Tanrı'ya, Kral'a ve tüm dünyaya karşı kabahat işlediğimden dolayı benim için dua etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أطلب منكم أن تصلوا لأجلي فقد أساءت كثيرا الى الرب والملك ، والعالم |
Tüm kalbimle Kral'ın günahları için dua etmenizi sizinle sağlık ve refah içinde uzun yıllar yaşamasını dilerim. | Open Subtitles | أطلب منكم من كل قلبي أن تصلوا لسمو الملك وأن يعيش طويلا معكم في صحة وإزدهار |
Benim için dua etmenizi bir kez daha istirham ediyorum. | Open Subtitles | الآن أتوسل إليكم مرة أخرى أن تصلوا من أجلي |
Bear Shadow Dağı'nın kuzeyinde bulunan Amerikan Bayrağı'na ulaşmak için tam olarak 3 gün 2 gece vaktiniz var. | Open Subtitles | لديكم ثلاثة أيام وليلتين حتى تصلوا إلى العَلَم الأمريكي على بُعد 4,5 ميلَ شمال جبالِ ظِلِّ الدبَّ |
Sarsılmaz zihin Fudoshin'e ulaşmak için sizinle bildiğim her şeyi paylaşacağım. | Open Subtitles | سأعلمكم كل ما أعرفه لكي تصلوا إلى (فودوشين) ، التركيز التام |
Hemen şimdi mahkemeye giderseniz, zamanında bir sonuca ulaşabilirsiniz. | Open Subtitles | لو توجهتم إلى مبنى المحكمة الآن، فسوف تصلوا على الوقت |
Bir sonraki durağa kadar iki haftanız var ve yiyecek ya da su olmadan bazılarınız hayatta kalamayabilir. | Open Subtitles | إذاً إسبوعين حتى تصلوا لوجهتكم من دون طعام أو ماء |
dua etmeyi biliyorsanız, edin. | TED | اذا كنتم تعرفون كيف تصلوا, صلوا. |
Çadırlarınızı kutsaması için tanrıya dua etmiyorsunuz! Tanrı'nın ilk eylemini ağzınıza almıyorsunuz! | Open Subtitles | الا تصلوا للرب لكي يبارك خيمكم |
Benim adıma dua etmeniz için, hepinize yalvarıyorum. | Open Subtitles | أتوسل إليكم جميعا أن تصلوا من اجلي |
Ben size kimin için dua etmeniz gerektiğini söyleyeyim. | Open Subtitles | حسناً و اذاً سأقول لكم لمن يجب أن تصلوا |
Hoşça kalın. - Güvenli yolculuk geçirmeniz için dua edeceğim. | Open Subtitles | سأصلي لأجل أن تصلوا بأمان. |
"Ama silahlı adamın ailesi için de dua etmeyi unutmasınlar." Brian? | Open Subtitles | لكن أيضاً تذكروا أن تصلوا لعائلة الرجل المسلح." (برايان)؟ |
O zaman onun tepesine dikildi ve dedi ki "Benim için dua etmelisiniz, kızlar". | Open Subtitles | لذا لقد ذهب إليها... وقال... "أنتم يا فتيات يجب أن تصلوا من أجلي." |
Bu yüzden kendinize veya diğerlerine sırt çevirmeyin Tartarus'a ulaşmak istiyorsanız şayet. | Open Subtitles | أو على بعضكم البعض. وإلا، فلن تصلوا إلى "ترثاروس". |
Onu Tatarlar ulaşmak izin vermeyin. | Open Subtitles | -لا تتوقفوا حتى تصلوا لجبل الجحيم |
Ki bu, istediğiniz başarıya ulaşmak için, gerçekten size ait olan yere gelmek için, sahip olduğunuz potansiyelle, gerçekten yapabileceğiniz şeyi yapmak için hayatınızda uçmayı tercih ettiğiniz rakımı belirlemenizdir. | TED | وعلى أي ارتفاع ستحلقون في حياتكم الخاصة لكي تصلوا الى النجاح الذي تتمنونه ولكي تصلوا الى تلك النقطة التي هي جزء منكم بتلك القدرات التي تملكونها والتي ستساعدكم على تحقيق ماتريدون ! |
Göreceğiniz şey -- güneş sistemini gördüğümüz yere ulaşmak için bir kaç kat büyüklük ile buraya çok hızlı şekilde atlamanız lazım. Bunlar Voyager 1, Voyager 2, Pioneer 11 ve Pioneer 10'un yolları, bunlar ilk güneş sistemini terk eden araçlar. | TED | ما سترونه-- سيتوجب عليكم أن تقفزوا هنا بسرعة بين ارتفاعات مختلفة حتى تصلوا إلى حيث نرى النظام الشمسي. هذه هي مسارات فوياجر ١ وفوياجر ٢ وبيونير ١١ وبيونير ١٠، أول أربعة مكوكات فضائية غادرت النظام الشمسي. |
Pekala orospu çocukları, bana çağrı cihazımla ulaşabilirsiniz. | Open Subtitles | أيها الملاعين يمكنكم أن تصلوا إلي |
Umarım Washington'a ulaşabilirsiniz. | Open Subtitles | آمل أن تصلوا إلى (واشنطن). |
Bir sonraki durağa kadar iki haftanız var ve yiyecek ya da su olmadan bazılarınız hayatta kalamayabilir. | Open Subtitles | إذاً إسبوعين حتى تصلوا لوجهتكم من دون طعام أو ماء |