"تعرفين أنني" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğumu biliyorsun
• Bilirsin
• biliyordun
• ettiğimi biliyorsun
• olmadığımı biliyorsun
• biliyorsun ben

Ona aşık olduğumu biliyorsun. Bunu nasıl yapabildin?
كنتِ تعرفين أنني معجبة به كيف تفعلين هذا؟

Sunaina, romantizm konusunda biraz zayıf olduğumu biliyorsun.
‎سوناينا.. أنت تعرفين أنني ضعيف قليلاً في الرومانسية.. ‏

Tamam, ne yaptığını biliyorum, çünkü senin büyük bir hayranın olduğumu biliyorsun ve kadınlara özgü oyunlarını kullanarak, sana söyleyemeyeceğim şeyleri bana söyletmeye çalışıyorsun, ama sana söyleyemem.
حسنا, انا أعرف ماذا تفعلين لأنك تعرفين أنني معجب ببرنامجك تحاولين استغلالي لكي أقول لك اشياء لا أستطيع أن أقولها لكنني لا استطيع أن أخبرك بها

Yazı veya tura senin seçimin, ama turayı sevdiğimi Bilirsin.
إنه اختياركِ ذيل أو رأس ولكن تعرفين أنني أحب الرأس

Ama sana yedinci sınıftan beri aşıktım bunu biliyordun değil mi?
ولكنك تعرفين أنني كنت هائم بكِ منذ الصف السابع أليس كذلك؟

Sana her konuda itaat ettiğimi biliyorsun anne.
تعرفين أنني أطيعك بكل الأمور يا أماه

Tek eşIi olmak konusunda iyi olmadığımı biliyorsun, değil mi?
تعرفين أنني لست جيد في أن أكون أحادي الزواج، صحيح ؟

Bak, biliyorsun ben kötü bir çocuktum. Bu konuda konuştuk.
اسمعي، أنت تعرفين أنني كنت فتى سيئاً تحدثنا عن هذا

Benim dünyanın en iyi arkadaşı olduğumu biliyorsun.
أنت تعرفين أنني أفضل صديقة على الإطلاق.

O konuda üzgün olduğumu biliyorsun.
أنا آسف لذلك. تعرفين أنني آسف لذلك.

Araba hırsızı olduğumu biliyorsun, değil mi?
انت تعرفين أنني لص سيارات، أليس كذلك؟

Haklı olduğumu biliyorsun.
تعرفين أنني على حق ..

Ben olduğumu biliyorsun.
تعرفين أنني ما زلت أنا

Sav, doktorun olarak sonuna kadar yanında olduğumu biliyorsun.
(ساف) ، بصفتي طبيبتكِ تعرفين أنني أوافقكِ تماماً

Gay olduğumu biliyorsun değil mi?
تعرفين أنني لوطي, أليس كذلك؟

Sakin ol bebeğim. Bilirsin işte.
هدّئي من روعك حبيبتي؛ تعرفين أنني لا أريد سوى أن أكون معك وأرزق أولاداً

Beni nasıl anlatırlarsa anlatsınlar, müşterilerime değer verdiğimi Bilirsin.
تعرفين أنني أهتم بعملائي، رغم صورتي الملطخة

- Yani döneceğimi biliyordun. Ve ne yapacağını biliyordun.
إذَن كنتِ تعرفين أنني سأخونكِ وكنتِ تعرفين ما يجب فعله

Çünkü hayır diyeceğimi biliyordun. İşte sormanın sebebi bu.
لأنك كنت تعرفين أنني سأرفض ولهذا طلبت مني هذا

Bundan nefret ettiğimi biliyorsun.
تعرفين أنني أكره هذا

Penelope yaptığın şeyi takdir ettiğimi biliyorsun.
-وسيأخذ هذا وقتاً -بينيلوب) ، أنتِ تعرفين أنني أقدر قيامكِ بهذا)

Buraya ait olmadığımı biliyorsun, Chloe.
أنت تعرفين أنني لا أنتمي إلى هنا يا كلو.

Tatlım, biliyorsun ben voleybol izlemiyorum.
عزيزتي، تعرفين أنني لا أحبّ لعبة الكرة الطائرة