"تعتقل" - Translation from Arabic to Turkish

    • tutukluyor
        
    • tutuklama
        
    • tutuklamanız
        
    • tutuklamanızı
        
    • tutuklaman
        
    • tutukluyorsun
        
    • tutuklanmanı
        
    • tutukladığında
        
    • tutuklamadınız
        
    • tutuklamıyorsun
        
    Polisler insanları tutukluyor ve yüzlercesini ona sunuyor. Open Subtitles الشرطة تعتقل الناس و تحضرهم بالمئات
    Eğer tutuklama yapmanız gerekiyorsa... mümkün olduğunca sessiz yapın. Open Subtitles اذا كان يجب أن تعتقل شخصاً ففعله بشكل هادئ بقدر الإمكان
    O halde bütün şirketi tutuklamanız gerekiyor. Open Subtitles حسناً، سيكون عليك إذن أن تعتقل الشركة بأكملها
    Bu adamı, bir milyon dolarlık özgürlük tahvillerini çalmak suçundan tutuklamanızı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تعتقل هذا الرجل بتهمة سرقة سندات الحرية بقيمة مليون دولار
    Kardeşimi öldürmeye çalışanları tutuklaman lazım, kanını test ettirmen değil. Open Subtitles أنت تحتاج أن تعتقل من حاول قتل أخّي، لا أن تختبر دمّه.
    Hâkim Clark'ı elinde para ile kredi sahtekârlığından tutukluyorsun. Open Subtitles انت تعتقل القاضيه كلارك على قضية الاحتيال للرهن العقاري نقدا باليد
    Bir şüpheliye işkence edip sorgulanamayacak hale soktuğun için tutuklanmanı önereceğim. Open Subtitles وسأوصي بأن تعتقل لتعذيب مشتبه به وجعله غير قابل للاستجواب
    Ama suçlu birini tutukladığında, yatıp uyur. Open Subtitles ،لكن عندما تعتقل شخصاُ مذنب انهم يخلدون للنوم
    Dedektif, Greg Tilman'ı hiç tutuklamadınız, değil mi? Open Subtitles يامحقق , أنت لمَ تعتقل جريج تيلمن، أليس كذلك؟
    - Kimseyi tutuklamıyorsun! Open Subtitles لن تعتقل أحداً، لن تعتقل أحداً
    Polis, beyazlardan çok azınlıkları tutukluyor. Open Subtitles تعتقل الشرطة الأقليات أكثر من البيض
    Polis kafasına göre istediği kişiyi tutukluyor. Open Subtitles الشرطة تعتقل في الأساس أي شخص تشاء
    Şu anda, Katherine'i tutukluyor olabilir. Open Subtitles أعتقد أنها ربما تعتقل "كاثرين" الآن
    Dün ona, henüz tutuklama yapmadığınızı söylediğimde çok telaşlanmıştı ve bu sabah da işbaşı yapmadı. Open Subtitles بدا محتدًا جدًا بالأمس عندما أخبرته أنك لم تعتقل أحدًا بعد وفي هذا الصباح لم يظهر في عمله
    Senin derdin ne lan? Bölgen dışında tutuklama yapamazsın. Open Subtitles لا يجب أن تعتقل أحداً خارج منطقتك، إركب السيـّارة
    Borsa bankerlerini filan tutuklamanız gerekmiyor mu? Open Subtitles الأ يجدر بك أن تعتقل وسطاء الأسهم أو ما شابه
    tutuklamanız gereken kişi benim. Open Subtitles انا التي يجيب أن تعتقل
    Memurlar, bu iki kadını tutuklamanızı istiyorum. Open Subtitles ايها الظابط أريدك أن تعتقل هاتان المرأتان
    Şimdi sizden şu küçük şırfıntıyı tutuklamanızı istiyorum. Open Subtitles أما الآن أريدُ تلك العاهرة الصغيرة أنّ تعتقل.
    Oraya vardığında kadının, kendisini döven adamı tutuklaman için sana bağırdığını görürsün. Open Subtitles فحين تصل إلى هناك , تبدأ هي بالصراخ عليك كي تعتقل السافل الذي يضربها
    - Sen de takımını mı tutukluyorsun? Open Subtitles -لذا أنت تعتقل فريقك؟
    Bu yüzden tutuklanmanı istemiyorum. Open Subtitles ولكن لا يجب ان تعتقل لانك تساعدني
    Masum kişileri tutukladığında, çılgına dönerler. Open Subtitles ،عندما تعتقل شخص بريء انهم يهرعون
    Ben McAllister hala neden tutuklamadınız? Open Subtitles لماذا لم تعتقل بين مكاليستر لحد الآن؟
    Neden Torres'i tutuklamıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تعتقل " توريز " وانتهى ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more