Peki, tamam, anlatacağım ama sinirlenmeyeceğine söz ver. | Open Subtitles | حسناً، ساُخبرك ولكن يجب أن تعدني بأنك لن تغضب |
Sana bir şey göstereceğim bana kızmayacağına söz ver. | Open Subtitles | إذا أريتك شيئاً يجب ان تعدني بأنك لن تغضب |
Ve sen de annene bundan bahsetmeyeceğine söz ver. | Open Subtitles | و أريدك أن تعدني بأنك لن تخبر والدتك أبدًا |
St. Petersburg'a bir daha asla gelmeyeceğine söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعدني بأنك لن تعود إلى سانت بطرسبرغ مُجدداً |
Bunu tehlikeye atacak bir şey yapmayacağιna söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | واريدك ان تعدني بأنك لن تتهور وتدمر كل ذلك |
Bir daha onu tartışacağımız bir şey yapmayacağına söz verirsen. | Open Subtitles | طالما انك تعدني بأنك لن تفعل شيء من شأنه يدعنا نناقش أمره مرة أخرى |
Kaçmayacağına söz verirsen, olabilir. | Open Subtitles | بعد أن تعدني بأنك لن تجري ثانية |
Bunu ya da bunun hakkında bir şey söylemeyeceğine söz ver. | Open Subtitles | عليك أن تعدني بأنك لن تقول شيئًا حول ذاك أو حول هذا. |
Bir daha hiç oyuncak kırmayacağına dair söz ver. | Open Subtitles | أن تعدني بأنك لن تكسر المزيد من الألعاب |
Beni geri getirmeye çalışmayacağına dair söz ver. | Open Subtitles | يجب أن تعدني بأنك لن تعيدني للحياة |
Benden önce ölmeyeceğine söz ver." | Open Subtitles | يجب أن تعدني بأنك لن تموت قبلي |
Bana söz vermeni istiyorum bir daha kesinlikle ona benzediğini ya da dönüştüğünü... | Open Subtitles | أريدك فحسب أن تعدني بأنك لن .تقولإنكتتحولإلى، أوإنك تشبه. |
Sandman bu gece gelirse onu dinlemeyeceğine ve söylediklerini yapmayacağına dair söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | إذا جاء " رجل الرمل" وتكلم معك الليلة أريدك أن تعدني بأنك لن تستمع لهُ مهما قال لك |