| Onu içine koyacakları, ufacık, minicik tabutu bilmiyor muyum sanıyorsun? | Open Subtitles | ألا تظنني أعرف عن التابوت الصغير للغاية الذي سيضعونه فيه؟ |
| - Kurtaralım onu. - Ne yaptığımı sanıyorsun? | Open Subtitles | دعنا ندخل ونحررها وما الذي تظنني أفعله هنا ؟ |
| Buradan çıkmamın herhangi bir yolu olsaydı Sence şansımı kullanmaz mıydım? | Open Subtitles | إن كانت هناك أي فرصة للنجاة بحياتي ألا تظنني سأغتنمها؟ |
| Çok gerginim. Git gide saçmalıyorum. Muhtemelen çok garip olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنا متوترة وأستمر في الثرثرة هنا على الٔارجح تظنني غريبة الٔاطوار |
| Benim oğlunun hayatını mahfeden aptal bir sarışın olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | هيا تظنني الشقراء الغبية الكبيرة التي تحاول تخريب حياة إبنها |
| 10 dolar verdim. Beni deli mi sandın? | Open Subtitles | أعطيتك 10 دولار بقشيش هل تظنني مجنوناً ؟ |
| Karıştırma ile kaşıma arasındaki farkı bilmiyor muyum sanıyorsun? | Open Subtitles | ألا تظنني أعلم الفارق بين الحكّة وإدخال الإصبع؟ |
| - Nereye gittiğimi sanıyorsun? - Peki... | Open Subtitles | أين بحق الجحيم تظنني ذاهبا حسنا حسنا نحن |
| Beni gerçekten bu kadar zavallı mı sanıyorsun ki küçük bir bilardo oyunu yüzünden bağırıp çağırayım? | Open Subtitles | هل فعلاً تظنني تافه جداً بحيث سأمر بنوية غضب من شيء تافه جداً مثل البلياردو.. |
| Neden iki haftada bir hafta sonumu, bir önceki geceden kalan kusmuk kokusu içerisinde, iki yıldızlı bir otelde geçiriyorum sanıyorsun? | Open Subtitles | لمَ تظنني أمضي عطلة الأسبوع في مؤتمر يعقد في قاعة رقص فندق بنجمتين تفوح منها رائحة قيء حفلة تخرج الليلة السابقة ؟ |
| Sen beni şımarık kendini beğenmiş bir çocuk sanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تظنني فتاة سخيفة و مدللة و ناكرة للجميل. |
| Sence ben salak mıyım? Ne yapacağımı biliyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، لا بد أنك تظنني حمقاء أنا أعرف ما أفعل |
| Dalga geçmiyorum! Sence ben salak mıyım? Ne yapacağımı biliyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، لا بد أنك تظنني حمقاء أنا أعرف ما أفعل |
| Sence benim için onun bütün bu problemi tasarladığından şüphelenmek nasıl bir şey? | Open Subtitles | بم تظنني أشعر حيال ذلك؟ أن أشك بأنه يتصور المشكلة بأكملها |
| Yani gelişigüzel bir yönergeyi uygulayan rozetli bir bürokrat olduğumu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظنني إذاً بيروقراطياً بشارة يتبع بعض القوانين السخيفة |
| Yani gelişigüzel bir yönergeyi uygulayan rozetli bir bürokrat olduğumu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظنني إذاً بيروقراطياً بشارة يتبع بعض القوانين السخيفة |
| Çılgın olduğumu düşünüyor olmalısın, ama en azından annem mutlu. | Open Subtitles | لا بد أنك تظنني مجنونة لكن أمي سعيدة على الأقل |
| Tüm şu şeylere bak, sen beni yılbaşı hayaleti mi sandın! | Open Subtitles | تلطخنى بكل تلك الدهون ماذا تظنني ؟ مسيحية مغفلة ؟ |
| Ne bulacağımı düşündüğünü bilmiyorum ama oradan bir şey çıkmayacak. | Open Subtitles | لا أعرف ما تظنني سأجده هناك لكن ذلك لن يحصل |
| Çekin ellerinizi. Ne yapacağımı sanıyorsunuz, açık alanda kaçacağımı mı? | Open Subtitles | ابعد يداك عني, ماذا تظنني سافعل هل ساهرب الى الحقول ؟ |
| Korkarım kötü bir başlangıç yaptığımı düşünüyorsunuz efendim. | Open Subtitles | أخشى أنك لا تظنني قد بدأت على نحو حسن ,سيدي |
| senin düşündüğün gibi bir şey istemedim. | Open Subtitles | أردت موعداً معك ليس الموعد الذي تظنني أريد |
| Christy aptal olduğumu sanıyor... ve Joe borcumu ödeyemeyeceğimi öğrenince bacaklarımı kıracak. | Open Subtitles | كريستي تظنني غبياً. وعندما يظهر جو ولا أدفع له سيكسر ساقاي. |
| Ben, senin Sandığın kişi değilim ve sanırım gitmem ikimiz için de daha adil olur en azından benim için. | Open Subtitles | أنا لست ذلك الشخص على الإطلاق الشخص الذي تظنني أنا عليه و أعتقد أنه سيكون من العدل أكثرفقط لكلينا ، و لي أن أغادر فقط |
| Sizinle konuşmamı istemiyor ve deli olduğunuzu düşündüğünüzü biliyorum ama size bir mesajım var ve bunu iletmek için söz verdim. | Open Subtitles | أعرف لا يريدني أن أتحدث إليك و أعرف أنك تظنني مجنونة لكن لدي رسالة لك و وعدت أن أوصلها |
| Haklı olduğumu düşünüyorsan, beynine bir iğne batırmamı emret. | Open Subtitles | إن كنت تظنني محقاً مرني بوضع الإبرة في مخها |
| Yakalanmayacağını düşündün, ki bunun anlamı da ya benim aptal olduğumu düşünüyorsun,... ..ki bu da hoşuma gidiyor- Saçlarımı farklı tarıyorum- | Open Subtitles | ظننتَ أنني لن أنتبه لهذا مما يعني أنك إما تظنني أحمق مما يطريني جداً لقد غيّرت تسريحة شعري |
| Umarım sana söylediğim saçma şeyler için özür dileyeceğimi düşünmüyorsun. | Open Subtitles | آمل ألا تظنني سأعتذر على الكلام السيء الذي قلته عليك. |