"تسود" - Translation from Arabic to Turkish

    • galip
        
    • hüküm
        
    • operayon
        
    • yerini bulacak
        
    İlk başlarda teknolojileri ve cesaretleri galip gelmiş gibi görünüyordu. Open Subtitles في البداية التكنولوجيا، وشجاعتهم بدت كما لو أنها قد تسود.
    O zaman mahkemede bunu anlat ve adalet galip gelsin. Open Subtitles إذا أخبر الحاكم بما تعرفه وإترك العدالة تسود
    Doğrunun ve Adaletin galip geleceğini gösterbilmeniz için bir fırsatı! Open Subtitles الفرصة لأثبات أن الحقيقة والعدالة تسود هُنا.
    Eğer Yanlız Melekler hüküm Sürüyorsa Biz De Kendi Yolumuzda Olacağız Open Subtitles لو كانت فقط الملائكة تستطيع أن تسود المكان لكنا إستطعنا أن نكون كما كنا قبلاً
    Fikirlerin ve toplum bilincinin hüküm sürdüğü bir yer. Open Subtitles إنه مكان حيث تسود الأفكار والفئات الاجتماعية.
    Tatile çıksam iyi olacak. Döndüğümde, tüm operayon savaş alanına dönmüş olacak. Open Subtitles أحاول أن أنعم باجازة ثم أعود لأجد الفوضى تسود كل شيء.
    Ben görevi Bernard'ın almasını sağlayacağım ve selamet yerini bulacak. Open Subtitles سأقف في صف "برنارد"، يجب أن تسود العقلانية.
    Cesaret ve asalet galip gelecek. Open Subtitles . والشجاعة و النبل يسود تسود فى النهاية
    Bazen, soğukkanlı kafalar galip gelir. Open Subtitles مهلا، أحيانا، ورؤساء بارد لا تسود.
    Gerçek galip gelecek. Open Subtitles أعلنوا للجميع بأنّ الحقيقة سوف تسود.
    Bir kez daha özgürlüğün ve demokrasinin gücü galip geldi. Open Subtitles مرة أخرى، قوة الحرية والديمقراطية تسود
    Adalet ve huzurun galip gelmesini hayal edersiniz Open Subtitles قد تحلم بأن تسود العدالة والسلام
    Adalet ve huzurun galip gelmesini hayal edersiniz Open Subtitles قد تحلم بأن تسود العدالة والسلام
    Bırak ta bir kadının cüreti galip gelsin. Open Subtitles دع صلابة المرأة تسود
    Adalet galip geldi işte. Open Subtitles كما تعلم العدالة تسود دائماً
    Adalet ve huzurun galip gelmesini hayal edersiniz Open Subtitles تحلم بأن تسود العدالة والسلام
    Demek Lowood'ta hüküm süren ruh hali bu? Open Subtitles -صمتا -اذن هذه هى الروح التى تسود لو وود
    Cezayir'deki çatışmadan 7 yıl sonra, Fransa'da bir düzensizlik hüküm sürüyor. Open Subtitles بعد سبع سنوات من الصراع فى (الجزائِر)، الفوضي تسود (فرنسا).
    Tanrının merhameti cennette hüküm sürer. Open Subtitles رحمة الربّ تسود في الجنة...
    Tatile çıksam iyi olacak. Döndüğümde, tüm operayon savaş alanına dönmüş olacak. Open Subtitles أحاول أن أنعم باجازة ثم أعود لأجد الفوضى تسود كل شيء.
    Adalet yerini bulacak. Open Subtitles سوف تسود العدالة!
    Adalet yerini bulacak. Open Subtitles لا بد أن تسود العدالة!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more