"تصيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • balık
        
    • avlanır
        
    • avlanıyor
        
    Bir aile teknede balık tutuyormuş gibi gördüm iki büyük kardeş, birkaç küçük kardeş, mantıklı değil mi? TED رأيت ما يبدو أنها عائلة تصيد السمك على متن قارب، أخوين كبيرين وبعض الأطفال الصغار، يبدو منطقياً أليس كذلك؟
    balık yakalamak ,boğa öldürmek, bir kadınla sevişmek. Open Subtitles لكي تصيد سمكة، لتقتل ثوراً، لتجامع إمرأة
    Scytode de böyle avlanır. TED تلك هي الكيفية التي تصيد بها العناكب الباصقة
    Kızıl Sırtlı'nın tuzağı hiç kuşkusuz ipek açısından çok ekonomik ama bir Kuzey Amerika örümceği yalnızca tek bir lifle avlanır. Open Subtitles فخ حمراء الظهر اقتصادي بالتأكيد في الحرير، لكن إحدى عناكب أمريكا الشماليّة تصيد بخيط واحد فقط.
    Bu bir Rus, ağlı balıkçı teknesi Rusya sularında morina için avlanıyor ve Kuzey Atlantik'e giriyor. TED إنها سفينة صيد روسية ربما تصيد سمك القُد في المياه الروسية، ثم تعبر أعالي بحار شمال الأطلسي.
    Üç haftadır buradayız ve sadece son birkaç günde hava aydınlanmadan önce avlanıyor. Open Subtitles مكثنا 3 أسابيع هنا و في الأيام القليلة الماضية ظلّت تصيد قبل شروق الشمس
    Bir balık yakalamak, Bir boğayı öldürmek,[br]bir kadınla aşk yaşamak. Open Subtitles لكي تصيد سمكة، لتقتل ثوراً، لتجامع إمرأة
    Eğer bir altılı paket halkası bir balık tutabiliyorsa, bir milyon halkanın, bir milyon balık tutabileceğini keşfettim. Open Subtitles طالما تصيد الحاملة السداسية سمكة واحدة، فمليون حاملة معاً ستصيد مليون سمكة.
    Oltayla balık tutarken başarılı olmak için doğru yerde olmalı ve avlanmaya vakit ayırmalısınız. Open Subtitles قسطانطين كابنسكي لكوي تصيد جيدا تحتاج البقعة الصحيحة والوقت لصيد السمك
    "Suya dinamit atana kadar" "balık tutmaya devam edebilirsin." Open Subtitles يمكنك أن تصيد لمدة طويلة قبل أن تضطر لإلقاء قضيب ديناميت في الماء؟
    Kartallar, balık yaşamayan bu sodalı suda bile avlanıyorlar. Open Subtitles .... لا يعيش سمك فى هذه المياه الكاوية لكن العقبان مازالت تصيد هنا
    Belki hava açılır da hemen avlanır. Bu harika olur. Open Subtitles قد تصيد بعدما يصفو الجو، سيكون ذلك رائعًا
    - avlanır mısın Peter? Open Subtitles هل تصيد , بيتر ؟
    - Peki avlanır mısın? Open Subtitles -وهل تصيد ؟
    Kambur balinalar günde 24 saat avlanıyor ve günün sonunda bir ton balığı mideye indirmiş oluyor. Open Subtitles ،"في ذروة "الوليمة العظيمة تصيد تلك الحيتان على مدار الساعة يأكل كلّ منها طن من الرّنكة يومياً
    Ancak son araştırmalar gösteriyor ki balıkçıların %33'ü aşırı avlanıyor ve diğer %60'ı maksimum kapasitede avlanıyor. TED لكن الدراسات الحديثة تظهر أن 33% من مصائد الأسماك البرية فيها صيدٌ جائر، بينما 60% أخرى تصيد إلى حد طاقتها الاستيعابية القصوى.
    Tek başıma değilim. Ailem avlanıyor. Open Subtitles عائلتي تصيد سيعودون بعد قليل
    avlanıyor. Open Subtitles إنها تصيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more