعت به |
Daha önceden bu konuda çok aceleci davrandığım olmuştu. | Open Subtitles | انا تسرعت في فعل ذلك انه نوعا ما شيئ سئ |
Drake, Polly, aceleci davranmış olabilirim. | Open Subtitles | دريك , يولي , ربما تسرعت قليلاً |
Bence kesinlikle çok çabuk karara varıyorsunuz. | Open Subtitles | أعتقد حقاً بأنك قد تسرعت بإتخاذ قراراتك |
Ve ateşte yansınlar! | Open Subtitles | لقد تسرعت |