"تعاوناً" - Translation from Arabic to Turkish

    • işbirliği
        
    • işbirlikçi
        
    Yani tersi istikamette bir ilerleme var: Daha kapalı sınırlar, daha az işbirliği ve belki Avrupa yapısının farklı bölümlerinin bazılarında ayrılmalar bile olabilir. TED بل على العكس ، فهي ذات حدود أكثر إنغلاقاً و أقل تعاوناً ، بل و حتى قد تخرج عن بعض الأجزاء المختلفة للبناء الأوروبي
    Jack onlara ne söyledi bilmiyorum, ama işbirliği yapmaya biraz daha yatkınlar. Open Subtitles أنا لا أعرف ماذا قال جاك لهم ، لكنهم بدو أكثر تعاوناً.
    Bir defa daha tekrar edersek bu rekabetin yerine işbirliği veya anlaşmadır, ve bu insanlara zarar verir. TED مرة أخرى، يعتبر ذلك تعاوناً أو تواطؤاً وليس منافسة، ونحن الشعب المتضررون من ذلك.
    O kelimeyi kullanmazdım, ama artık daha işbirlikçi davranıyor. Open Subtitles ليستذلكالمعنىالذىأقصده.. لكنها كانت أكثر تعاوناً
    Keşke tartışacağına biraz daha işbirlikçi davransaydın. Open Subtitles أكثر تعاوناً من البداية في هذا
    Ve bu zaman zarfında siz beylerden tam bir işbirliği bekliyorum. Open Subtitles وفي هذه الأثناء أتوقّع تعاوناً تاماً منكما، أيها السيدان.
    Düşündük ki, eğer o bizimle olursa, bizimle işbirliği yapmaya biraz daha hevesli olursunuz. Open Subtitles اعتقدنا أنك ستكون أكثر تعاوناً لو كانت معنا
    Ama gizli tutmaya devam edersek hiç işbirliği sağlayamayacağız. Open Subtitles وسنستمر في التكتم على هذا إن لم نلقَ تعاوناً
    Yerel polisle tamamen işbirliği yaptım. Open Subtitles لقد تعاونت تعاوناً تاماً مع الشرطة المحلية
    Müfettişler hepinizle tek tek görüşecek ve sizden tam bir işbirliği bekliyoruz. Open Subtitles ضباط الملفات سيقابلون كل واحد منكم وأتوقع تعاوناً كاملاً
    Tam ve kapsamlı işbirliği istiyorum. Open Subtitles أريد تعاوناً كاملاً في كل المجالات.
    Dedi ki, eğer 5 dakika içerisinde senden işbirliği görmezlerse Özel Tim orayı basacakmış. Open Subtitles يقول: أنهم لو لم يروا من تعاوناً خلال خمس دقائق... ...فسيقتحمون المكان
    Bundan böyle Ajan Belski daha çok işbirliği yapacak. Open Subtitles العميلة بيلسكي ستصبح أكثر تعاوناً الآن
    Adalet Bakanlığı'nın talebi üzerine, medya ile koşulsuz işbirliği yapmanız isteniyor. Open Subtitles -نعم؟ لقد طلب النائب العام بالتحديد بأن تتعاون وحدتكم تعاوناً كاملاً مع المراسل
    "Yolcularla daha fazla işbirliği içinde olmayı isterdim." Open Subtitles "كم أتمنّى لو كنتُ أكثر تعاوناً مع ذلك المُسافر"
    Gizlim saklım yok. Sizinle işbirliği yapacağım. Open Subtitles ليس لدي ما أخبئه، ستتلقون تعاوناً تاماً
    Apollo programı için Kennedy'nin vizyonunun bir kısmı Sovyetlerle bir rekabet içinde değil, bir işbirliği içindeydi. TED لأن جزءاً من رؤية (كينيدي) لبرنامج أبولو كان من المفترض أن يكون تعاوناً وليس منافسةً مع السوفيات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more