Hayır. Birini vuruyorsun, büyük ihtimalle intikam için, | Open Subtitles | لا، عندما تطلق النار على أحد من أجل الانتقام |
Bu elbiseler için adamı vurmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | تريد أن تطلق النار على هذا الشخص بسبب مجموعة من الملابس الغبية ؟ لقد سرقتي ؟ |
Dikkat et. - Kimseyi vurma. | Open Subtitles | ـ أنا شرطى , كن حزرا ً منى ـ لا تطلق النار على أحد |
Annemin haşlanmış tavukla makine arasında mekik dokumaktan kendini vurmak filan aklına gelmemiş. | Open Subtitles | والدتي كانت مشغولة جداً بوضع الدجاج المغلي في جهاز مزيل النكهة لتفكر أنها تطلق النار على نفسها |
Niye beni bağlamadın ve bacağımdan vurmadın peki? | Open Subtitles | حسناً , لمَ لم تقيدني و تطلق النار على ساقي ؟ |
Bir anlığına, o adamı vuracaksın diye gerçekten korktum. | Open Subtitles | للحظات كنت اخشى ان تطلق النار على ذلك الرجل |
Hayır. Birini vuruyorsun, büyük ihtimalle intikam için, | Open Subtitles | لا، عندما تطلق النار على أحد من أجل الانتقام |
Eğlenmek için ufak hayvanları mı vuruyorsun? | Open Subtitles | انت تطلق النار على الحيوانات الصغيرة من أجل المتعة؟ |
100 metredeki hedefi 25 metredeymiş gibi vuruyorsun. | Open Subtitles | ،تطلق النار على بُعد مائة ياردة وكأنك تطلق النار على بُعد خمس وعشرين ياردة فحسب |
Öyleyse polis memurlarını vurmayacaksın. | Open Subtitles | إذاً ما كان عليك أن تطلق النار على الشرطة |
Kimseyi vurmayacaksın, sen de öyle. | Open Subtitles | تراجع لن تطلق النار على أحد ولا أنت |
Hayır. Kimseyi vurma tamam mı? - Sadece adamı bırak ve geri dön. | Open Subtitles | كلا، لا تطلق النار على أي أحد فقط أوصله و عد مباشرة |
Lütfen bir köpeği vurma. | Open Subtitles | من فضلك لا تطلق النار على الكلب سأتولى هذا |
Sana karşılık veren adamı vurmak kolay değildir. | Open Subtitles | ليس أمراًَ سهلاً أن تطلق النار على رجل يبادلك إطلاق النار |
Ayrıca aylardır hiç kimseyi vurmadın. Bu doğru. | Open Subtitles | أنك لم تطلق النار على أحد منذ ستة شهور هذا صحيح |
Kendi oğlunu mu vuracaksın? | Open Subtitles | تطلق النار على ابنك ؟ |
O zaman beni kafamdan vur, böylece takım elbise ziyan olmaz. | Open Subtitles | حينها يمكنك أن تطلق النار على رأسي كي لا تفسد حلّتي. |
Bu küçük köpeği kurtarmak için bir beyazı mı vurdun? | Open Subtitles | تطلق النار على واحد من رفاقك لكي تنقذ هذا الكلب الصغير هنا؟ |
Ve senden köpeği vurmanı istiyorum. | Open Subtitles | ..وأريد منك أن تطلق النار على الكلب |
Peki ya polis, insanları nasıl vuracak ki? | Open Subtitles | كيف يفترض للشرطة أن تطلق النار على أحدهما؟ |
Jesse'yi vurduğun zaman mermiler gömleğindeki kan torbalarını patlatacak kadar etki yaratacak. | Open Subtitles | حينما تطلق النار على (جيسي) سيكون هناك من ما يكفي من أكياس الدم في قميصه |
Polisin silahsız insanların üstüne ateş açmasından bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا اتحدث عن الشرطة التي تطلق النار على الناس العزل |
Bana polisimi senin vurmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | لقد قلت لي أنك لم تطلق النار على الشرطية ؟ |