"تطلعت" - Translation from Arabic to Turkish

    • baktım
        
    • bekliyordum
        
    • baktığımda
        
    • dört gözle
        
    Aslında, ne elektrik depolayan, ne de elektrik üreten bir teknolojiye, bunun yerine çok yüksek miktarlarda elektrik tüketen bir teknolojiye baktım. TED في الواقع, تطلعت إلى تقنية لا تخزن ولا تولد الكهرباء، لكن بدلاً من ذلك تستهلك الكهرباء، كمية كبيرة منه.
    İçeri süzüldüm ve işini bitirene kadar saklandım. Sonra etrafa baktım. Open Subtitles تسللت الى الداخل واختفيت حتي انتهت ثم تطلعت حولي فقط.
    Sizin fahri derece almanızı heyecanla bekliyordum. Open Subtitles تطلعت إلى رؤيتك و أنت تستلم ... درجتكالفخرية
    Sizin fahri derece almanızı heyecanla bekliyordum. Open Subtitles تطلعت إلى رؤيتك و أنت تستلم ... درجتكالفخرية
    Ama ona baktığımda sadece çökmüş bir kadın gördüm. Open Subtitles ..لكنني تطلعت إليها, و لقد رأيت تلك المرأة المحطمة
    Arthur'la biraz vakit geçirme şansını yakaladım ve üzücü koşullara rağmen, keyif ve mutlulukla karşılanacağımı bilerek her zaman bu ziyaretleri dört gözle bekledim. Open Subtitles في اواخر مرضه ورغم الظروف الحزينة تطلعت دائما لزيارته عالماً انه مرحب بي بالفرح والسعادة
    O adamın gözlerinin içine baktım ve çok korkutucuydu. Open Subtitles لقد تطلعت جيداً في أعين ذلك الرجل ولقد كانت مرعبة
    Sanırım bir gün hayatıma, kim olduğuma şöyle bir baktım ve eğer o şekilde devam edersem... Open Subtitles ـأظن... في أحد الأيام، تطلعت إلى حياتي، الذي ما كنت عليه وأدركت إذا أستمريتبالطريقةالتيأفعلها..
    Etrafıma baktım. Open Subtitles تطلعت حولي
    Kadınlığa eriştiğinden beri ekim ayinimizi dört gözle bekliyordum. Open Subtitles عندما بدأت تظهر أنوثتك... تطلعت بشوق لشعائر زرعنا ( زنا محارم )
    Seninle tanışmayı dört gözle bekliyordum. Open Subtitles تطلعت للقائك.
    Gözlerine baktığımda sanki şeytanla yüzleşmişim gibiydi. Open Subtitles عندما تطلعت لعينيه شعرت، وكأنّيرأيتالشيطانبعينه.
    Pencereden baktığımda, çok hoşuma gitti. Open Subtitles تطلعت إلى المناظر إنه قِطر جميل
    Bu kadar dört gözle beklediğim bir akşamı daha hatırlamıyorum! Open Subtitles لا أعلم منذ متى قد تطلعت للخروج مساء أكثر من هذا المساء
    Hayatımda en mutlu olacağım gün dört gözle beklediğim herşey uçup gitmiş. Open Subtitles كنت لأنزل عن المنصة غارفة بأسعد لحظات حياتي قط فقط لأجد كل ما تطلعت إليه
    Bilemiyorum. Buraya gelişini dört gözle bekledim. Open Subtitles أنا لا أعرف ، تطلعت كثيرا إلى مجيئكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more