Kadınlara sana korkunç mesajlar bırakmaları için işkence ediyorsun çünkü hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | انت تعذب النساء الى حد يتصلون بك ويتركون رسائل تروع,لأنك تحب هذا |
İşkence kötü bir şey, fakat kahramanınız tarafından yapıldığında sizi birçok yönden mahvediyor. | TED | والتعذيب امرٌ مروع بحد ذاته .. ولكن ان تعذب على يد شخص كنت تعده بطلك فهذا يدمرك نفسياً على عده أصعده |
Ve bunu yaparken sürekli bebekmişim gibi konuşup beynime işkence yaptı. | Open Subtitles | بينما تعذب ذهنى على التوالى بهذا الحديث الطفولى |
Üç ay boyunca kendine ve etrafındakilere özellikle bana eziyet etmeni izledim ama yumruk torban olmayacağım artık. | Open Subtitles | لثلاثة أشهر، شاهدتك تعذب نفسك وكل من حولك، غالبًا أنا، لكنّي اكتفيت من تحمل ملامة أخطائك. |
Lütfen bana kocamı vuran adamın acı çekerek öldüğünü söyleyin. | Open Subtitles | رجاءً أخبرني أن الرجل الذي أصاب زوجي تعذب قبل وفاته |
Zor olduğunu biliyorum ve sana işkence ettiğini biliyorum ama kendini toplamalısın. | Open Subtitles | أعرف أن هذا صعب وأعرف أنك تعذب لكن عليك المواصلة |
Herkese böyle işkence yapıyor musunuz, yoksa sadece amerikalılara mı? | Open Subtitles | هل انت تعذب كل شخص هكذا او فقط "الأمريكيون" ؟ |
Gerçekten, kadınların kendine niye böyle işkence ettiğini anlamam. | Open Subtitles | صدقاً , لا أستطيع أن أفهم لما النساء تعذب نفسها بهذة الطريقة |
İnsanlara çok fazla işkence yapmamaya çalış. - Kendilerini öldürmek zorunda hissetmesinler. | Open Subtitles | حاول ألا تعذب أي شخص كثيراً لدرجة قتله لنفسه |
Yani buradaki sarışın nasıl işkence edileceğini biliyor tamam, ama kimseyi donduramaz. | Open Subtitles | أعني ، الشقراء هنا تعلم كيف تعذب لكنلايمكنهاأنتجمد أحد. |
Senin yaptıklarınun cinayetten bir farkı yok İnsanlara işkence ediyorsun ve ölmelerini izliyorsun | Open Subtitles | .. انت لا تفعل شيء مختلف عن القتل .. انت تعذب الناس و تشاهدهم يموتون |
Kimse yokken kendi kendine işkence ediyordu. | Open Subtitles | ـ لقد كانت تعذب نفسها عندما لم ينظر لذلك أي أحد |
Suçlu olduğundan şüpheleniyorsun diye kimseye işkence yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تعذب شخصاً ما فقط لأنك تعتقد انه مذنب |
Birine işkence edersen... onlarca, yüzlerce, binlerce... yeni düşman edineceğin gerçeğinden daha önemli herhangi birşey söyle. | Open Subtitles | أن تعذب شخص ما أنتتخلقعشرات، مئات، بل آلاف الأعداء الجدد |
Evine mektup gönderilip işkence görmen pek umurunda değil galiba. | Open Subtitles | أنت على الأرجح لا تمانع بخطاب لوم مرسل لبيتك. وأن تعاقب و تعذب |
Yılların tecrübesi bana bir adamı konuşturmanın en iyi yolunun, gözünün önünde kadınına işkence etmek olduğunu öğretti. | Open Subtitles | ما تعلمته من سنوات خبرتى أن أفضل طريقة تحصل بها على الحقيقة من رجل هى أن تعذب امرأته أمام ناظريه |
İstirham ediyorum: Savunmasız bir kıza eziyet etmeyin. Devam et. | Open Subtitles | لا تعذب فتاة لا حول لها ولا قوة |
- Neden kendine eziyet ediyorsun? | Open Subtitles | أنا أوافقهما الرأي لمَ تعذب نفسك؟ |
Bunun yüzünden kendine eziyet etmene gerek yok. | Open Subtitles | و ليس عليك أن تعذب نفسك لهذا الشئ. |
Üsse 20 dakika kala ölmeden önce 4 saat boyunca acı çekti. | Open Subtitles | لقد تعذب لمدة 4 ساعات قبل أن يموت وذلك قبل ان نصل القاعده بعشرين دقيقه |
Öylesine acı verir ki, çektiği ıstırap İsa'nın çektiği ıstırap kadar olabilir. | Open Subtitles | يُسبب لنفسه الألم لكي يتعذب كما تعذب المسيح |
Madem sebep olduğun hasarlar için ızdırap çekmek istiyorsun, | Open Subtitles | تريد ان تعذب نفسك تعويضا عن الضرر الذي قمت به, |