Sadece şunu bilmeni istiyorum ki bugünlerde insanlar cinsellikte daha açıklar. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعرفِ فحسب أن الناس أكثر إدراكاً للجنس هذه الأيام |
Böyle ters bir zamanda olsun istemezdim ama bilmeni istedim. | Open Subtitles | هذا ليس بالوقت الجيد لكني أردتك أن تعرفِ ذلك. |
Seni sevdiğimi ve her zaman yanımda olmanı takdir ettiğimi bilmeni isterim. | Open Subtitles | أريد فقط أن تعرفِ أنني أحبك وأقدر أنك كنت هناك دائما من اجلي |
Çamur hakkında birşey bilmek mi istiyorsun? Ben çamurun ne olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | أتريدِ أن تعرفِ عن الطين أنا أعرف عن الطين |
Her neyse, düşündüm de, artık bir kız arkadaşım olduğunu bilmek istersin. | Open Subtitles | لذا على أي حال ، إعتقدتُ أنّكِ يجب أن تعرفِ أنّ لديّ خليلة الآن |
Hayat mucizelerle dolu! Asla bir sonraki köşede neler olacağını bilemezsin. | Open Subtitles | الحياة مليئة بالمعجزات , أبداً لن تعرفِ ما هو قاب قوسين أو أدنى |
Öyleyse sen delisin, çünkü neden bahsettiğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | إذا أنتِ مجنونة ، أنتِ لا تعرفِ ما الذى تتحدثين عنه |
Hayatımda en çok istediğim şeyin sen olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | آسف" "أريد أن تعرفِ أنكِ كل شيء أتمناه في حياتي" |
Fakat şu an ne kadar mutlu olduğumu bilmeni isterdim. | Open Subtitles | ولكن آمل أن تعرفِ إلى أي مدى أنا أشعر بالسعادة الآن |
Bunun sembolize ettiğine değer verdiğimi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أردتكِ أن تعرفِ فحسب... أننّي أقدر ما قلتيه، |
Sadece yaptığını bilmediğimi, bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعرفِ بأنّني لم أكن أعلم بذلك |
Sadece, bilmeni isterim... sonun geldiği zaman... senin kızını sevecem, tıpkı senin sevdiğin gibi. | Open Subtitles | .... أنا أريدك فقط أن تعرفِ .... |
Bir sorun mu var? Hayır. bilmeni istedim. | Open Subtitles | لا , أريدك فقط أن تعرفِ |
bilmek istemezsiniz. | Open Subtitles | يا للعجب ، أنتِ لا تريدين أن تعرفِ |
Doğru. Ne düşündüğümü bilmek ister misin? | Open Subtitles | صحيح، هل تريدين أن تعرفِ بماذا أفكر؟ |
- Bu sefer bilmek istemezsin. | Open Subtitles | -وكيف عرفتَ ذلك؟ -هذه المرة لا تريدين أن تعرفِ |
Eugene Bryant'ın cesedini bulduğumuzu bilmek istersin. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه يجب أن تعرفِ "أننا وجدنا جثة "يوجين بريانيت لذا الأمر إنتهى |
Yaşarken sana bir işaret vermediyse bu konuyu asla bilemezsin, değil mi? | Open Subtitles | إذا لم يلمح لكِ بشيءٍ في حياته فلن تعرفِ ذلك أبداً، صحيح ؟ لن أعرف أبداً ؟ |
Bilirsin, Buy More'un koruması olmadan dışarıda başına neler geleceğini asla bilemezsin. | Open Subtitles | ...حسناً، أريد أن أقول ...أنتِ تعرفين، لن تعرفِ أبداً ...ما الذي سيحدث هناك |
Maria, bunun gibileri bilmiyorsun. | Open Subtitles | "ماريا " ، أنت لا تعرفِ هؤلاء الناس ما يمكن أن يفعلوا. |
Olanların yarısını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | . أنتِ لا تعرفِ حتى نصف الحقيقة |