Ama biliyorsun benimle birlikte olmaya alıştı. | Open Subtitles | ولكنّك تعلم أنّها معتادة على البقاء معي .. صحيح ؟ |
biliyorsun bir sefer tüm ailesini terk etti. Tekrar yapmayacağını kim bilebilir? | Open Subtitles | تعلم أنّها هجرت كامل أسرتها ذات يوم، فمَن عساه يجزم أنّها لن تعيد الكرّة؟ |
O zaman asılmanın inancını bulmak için korkunç bir yol olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً، إذاً أنت تعلم أنّها طريقة فظيعة لتعثر على إيمانك. |
Asla benden daha iyi bir çocuk yapamayacağını biliyordu da ondan. | Open Subtitles | لأنّها كانت تعلم أنّها لن تنجب أفضل منّي. |
Asla benden daha iyi bir çocuk yapamayacağını biliyordu da ondan. | Open Subtitles | لأنّها كانت تعلم أنّها لن تنجب أفضل منّي. |
Gördüğü şeyden çok korktuğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعلم أنّها كانت مفزوعة ممّا رأته، صحيح؟ |
37 dereceye yükselecek biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنّها ستصل إلى 36.6 درجة مئوية |
biliyorsun, onu öldürür. Evet, öldürürüm. | Open Subtitles | أوستتولّاها (ريبيكا) على طريقتها، تعلم أنّها ستقتلها. |
Onun da işin içinde olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | -كيف تعلم أنّها متورّطة في الأمر؟ |
Seni sinek gibi ezeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنّها ستحطمك كذبابة |
26 olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنّها 26. |
Seni sevmiyorum, biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنّها لا تُحبّك |
Hadi Logan, kızın buraya ait olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | هيّا، (لوغان)، أنتَ تعلم أنّها لاتنتمي لهذا المكان. |
Öyle bir şeyin olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنّها موجودة |
- Mağaradan nefret ettiğini biliyorsun, Grug. | Open Subtitles | -أنت تعلم أنّها تكره الكهف يا (غراغ ) |
Lindy Taylor sayman olmayı istiyor çünkü başkanlığı senin karşında kazanamayacağını biliyordu. | Open Subtitles | (ليندا تايلور) تسعى لأمانة الصندوق فحسب، لأنّها تعلم أنّها لن تفوز بالرئاسة ضدّكَ. |
Çünkü öleceğini biliyordu. | Open Subtitles | لأنّها كانت تعلم أنّها ستموت. |