| (Alkışlar) EMC: Büyük Verileri Dünya Çapında Tüm Organizasyonlar için Büyük Fırsatlara Dönüştürüyor. | TED | تصفيق إي إم سي : تحويل البيانات الكبيرة إلى فرصة كبيرة للمنظمات في جميع أنحاء العالم. |
| (Alkışlar) Juna Cohen: Peki söyle Morgan, şeffaflık adına soruyorum şu $7,100'a ne oldu? | TED | تصفيق يونيو كوهين: وهكذا، مورغان، باسم الشفافية، حصلت على 7100 دولار |
| (Alkışlar) Bill Gates: Peki Bruce, sence en zorlu bölgeler neresi olacak? | TED | تصفيق بيل غيتس: حسنا بروس، بإعتقادك ، ما هي الأماكن الأكثر تحديا لمشروعكم ؟ |
| (Alkış) Yani bütün bunların işe yarayabilmesi için apaçık bir şekilde güven noktasında durmam gerekiyor. | TED | تصفيق لكي يعمل كل هذا بشكل صحيح من الواضح ان علي ان اكون محل ثقة |
| (Alkış) Afganistan'a döndüğüm zaman, dedem, kızlarını eğitmeye cesaret gösterdiği için evden uzaklaştırılan, beni ilk tebrik edenlerin arasındaydı. | TED | تصفيق عندما عدت إلى أفغانستان، جدي جدي الذي اغترب عن منزله ليعلم بناته بكل ثقه كان أول الأشخاص الذين هنئوني |
| (Alkış) Ve anlamamız gereken şu ki arama motorlarına haddinden fazla dürüst davranıyoruz. | TED | تصفيق وشيء واحد يجب أن نفهمه كلنا هو أن كنا صادقين بوحشية مع محركات البحث. |
| (Kahkahalar) (Alkışlar) Irkınız doğanın umrunda değil. Irk denen şey zaten insan yapısı. | TED | ضحك تصفيق ترى، الطبيعة لا تهتم عن عرقك هذا من صنع الإنسان. |
| (Alkışlar) Hiç yok olmayacak ırk hangisi, biliyor musunuz: İnsan ırkı. | TED | تصفيق سوف أخبرك ما السباق الذى ليس على وشك الموت: هو سباق الإنسانية |
| Şimdi -- (Alkışlar) Bu büyük bir iş ama alt edilemeyecek canavarlar olduğunu düşünmüyorum. | TED | الان تصفيق هذه مهمة كبيرة، من المفهوم، لكنني لا أصدق اى نوع من الوحش الذي لا يهزم |
| Teşekkür ederim. (Alkışlar) Chris Anderson: Bir soru sormak istiyorum. | TED | شكرا لكم.. تصفيق كريس اندرسون : عندي سؤال |
| Mekanik Kahkaha, mekanik Alkışlar, nereye varıyoruz böyle? | Open Subtitles | ضحك و تصفيق ميكانيكى ما الذى سوف نصل إليه ؟ |
| Burda üzerinde düşünülmeye değer küçük bir -- (Alkışlar) -- fark var. | TED | هناك فرق صغير هناك الذي يستحق فقط -- (تصفيق) -- فكروا بها. |
| (Alkışlar) Eee, Luke, dün akşamdan beri Tony'yi en son ne zaman gördün? | TED | (تصفيق) إذاً لوك، قبل ليلة أمس، متى كانت آخر مرة رأيت فيها توني؟ |
| (Alkışlar) JE: Tony, bu ameliyatlardan yüzlerce yaptı değil mi? | TED | (تصفيق) خوان: وهل قام توني بإجراء المئات من هذه العمليات؟ |
| Birkaç Alkış ya da güçlü bir alkışlama olabilir ve ardından gösterici sahneyi terk edinceye kadar bir şey olmaz ve sonra izleyiciler tekrar tepki verir. | TED | قد تكون بضع تصفيقات أو تصفيق حار، و لن يحدث أي شي بعد ذلك حتى يترك المتفرج المسرح، و مرة أخرى سوف يستجيب الجمهور. |
| Ve orada oturuyorken, uzaktan Alkış sesi duydum ve oraya doğru bakıyordum. | TED | وبينما هو جالس هناك اذا بي اسمع تصفيق من بعيد ونظرت الي من حولي |
| (Alkış) Herkes her konu hakkında mümkün olduğunca bilgili olmaya çalışmalıdır. | TED | تصفيق سوف يستمر الناس ويجب أن تستمر لمعرفة كل شيء هناك لمعرفة شيء أو غيرها. |
| Hiçbir şey olmasa da Alkış vardır. | Open Subtitles | لماذا، إذا لم يكن هناك شيء اخر، هناك تصفيق. |
| Buraya hafif bir gülüşme koy sonra büyük bir Alkış. | Open Subtitles | من الأفضل أن تستلقي لقد بقيت تحت الشمس فترة طويلة الان أعطني اعطني قهقهة متوسطة الحجم تقريباً وبعد ذلك تصفيق حاد |
| Sözünü tutsan iyi olur, yoksa hiçbir Alkış seni geri getiremez. | Open Subtitles | وأنت أفضل تُسلّمُ، الآنسة بيل أَو لا كميةَ تصفيق سَتَجْلبُك مرة اخرى من حيث ارسلك |
| Bayanlar ve baylar... Kızlarımıza kocaman bir Alkış. | Open Subtitles | تصفيق حارّ لفتياتينا أيها السيّدات والسادة. |
| (Gülüşmeler) (Alkış) Demek istediğim, aslında bilgisayarlarımızdaki bir çok saçmalığa iyi dayandık. | TED | (ضحك) (تصفيق) أعني، أعتقد أننا عالقين مع الكثير من الملل في حاسباتنا |
| Bu onun ilk gösterisi. Philibert'i alkışlayın. | Open Subtitles | وهو ظهورُه الأولُ للجمهور، تصفيق حار لـ فيليبيرت. |
| Şimdi, her kim kalçalarını daha iyi sallayıp en çok alkışı alırsa, o tam 500$ kazanacak benimle misiniz? | Open Subtitles | الآن التى ترقص وتحصل $على أعلى تصفيق ستربح 500 هل أنتم معى؟ |
| Bir sonraki sihirbazlık başarımız için çok daha fazla alkışa ihtiyacımız var. | Open Subtitles | وسنحتاج إلي تصفيق أكبر لخطوتنا القادمة في السحر |
| Aşağıya... el çırp, ve yukarıya, iki defa el çırp. | Open Subtitles | تصفيق إلى الأعلى ، تصفيق ، تصفيق إلى الأسفل ، تصفيق إلى الأعلى ، تصفيق ، تصفيق |
| Kapıdan çıkar çıkmaz İstenir fotoğraflar, imzalar Alkışla karşılanırsın Evet! | Open Subtitles | صور فوتوغرافية ، والتوقيعات في كل مكان تذهب تسمع تصفيق |
| onu Alkışlayalım. (Alkışlar) Tamam, geri gidebilirsin. | TED | بينما يعود إلى مكانه (تصفيق) حسناً، يمكنك العودة |