"تعاملنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • hallettik
        
    • ele
        
    • başa
        
    • uğraştık
        
    • uğraşmıştık
        
    • yaklaşacağımız
        
    • muamelesi
        
    • davranırsak
        
    Bu işi bu zamana kadar senin yönteminle hallettik. Open Subtitles لا. حتى الآن ، قد تعاملنا مع هذا بطريقتك
    Bunu kötü bir şekilde hallettik ve gerçekten üzgünüm. Open Subtitles لقد تعاملنا مع الأمر بطريقة سيئة وأنا آسف
    Aslında, efendim... doğru bir şekilde ele alarak, bu durumu kendi avantajımıza çevirebiliriz. Open Subtitles .. أتعرف؟ في الواقع يا سيدي .. اذا تعاملنا مع الأمر بشكل صحيح
    - Hayır efendim, olmadı. - Ölümle başa çıkmak, yaşamla başa çıkmak kadar önemlidir. Open Subtitles كيفية تعاملنا مع الموت، لا يقل أهمية عن كيفية تعاملنا مع الحياة
    Bu yaratıklarla daha önce de uğraştık, ve bunun düşündüğünüz kadar kolay olmayacağı konusunda size garanti verebilirim. Open Subtitles لقد تعاملنا مع هذه المخلوقات من قبل وأستطيع أن أؤكد لكم . أنهم لن يكونوا سهلين كما تتوقعون ..
    Yoldan çıkmamız için bizi korkutmak istiyorlar. Daha önce de böyle şeylerle uğraşmıştık. Open Subtitles إنّه يحاول إخافتنا لنحِد عن الطريق، ولقد تعاملنا مع أشياء من هذا القبيل قبلاً.
    Yani bu konuya nasıl yaklaşacağımız çok önemli. Görüşme raporlarını kontrol edin. Open Subtitles لذا فأن طريقة تعاملنا مع الأخبار جدا مهمة
    Affedersiniz ama devletin bize çocuk muamelesi yapmasını istemiyorsak dışkımızı sidikle ikiye ayırma ayrıcalığından vazgeçmemiz gerekiyor. Open Subtitles اسف, لكن اذا ما نبغى الحكومه تعاملنا زي الاطفال يجب علينا ان نكون قادرين على التخلي عن نزق ونبول بالنصف
    Başka türlü davranırsak... sende en çok sevdiğim şeye ihanet etmeni istemiş olurum. Open Subtitles لو تعاملنا بطريقةً أخرى,سيكون مُغاير للأشياء التى أحببتها فيك.
    Biraz karışıklık oldu, ama sonunda bombayı hallettik. Open Subtitles ما الذي حدث؟ حسناً,لقد كان الامر فوضوي قليلاً,لكننا تعاملنا مع القنبلة
    En kritik safhasını hallettik. Open Subtitles حسناً، لقد تعاملنا مع أكبر المواضيع الحرجة
    Daphne ve ben, o konuyu yıllar önce hallettik, ki bu yüzden kendisi nedimelerimden birisi. Open Subtitles دافني و أنا تعاملنا مع ذلك منذ زمن بعيد و لهذا السبب هي إحدى إشبيناتي
    Patent meselesini hallettik sanıyordum. Bizde değil mi? Open Subtitles اعتقدت أننا تعاملنا مع البراءة، نحن نملكها؟
    Bilgi işlemin tarihine bakarsanız, bilgisayara her zaman bizim için hareket eden ve hesap yapan harici cihazlar olarak ele aldık. TED إذا نظرت إلى تاريخ الحوسبة، لقد تعاملنا دائمًأ مع أجهزة الكمبيوتر كأجهزة خارجية تحسب وتتصرف نيابة عنا.
    Tüm bu kayıpları nasıl ele aldığımız, bizi tanımlar. Open Subtitles كيفية تعاملنا مع تلك الخسائر ، تكشف لنا حقيقة ذواتنا
    Bu konuyu ele alma şeklimiz, hayatları boyunca sekse ve mahremiyete karşı bakış açılarını şekillendirebilir. Open Subtitles كيفية تعاملنا مع هذا يحدد كيف سيشعرون عن الجنس والحميمية لبقية حياتهم
    Ama sonunda her şeyin gelip dayandığı nokta hayatta yüzyüze geldiğimiz sorunlarla nasıl başa çıktığımızdır. Open Subtitles و لكن الى ماذا يؤدى هذا فى النهاية انها طريقة تعاملنا فى حياتنا و مشاكلنا التى يجب مواجهتها
    Bunların hiçbirini kontrol edemeyiz. Kontrol edebileceğimiz tek şey, bunlarla nasıl başa çıkacağımız. Open Subtitles ولا يمكننا التحكم في أي من هذا الشيء الوحيد الذي يمكننا التحكم به هو كيفية تعاملنا معه
    Yakar top kortunda daha kötüsüyle başa çıktık. Open Subtitles لقد تعاملنا مع الأسوء في ملعب الكرة الخادعة
    Bundan daha büyük işlerle uğraştık. Neden silahlarla içeri dalıp onları tutuklamıyoruz? Open Subtitles لقد تعاملنا مع أكبر من هذا ، فلم لا نقتحم المكان شاهرين أسلحتنا ، ونعتقلهم فحسب ؟
    Kökeni bilinmeyen nesne. Daha önce de uğraşmıştık. Open Subtitles جسم مجهول المصدر لقد تعاملنا مع هذه الحالة آنفاً
    İki olası tanıya nasıl yaklaşacağımız kimin tedavisinin yanlış olduğu tartışılmaya değer bir sorun. Open Subtitles مسألة كيفية تعاملنا مع تشخيصين محتملين علاجهما له محاذير تستحق النقاش
    Sırrımız şuydu: tüm gazeteye tek parça muamelesi yapıyorduk, tıpkı bir beste gibi -- müzikal bir çalışma. TED السر يكمن في أننا تعاملنا مع الصحيفة ككل على أنها قطعة واحدة كمؤلف واحد -- مثل الموسيقى
    Eger ona merhametli davranırsak, digerleri teslim olmak için daha çok can atacaktır. Open Subtitles لو تعاملنا معه برفق فقد يرغب الآخرون أكثر بالاستسلام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more