Şimdi İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki döneme geldiğimizde, tesadüfi sonuçlar daha da ilginçleşiyor. | TED | وعندما ننتقل الى الفترة التي تلت الحرب العالمية الثانية فإن العواقب الغير مقصودة تصبح أكثر إثارة |
Kullanım ilkeleri belirsiz hale geldiğinde herşey daha da karmaşıklaşıyor. | TED | إنها تصبح أكثر تعقيدا عندما تصبح مبادئ الاستخدام غامضة. |
Bu şu demektir: Ülkemiz zenginleşmektedir, şirketlerimiz daha da verimlidir, ama yeni iş imkanı sunmuyor ve genel olarak insanlara daha fazla ödemiyoruz. | TED | هذا يعني أن بلداننا تزداد غنى، شركاتنا تصبح أكثر كفاءة، ولكننا لانقوم بإيجاد فرص عمل أكثر وبشكل عام لا ندفع أكثر للناس ككل. |
Neden gittikçe daha yakışıklı oluyorsun? Bu benim gergin hissetmeme neden oluyor. | Open Subtitles | لماذا كونك تصبح أكثر وسامة يجعلني عصبية ؟ |
Dostum, artık her şey gittikçe daha da garip geliyor. | Open Subtitles | الامور تصبح أكثر غرابة أكثر فأكثر يا رجل |
Bu durum bazen insan duygusunun dünyasında heyecanlı ve şehvetli bir hal alabiliyor. | TED | إذاً تصبح أكثر إثارة وإغراء بعض الأحيان في عالم المشاعر الإنسانية. |
O muhabir ile bir tehlike olmaya başladı. | Open Subtitles | .. إنها تصبح أكثر خطورة كل يوم هي وذلك الصحفي |
Şimdi, bu veriye, bugünlerde odak noktası olan kesişimsel bakış açısıyla yaklaşırsak bu tablo daha da sorunlu bir hal alıyor. | TED | الآن، إذا نظرنا لهذه البيانات بشكلٍ متعدد الجوانب، والذي كان محور التركيز اليوم، فإن الصورة تصبح أكثر إشكالية. |
Eğer metilasyon miktarını arttırırsak bu hayvanların daha da fazla çılgına döndüğünü gördük. | TED | ووجدنا أنه إن رفعنا مستوى المثلية، فإن هذه الحيوانات تصبح أكثر جنونًا. |
Onu yükseltebiliriz. Güçler daha çok parçalara ayrılmış olur. Onlardan daha fazla olur, fakat daha da zayıftırlar. | TED | يمكننا دفعها للأعلى القوة تصبح أكثر تجزؤا يوجد عدد كبير منهم، لكنهم أضعف |
Gen oluşumu, döllenmeden önce olur, böylece DNA'nızın tam olarak yarısını iki ebeveyninizden alırsınız fakat çok daha geriye gittikçe işler daha da karmaşıklaşır. | TED | تحدث عملية إعادة الترتيب قبل التخصيب، لذا تحصل بالضبط على نصف حمضك النووي من كل أبويك، لكن بالرجوع أكثر فإن الأمور تصبح أكثر تعقيدًا |
İtiraf etmeliyim ki beklenmedik bir durum,ama bu, olayı daha da heyecanlı hale getirmedi mi? | Open Subtitles | انه تحدى , اعترف بذلك ولكن ألم تصبح أكثر إثارة ؟ |
Şimdiden sert esiyor ve daha da soğuyacak. Eğer aşırı bir şey yapmazsak öleceğiz. | Open Subtitles | إنها دون الصفر و تصبح أكثر برودة نحن سنموت مالم |
Eğitim sürecimizde simülasyonlar gittikçe daha karmaşık ve gerçekçi oldular. | Open Subtitles | كلما تقدمنا في التدريب فأن عمليات المحاكاة تصبح أكثر تعقيداً وواقعيه عن المرة السابقة لها |
Kendimi suçlu hissediyordum. Mektupları, gittikçe daha kızgın ve acılı bir hal alıyordu. | Open Subtitles | رسائله بدأت تصبح أكثر غضباً ومرارة |
Ellerin gittikçe daha fazla geriliyor. | Open Subtitles | يديك تصبح , أكثر وأكثر تشنجاً |
Johnny, bu nöbetler gittikçe daha çok ve çok yıkıcı oluyor. | Open Subtitles | (جوني) ، هذه الإغماءات تصبح أكثر تدميراً في كل مرة |
Ancak en azından düşünsel olarak eş dost kapitalizmi sorunun basit parçası ise, tırmanan gelir eşitsizliğinin ekonomik sebeplerine baktığınızda işler daha karmaşık bir hal alır. | TED | ولكن إذا كانت الرأسمالية المحسوبية، فكرياً على الأقل، الجزء السهل من المشكلة، الامور تصبح أكثر تعقيدا عندما تنظر إلى الدوافع الاقتصادية لعدم المساواة في الدخل المتنامي. |
Evet, okul bile daha tehlikeli olmaya başladı. | Open Subtitles | نعم , حتى المدرسة تصبح أكثر خطورة |
Sonrasındaki bölümler kardeşlere yönelik olmaya başladı. | Open Subtitles | الحلقات بدأت تصبح أكثر وأكثر عن الأخوين |