- Tabii ki, iki insanın paylaşabileceği en mahrem şeyleri paylaştık seninle. | Open Subtitles | أجل، لقد تشاركنا في في أعمق شيء يمكن للبشر أن يتشاركا فيه |
Korkumuzu paylaştık, artık Birlikte üstesinden gelebiliriz. | Open Subtitles | ولكن الان تشاركنا مخاوفنا ويمكننا التغلب عليها معا |
Ayrıca, Birlikte çok şey paylaştık. Bunu benden istemen gerekirdi. | Open Subtitles | و شىء آخر، لقد تشاركنا كثيرا، و كان عليك أن تعتمد علي لأفعل هذا لك |
paylaştığımız ve senin duygusuzca attığın anılar öldüğün güne kadar peşinde olacak. | Open Subtitles | ذكريات ما تشاركنا به وابتعادك بقسوة قلب.. ستطاردك بلا شك حتى وفاتك |
Mezuniyetten sonraki evimiz burasıydı. Aynı yatak odasını paylaşmıştık. | Open Subtitles | هذه كانت شقتنا بعد التخرج لقد تشاركنا في غرفة النوم |
Onunla tanıştığımda, başkente gelip hikayesini paylaşmak için sahip olduğu tek giysisiyle 20 kilometre kadar yürümüştü. | TED | عندما التقيتها، كانت قد مشت حوالي 12 ميلًا بالثوب الوحيد الذي تملكه، لتأتي للعاصمة و تشاركنا قصتها. |
Em City'de bir hücreyi paylaştık, hepsi bu. | Open Subtitles | تشاركنا بزنزانة في مدينة الزمرد و هذا كُل شيء |
Sozin ve ben çok şey paylaştık, doğum günlerimiz de dahil. | Open Subtitles | سوزن و أنا تشاركنا الكثير من الأشياء, حتى يوم الميلاد |
Seninle birçok macera paylaştık. | Open Subtitles | نحن تشاركنا فى العديد من المغامرت بعضنا البعض |
"Karar açıklandığında sessiz bir anı paylaştık. | Open Subtitles | في اليوم الذي تلي فيه الحكم تشاركنا لحظة صمت |
Yapma David, 10 yıl boyunca Aynı yatağı paylaştık. | Open Subtitles | بربك ديفيد لقد تشاركنا في السرير 10 اعوام |
Birlikte alternatif bir evreni paylaştık. Senin için bir anlamı yok mu? | Open Subtitles | ولكننا تشاركنا بالكون البديل ألا يعني ذلك شيئا لكِ؟ |
Üniversitenin son yılında tanıştık. Bir süreliğine Aynı evi paylaştık. | Open Subtitles | تقابلنا بالعام الجامعي النهائيّ أجل، تشاركنا منزلاً لبعض الوقت |
Şimdi sen bana bunca zamanın ardından burada paylaştığımız onca şeyden sonra | Open Subtitles | أفهم من ذلك أن بعد كل هذا الوقت, بعد كل ما تشاركنا به هنا |
Sen ve ben, bir şişe birayı paylaşmıştık, ve sen şu 4400'lerden birisin. | Open Subtitles | انا و أنت تشاركنا في زجاجه البيره وأنت واحد من الـ 4400 |
Garlick, komik olan şeyi Bizimle paylaşmak ister misin? | Open Subtitles | شيئا ما يضحكك , جارليك؟ ربما عليك ان تشاركنا فى ذلك مع البقية مننا |
O davada Birlikte çalışırken dava stratejisi hakkında bir tartışmamız olmuştu? | Open Subtitles | أتتذكر حين تشاركنا في المحاكمة, وكان بيننا جدال على استراتيجية المحاكمة؟ |
Rodya, görünüşe bakılırsa akşam yemeğini Bizimle yiyeceksin. | Open Subtitles | روديا تذكر أن عليك أن تشاركنا وجبة العشاء |
Senin bu bilgileri bizle paylaşman gerekiyordu di mi ? | Open Subtitles | كال أعتقد أننا اتفقنا المفترض أن تشاركنا المعلومات هل تذكر هذا؟ |
Hiçbir şey yapamayacağım Danila yıllarca Aynı hücrede beraber yaşadıktan sonra. | Open Subtitles | دانيلا, لن انجح. لقد تشاركنا صومعة واحدة لسنين |
Onların çok haklı olarak ortak insanlığımız ve insan ruhu adına bizden istedikleri nedir? | TED | ومالذي يجب ان نطلبه نحن من انفسنا من منظور تشاركنا الانساني .. ومن مفهوم الروح الانسانية المشتركة |
Daha çok Aynı evi paylaşıyor gibiydik. | Open Subtitles | أشبه أكثر بأننا.. تشاركنا بالوعاء. |
Ben MIT 'de öğrenciyken hepimiz, bütün binayi kaplayan tek bir bilgisayarı paylaşırdık. | TED | حين كنت تلميذا في جامعة إم آي تي تشاركنا جميعا في حاسب واحد بحجم مبنى كامل |
Çok değil ama ikimiz bir odayı paylaşırsak yeter. | Open Subtitles | ليست كثيرة ، لكن كافية فيما لو تشاركنا الغرفة |
Hepimiz işimize dair Aynı tutkuyu paylaşıyorduk, sona erecek olması hepimizi üzmüştü ve fikirlerimizi hayata geçirebileceğimizi göstermek istedik. | TED | تشاركنا جميعاً نفس الشغف لعملنا، وكان جميعنا يشعر بالحزن لأنه أوشك على الإنتهاء، وأردنا جميعنا أن نظهر أنه بامكاننا تحويل أفكارنا إلى واقع. |
Günlüklerimizi ve şampuanlarımızı paylaştığımızı düşünürüm. | Open Subtitles | و كيف أننا تشاركنا مذكراتنا و صابون الاستحمام |
Bir de Aynı rahmi paylaştığımızdan beri neredeyse hiç konuşmadığım kız kardeşim var. | Open Subtitles | ولدى اخت لم احدثها منذ ان تشاركنا فى الرحم |