Bu adama ortak olarak 5 yıl katlanabildiğime inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تصدّقين أنني تحمّلتُ هذا الرجل كشريك لمدّة خمس سنوات؟ |
Bu adama ortak olarak 5 yıl katlandığıma inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تصدّقين أنني تحمّلتُ هذا الرجل كشريك لمدّة خمس سنوات؟ |
Çünkü doktor yeteri kadar rahat olmadığımı söyledi. Buna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | لأنّ الدكتورة قالت أنني لستُ مسترخية بما يكفي هل تصدّقين ذلك؟ |
Mavi! Benim en sevdiğim renk de mavi. Buna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | ، لوني المفضّل الأزرق أيضاً هل تصدّقين ؟ |
Bu saçmalıklara inanmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تصدّقين هذا الكلام الفارغ، أليس كذلك؟ |
Aumea, lütfen. Seni asla incitmedim. Buna inanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | (أوميا)، لم أودّ أن أأذيك، تصدّقين هذا، أليس كذلك ؟ |
Söyleyeceğim şeylere neden inanasın ki? | Open Subtitles | و لمَ عساكِ تصدّقين أيّ شيءٍ قد أقوله لكِ؟ |
- Tamam ama ilaçlarını içmesi gerektiği hâlde içmesi gerekmediğine inandırır sizi. | Open Subtitles | تجعلك تصدّقين أنها لا تحتاج للأدوية بينما تحتاج، حسناً؟ |
Yani Adam'la yattığıma hala inanmıyor musun? | Open Subtitles | إذاً، لازلتِ لا تصدّقين أنني ضاجعت (آدم) ؟ |
Buna gerçekten inanıyor musunuz? Ufak bir kızı öldürmenin ABD'nin çöküşüne neden olacağına? | Open Subtitles | هل تصدّقين هذا حقاً، أنّ مقتل فتاة صغيرة يُمكن أن يُؤدي لإنهيار الولايات المتحدة؟ |
Gerçekten orgazmlar arasında fark olduğuna inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تصدّقين حقاً أنّ هناك فرق بين الأورغازمات؟ |
Buna cidden inanıyor olamazsın. Şimdiye kadar çürümüş olurdu. | Open Subtitles | حتمًا تصدّقين ذلك على سبيل المزاح، فإنه خليق بهذه الأماكن أن تهترئ بحلول الآن. |
Yapıp yapmayacağımı mı soruyorsun, yoksa gerçekten bana inanıyor musun? | Open Subtitles | أتسألينني، أمْ تصدّقين ذلك فعلاً؟ |
Bizimkiler bayıldı oraya, inanabiliyor musun hâlâ dönmediler. | Open Subtitles | أعجبت والديّ للغاية فقررا تمديد الاقامة. هل تصدّقين ذلك؟ |
Bu üzerimdekini annemden ödünç aldığıma inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدّقين أنني استعرتُ هذا القميص من والدتي؟ |
Yemeğe harcadığım parayı şaraba da harcadığıma inanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تصدّقين أنّني أصرف على النبيذ نفس ما أصرفه على الطعام؟ |
Konsolundaki oyun versiyonuna inanabiliyor musun sen? | Open Subtitles | هل تصدّقين أن هذا هو إصدارك من اللعبة ؟ |
Oh, bu aptal eski hikayelere inanmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تصدّقين هذه القصة القديمة السخيفة , أليس كذلك ؟ |
Biliyorum peri masallarına inanmıyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنّك لا تصدّقين قصّة الجنّية |
Ama buna inanmıyorsun. Kulaklarımı tıkadım. | Open Subtitles | أنتِ لا تصدّقين ذلك حقاً - أصابعي في أذني - |
Buna inanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تصدّقين ذلك، أليس كذلك؟ |
Yani Ellen'ın komplo teorisine inanıyorsun. | Open Subtitles | إذاً تصدّقين كلّ شيء عن نظريّة المؤامرة الخاصّة بـ(إلين)؟ |
Sana söyleyeceklerimin herhangi birine neden inanasın ki? | Open Subtitles | و لمَ عساكِ تصدّقين أيّ شيءٍ قد أقوله لكِ؟ |
Belki bu seni inandırır. | Open Subtitles | ربّما سيجعلكِ هذا تصدّقين. |
Bana inanmıyor musun? | Open Subtitles | ألا تصدّقين ذلك؟ |