Çok garip. Sigara içmemeden hep şikayet ederdi. | Open Subtitles | هذا أمر مضحك دائماً ما تشكو عندما أدخن السيجار |
Şöyle diyelim benimkini arkadaşlarına şikayet ederken duyamazsın. | Open Subtitles | حسنا، دعنا نقول فقط لن تسمع الكلبة بلدي تشكو لصديقاتها. |
Sen bana şikayet edersin, ben de üstlerime ve böyle gider. | Open Subtitles | انك تشكو إليّ و أنا أشكو الى ضابطي الأعلى ثم ماذا، ثم ماذا و ثم ماذا أننى لا أشكو إليك |
İyi uyuyamıyor, son birkaç gündür baş ağrısından şikayetçi. | Open Subtitles | و هى لم تنم جيدا ، و خلال الأيام القليلة الماضية كانت تشكو من صداع |
Estetikli kadın tekrar e- posta yollayıp, bu sefer de aşırı yorgunluktan şikayetçi oldu. | Open Subtitles | مريضة الثدي راسلتني مجدّداً وهي تشكو من إرهاقٍ مزمنٍ الآن |
Beş numaralı odada Latin kökenli bir kadın var ve İngilizcesi iyi değil ve sol göğsündeki ağrıdan Şikâyetçi. | Open Subtitles | أمرأة في غرفة 5 من اصل اسباني ولا تتكلم الانكليزية جيدا -وهي تشكو الماً في ثديها الأيسر |
Yaşlı yarasa, ne zaman eve kız getirsem şikayet ediyor. | Open Subtitles | الخفاشة العجوزة التي تعيش بجانبي تشكو من كل مرة أحضر فيها سيدة |
Evet ama hep birlikte olduğun kadınların sana uymadıklarından şikayet ediyorsun | Open Subtitles | أجل, لكنك كنت تشكو من ان النساء اللاتي يخرجن معك لا يشبعونك |
Başının ağrıdığından şikayet ediyordu. Yığılıverdi. | Open Subtitles | لقد بدأت تشكو بألم في رأسها وبعدها سقطت أرضاً. |
Sabah uyanır uyanmaz şikayet etmeye başlıyor... | Open Subtitles | بدأت تشكو منذ اللحظة التي .. استيقظا فيها في الصباح |
Kestirmeye ne oldu? şikayet edip, bağırıp duruyordun, ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث للإلتفاف ، حيث كنتَ تشكو وتصرخ على كل شيء؟ |
Neyden şikayet ettiğini anlamıyorum. O şık üniformayı giyiyorsun. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي تشكو منه يتسنى لك إرتداء هذا الزيّ الرائع |
Senden hep şikayet ettim. Az para verip sürekli azarladım seni. | Open Subtitles | أنت تشكو دائما بسبب الأجر المنخفض، صحيح؟ |
Bazen baş dönmesi ve yorgunluktan şikayet ediyordu. | Open Subtitles | في بعض الأحيان كانت تشكو من الدوخة و الإرهاق |
Büyürken akıllı bir rol modelin olmadığı için sürekli şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | كنت تشكو دائمًا بأنه لم يكن لك دور المُربي الذكي الذي يحتذى به أبدًا، |
Çekimlerin çok uzun sürmesinden şikayetçi olacaktır. | Open Subtitles | إنها تشكو من انها تستغرق وقتا طويلا طوال الوقت. |
onu takip eden e-postasına giren, telekulak kullanan ve haneye tecavüz eden, birinden şikayetçi olmuş. | Open Subtitles | كانت تشكو من ان هناك من يتعقبها يخترق بريدها الالكتروني ويتنصت عليها وإقتحم منزلها |
Bir bayan böbrek taşından şikayetçi. | Open Subtitles | لدينا مريضين أتوا للتو لدينا سيدة تشكو من حصوة في الكلية |
Şikâyetçi olduğun herhangi bir şey yok. | Open Subtitles | لا تشكو من شىء. |
- Hiç şikâyet etmiyor ama durumu aynı. | Open Subtitles | ـ إنها لا تشكو من شئ ، لكنها على نفس الحال |
Paula geçen hafta gelmişti, hiç geçmeyen baş ağrılarından şikayetçiydi. | Open Subtitles | جائت بولا خلال الأسبوع الماضي تشكو من الصداع المستمر |
Bugün yakınıyorsun ama dün gece her şey yolundaydı. | Open Subtitles | أنت تشكو اليوم بينما كان الأمر على ما يرام الليلة الماضية |